Telegraph: İngiltere'deki protestoların körüklenmesinde Rusya'nın parmağı var

İngiltere Başbakanlık Ofisi, ülkedeki protestoları körükleyen dezenformasyonun arkasında yabancı devlet aktörlerinin olabileceğini öne sürdü.

Southport'ta üç çocuğu öldürmekle suçlanan zanlının İngiltere'ye tekneyle gelen bir sığınmacı olduğuna dair yanlış iddiaları paylaşanlar arasında Rus devlet medyası da vardı.

ABD merkezli bir haber kaynağı olduğunu iddia eden ancak sahte iddialar için bir "toplayıcı" olarak hareket eden Channel3Now, saldırganı yanlışlıkla hayali bir isim olan Ali Al-Shakati olarak adlandırdı. Sahte haberler toplumdaki nefreti körükledi ve dezenformasyonun büyümesine yol açtı.

Başbakan Keir Starmer'ın resmi sözcüsü, internette yayılan dezenformasyonun arkasında yabancı devletlerin olup olmadığı sorusuna yanıt verdi:

"Bu konuda bazı kamuya açık bilgiler var; internette bot faaliyetleri görüyoruz ve bunların çoğu, bazı dezenformasyon ve yanlış bilgileri güçlendiren devlet aktörlerinin katılımıyla gerçekleşmiş olabilir. Bu, NCA (Ulusal Suç Ajansı) ve DSIT'in (Bilim, İnovasyon ve Teknoloji Bakanlığı) internette gördüklerimizi incelediği bir konudur. Bundan daha fazla ayrıntıya giremem, ancak bu konu açıkça inceleniyor."

Sözcü Rusya'yı işaret ederek "İnternette gördüğümüz dezenformasyon, devlet destekli faaliyetlerle bağlantılı olabilecek bilinen bot faaliyetlerinden güç alıyor." dedi.

Southport saldırılarıyla ilgili Rus iddiası, İngiliz Savunma Ligi'nin eski lideri Stephen Yaxley-Lennon da dahil olmak üzere aşırı sağcı figürler tarafından benimsendi. Tommy Robinson takma adını kullanan Yaxley-Lennon ve influencer Andrew Tate'in Al-Shakati hakkındaki paylaşımları milyonlarca görüntülenme ve yüz binlerce beğeni aldı.

Başbakan'ın sözcüsü, "İster internette ister şahsen olsun, bu şiddeti körükleyen herkes yargılanabilir ve hapis cezasına çarptırılabilir." ifadelerini kullandı. Yetkili ayrıca sosyal medya devlerinin yanıltıcı materyalleri engellemek için daha fazlasını yapmaları gerektiğini söyledi. "Hükümet, sosyal medya platformlarının içerikleri hızlı bir şekilde kaldırmalarını ve süreçlerinin yerinde olmasını sağlamak için çalışıyor. Ancak, sanırım Başbakan'ın da söylediği gibi, platformlarında barındırdıkları yanıltıcı ve kışkırtıcı materyallere karşı koyabilmek için yapabilecekleri ve yapmaları gereken daha çok şey var. Platformlarında suç teşkil eden faaliyetlerin yayınlanmamasını sağlamak için kullanıcılarının ve çevrimiçi alanların güvenliğini sağlama sorumlulukları var. Bunun için Çevrimiçi Güvenlik Yasasını beklememeliler. Yasalar çerçevesinde zaten sorumlulukları var ve bizim de onlardan hesap soracağımız sorumlulukları var." şeklinde konuştu.

Sahte haberler yayılıyor

İngiltere Dış İstihbarat Servisi MI6'nın eski Başkanı Richard Dearlove , bıçaklama olayları hakkında yayılan yalan haberlerin Vladimir Putin'in Batı'ya karşı yürüttüğü "gri savaşın" bir parçası olduğunu söyledi. Richard LBC'ye verdiği demeçte geçen hafta Southport'ta ortaya atılan sahte iddialarla ilgili olarak şunları söyledi: "Bu alanın sömürülmesi, Batı ile olan çatışmalarda temel bir taktiktir. Eğer bu botlar sosyal medya üzerinden şiddet içeren bir tepki yaratmak için kullanıldıysa, hiç şaşırmam. İnsanlar, Rusya'nın çatışma konusundaki tutumunu tam olarak anlamıyor."

Mart ayında Kremlin'in yürüttüğü ayrı bir dezenformasyon kampanyası, MI6 ve diğer Batılı istihbarat kurumlarının Moskova'daki bir terör saldırısından sorumlu olduğu yönünde yanlış suçlamalar yaymıştı. Telegraph iki ay sonra, Whitehall kaynaklarının Rusya ve Çin'in Filistin yanlısı kişileri destekleyerek kamuoyunu "manipüle ettiğine" inandıklarını ortaya çıkardı. Son Muhafazakar hükümetteki üst düzey isimler, haydut devletlerin sahte bot hesaplardan oluşan bir ordu kullanarak İsrail-Hamas çatışması hakkında kutuplaştırıcı çevrimiçi iddialar yaydığına inanıyordu.