The New Arab: İsrail Gazze'yi sessiz sedasız nasıl bölüyor?
İsrail, ABD himayesini de arkasına alarak ateşkes kurallarını nasıl yok sayıyor? İsrail “sarı hat” üzerinden Gazze'yi sessiz sedasız nasıl bölüyor?
Son Güncelleme: 27.11.2025 - 01:44
İngiltere merkezli yayın organlarından The New Arab'da BM Güvenlik Konseyi'nin geçtiğimiz hafta onayladığı Trump planında yer alan adımların değerlendirildiği biranaliz yayınlandı.
BM Güvenlik Konseyi'nin, ABD Başkanı Donald Trump'ın Gazze planını onaylayarak, Filistin topraklarının savaş sonrası geleceği üzerinde fiilen Amerikan denetimini tesis ettiği tespiti yapılan analizde. İsrail'in ise ABD himayesini de arkasına alarak ateşkeste çekilmesi gereken alanları sessizce İsrail toprağı haline getirdiği belirtildi.
Analizde ayrıca; sürece dair uzman değerlendirmelerine ve öngörülere yer verildi.
İşte The New Arab'da yayınlanan analiz:
Geçen hafta, BM Güvenlik Konseyi, Başkan Donald Trump'ın Gazze planını onaylayarak, Filistin topraklarının savaş sonrası geleceği üzerinde fiilen Amerikan denetimini tesis etti.
Geçiş dönemi yönetimi ve uluslararası istikrar gücü öngören karar, ulusal iradeyi zayıflatacağı uyarısında bulunan birçok Filistinli grup tarafından sert bir şekilde reddedildi.
ABD'nin yol haritası, Filistin devletine giden yolu belirliyor, ancak belirsiz ifadeler ve somut ayrıntıların eksikliği, Filistinlilerin kendi kaderini tayin etme hakkına yönelik gerçek bir taahhüdün olup olmadığı konusunda şüphe uyandırıyor.
BM Güvenlik Konseyi, bağımsız bir Filistin devletine giden “olası” bir yol üzerinde düşünürken, İsrail hükümeti Filistin devletini “varoluşsal bir tehdit” olarak nitelendirerek kesin bir şekilde reddetti.
Oylama, ABD'nin Gazze Şeridi'ni iki bölgeye ayırma planları sırasında gerçekleşti. Anlaşma, savaşın tahrip ettiği bu bölgenin İsrail tarafından belirlenen Sarı Hat boyunca potansiyel olarak süresiz bir bölünmesini öngörüyor ve İsrail ordusunun kontrolü altında yeniden inşa çalışmalarının başlayacağı bir “yeşil bölge” ile fiilen Hamas'ın kontrolünde kalacak bir “kırmızı bölge” oluşturulmasını öngörüyor.
Tel Aviv'in defalarca ihlal ettiği, Ekim ayında ABD'nin arabuluculuğunda varılan ateşkes anlaşması uyarınca, Filistinliler Gazze'nin yarısından azını oluşturan kıyı şeridindeki küçük bir bölgeye sıkıştırılmış durumda ve İsrail güçleri Gazze Şeridi'nin yüzde 53 ila 58'ini kontrol ediyor.
İsrail ordusu, ateşkesin ilk aşamasında belirlenen ve İsrail birliklerinin geri çekilmesi gereken görünmez askeri sınır olan Sarı Hat'ın ötesindeki bölgede yaklaşık 40 aktif askeri mevziyi elinde tutuyor.
İsrail'in komutası altındaki Gazze bölgelerinde, bazıları İsrail tarafından desteklenen silahlı milisler ve klanlar ortaya çıkmış ve Hamas'ın otoritesine meydan okumaktadır. Grupta hayal kırıklığına uğramış olanlar da dahil olmak üzere birçok Gazze sakini, bu küçük, parçalanmış grupların yükselişinden rahatsızlık duymaktadır.
Gazze'nin iki milyonluk nüfusunun çoğu, dar ve boğucu bir araziye sıkışmış durumda, molozlar ve geçici çadırlar arasında yaşıyor, sınırlı sayıda hayati yardım alıyor ve tıbbi bakımdan mahrum.
ABD'li Filistinli gazeteci ve yazar Ramzy Baroud yaptığı değerlendirmede;
“ABD planının ilk aşaması Gazze'yi daha da parçaladı ve hayatta kalan nüfusu daha da küçük bir bölgeye sıkıştırdı, bu bölgenin yarısından fazlasını hayatta kalma imkânı olmayan bir toplama kampına dönüştürdü”
ifadelerini kullanıyor.
Quincy Institute for Responsible Statecraft'ın kıdemli araştırmacısı Khaled Elgindy ise Gazze'yi, süresiz olarak İsrail'in kontrolündeki bir bölge ile devasa bir toplama kampı arasında bölünmüş olarak tanımlıyor.
Trump yönetiminin, İsrail kontrolü altındaki Gazze bölgesinde “alternatif güvenli topluluklar” kurmak için çalıştığı bildiriliyor.
Bu topluluklar, uzun vadeli yeniden yapılanma mümkün olana kadar geçici barınma, okul ve hastane sağlamak amacıyla kurulacak. Yeni yerleşim alanlarının, Hamas kontrolündeki bölgelerden Gazzelileri yeniden yerleştirmek amacıyla yürütülen bir projenin parçası olduğu söyleniyor.
Ortaya çıkan toprak bölünmelerinin yanı sıra, Tel Aviv daha önce Gazze'nin ortasından geçen ve Gazze Şeridi'ni ikiye bölen ve İsrail'e ana otoyolları kontrol etme imkanı veren doğu-batı askeri güzergâhı Netzarim Koridoru'nu kurmuştu. Ayrıca Gazze-Mısır sınırındaki tampon bölge olan Philadelphi Koridoru'nu da güçlendirmişti.
Başlangıçta ateşkes kapsamında İsrail'in ilk çekilmesini belirleyen geçici bir askeri düzenleme olarak tasarlanan Sarı Hat, birinci aşamadan sonra uluslararası bir istikrar gücü konuşlandırılması ve İsrail ordusunun bölgedeki doğrudan varlığının azaltılması planlarına rağmen, şu anda kalıcı hale getiriliyor.
Kalıcı İsrail varlığı
Trump'ın 20 maddelik planı, Gazze'de kalıcı hale gelme riski taşıyan coğrafi bir bölünme yaratmıştır.
Birçok Filistinli, sonucun İsrail işgali altındaki doğu ile Hamas kontrolündeki batı arasında fiili bir bölünme olacağından korkmaktadır. İsrail işgali altındaki doğuda yeniden inşa çalışmaları yoğunlaşırken, Hamas kontrolündeki batıda nüfusun çoğu yıkılmış ve yeniden inşa edilmeyen bölgelerde kalabalık bir şekilde yaşamaya devam etmektedir.
Teklif uyarınca, İsrail kademeli olarak bir “güvenlik çemberi”ne çekilecek, ancak bu tampon bölge üzerinde uluslararası bir idari organın denetimi altında askeri kontrolünü sürdürecek.
Eleştirmenler, bunun İsrail'in bölgenin büyük bir kısmı üzerindeki fiili kontrolünü sürdürmesine ve Filistinlileri savaş öncesine göre daha küçük ve daha kısıtlı bir Gazze'ye hapsetmesine yol açacağı konusunda uyarıyor.
İsrail işgal güçleri, 10 Ekim'de ateşkesin başlamasından bu yana neredeyse her gün hava saldırıları, topçu bombardımanları ve yıkımlar gerçekleştirmeye devam ediyor.
Sadece ilk ayda İsrail, ateşkesini yaklaşık 500 kez ihlal ederek 340'tan fazla Filistinliyi öldürdü ve yüzlerce kişiyi yaraladı. En şiddetli saldırılar Sarı Hat yakınlarında veya ötesinde gerçekleşti.
İsrail yetkilileri, ateşkesin başlamasından bir ay sonra da Gazze'ye yardım akışını kısıtlamaya devam ederek, yaklaşık 1,5 milyon insanı acil barınaklardan mahrum bıraktı ve yüz binlerce insanı temel hizmetlerden yoksun çadırlarda yaşamaya mahkum etti.
BM verilerine göre, her gün 100'ün biraz üzerinde insani yardım kamyonu kuşatma altındaki bölgeye giriyor. Bu rakam, Ekim ayında imzalanan ateşkes anlaşmasında kararlaştırılan günlük 600 kamyonun çok altında.
Kaynak:
GDH Haber
İLGİLİ HABERLER
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Gazze'ye giren yardımları çalan çetenin lideri Yasir Ebu Şebab öldürüldü
Somali Başbakanı Barre: "Trump'a yanıt vermeye bile gerek yok"
Avrupalıların yarısı Donald Trump'ı "Avrupa'nın Düşmanı" olarak görüyor
İşgalci İsrail bir kez daha ateşkesi ihlal ederek Gazze’yi bombaladı
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
DİĞER HABERLER
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?
Real Clear World: Trump'ın saldırgan yeni Batı Yarımküre doktrini
Gulf State Analytics: İsrail'in Suriye'deki asıl hedefi ne?
The New Arab: İsrail'in “zorla nakil” stratejisinin arka planı
Politico: Avrupa'nın zayıflık psikolojisi tırmanıyor
The National Interest: Japonya, 3. Dünya Savaşı'nın fitilini mi ateşledi?
Carnegie Endowment: Türkiye Ukrayna barış sürecinde kilit aktör olabilir.
The Telegraph: Avrupa varoluşsal krizini aşabilecek mi?
UnHerd: İsrail'in saldırganlığı üçüncü bir dünya düzenini mi başlatacak?


