The New Arab: İsrail'in “zorla nakil” stratejisinin arka planı
İsrail, sözde 'Gönüllü Göç İdaresi” ve gizli charter uçuşları ile Gazzelileri nasıl yerinden ediyor? İşte İsrail'in zorla nakil stratejisinin arka planında yaşananlar.
Son Güncelleme: 03.12.2025 - 05:07
İngiltere merkezli yayın organlarından The New Arab'da, İsrail'in Gazzelileri zorla yerinden etme stratejisinin bir parçası olan “gizli charter uçuşlarına” dair faaliyetlerinin arka planına dair detayların yayınlandığı bir analiz yayınlandı.
İsrail'in Gazze sakinlerini zorla yerinden etmek için uyguladığı hamlelere dair, Al-Majd Europe tarafından yayınlanan bir raporun ayrıntılarına yer verilen analizde, Filistinlilerin Gazze'den kalkan uçaklarla nereye gittiklerini bilmedikleri yerlere transfer edildiği belirtildi.
Analizde ayrıca; bunun İsrail'in daha büyük bir yerinden etme stratejisinin oarçası olduğu belirtilerek, sürece dair raporun ayrıntılarına ve uzman görüşlerine yer verildi.
İşte The New Arab'da yayınlanan analiz:
Filistinlileri Gazze'den dışarıya taşıyan gizli bir örgütün gizli charter uçuşlarını ortaya çıkaran şok edici rapor, zorla nakil politikasının genişlemesine ilişkin endişeleri artırdı.
Al-Majd Europe tarafından yayınlanan rapora göre; Gazze'den kalkan uçaklarda Filistinli yolcular nereye gittiklerini bilmeden, uçuşları gizli kalacak yerlere götürülüyorlar.
Kasım ayında, Gazze'den 153 Filistinliyi taşıyan bir charter uçağı, Nairobi üzerinden gizli bir rotadan sonra Johannesburg'a inmişti.
Yolcuların çıkış damgaları yoktu ve çoğu varış yerlerini bilmiyordu, bu da Güney Afrika Dışişleri Bakanı Ronald Lamola'nın operasyonu;
“Filistinlileri Gazze'den temizlemek için istihbarat faaliyeti”
olarak değerlendirdi.
Uçaktaki yolcular daha sonra, nereye gittiklerini bilmeden, sadece temel eşyalarını yanlarına alarak uçağa bindirildiklerini söylediler. Yolculuk hakkında konuşmamaları talimatı verildiği de belirtildi.
Gazze, 2007'den bu yana İsrail'in yoğun kara, hava ve deniz ablukası altındaydı. Ancak İsrail artık Gazze'den çıkışlara dair süreçleri hızlandırmak istiyor.
Mayıs ayında da, en az 1.000 kişinin Gazze'nin Kerem Shalom sınır kapısından otobüslerle çıkarıldığı ve Eilat yakınlarındaki Ramon Havalimanı'ndan Avrupa ve diğer yerlere giden uçaklara bindirildiği bildirildi.
Ancak rapora göre, bu operasyonları çevreleyen gizlilik nedeniyle gerçek sayıyı doğrulamak imkansız.
Yıkım bir baskı aracı olarak
Gazze'deki topyekûn yıkım bu korkuları daha da artırdı. Bu yıkım, evlerin yüzde 90'ından fazlasının hasar görmesi veya yıkılması ve tarım arazilerinin yüzde 80'inden fazlasının kullanılamaz hale gelmesini içeriyor.
Gazze'nin kuzeyine evlerine dönen aileler çadır, antibiyotik ve içme suyu gibi temel ihtiyaçlardan yoksun.
Birçok Filistinli için bu yıkım, sadece kısa bir süreliğine olsa bile, burayı terk etmek için ezici bir baskı yarattı.
Gazze'de yaşayan yazar Refaat İbrahim yaptığı değerlendirmede;
“Yaralılar ve hastalar yurtdışında tedavi görmek istiyor ve tedaviden sonra geri dönmeyi planlıyor. Öğrenciler eğitimlerine devam etmek ve evlerine dönmek istiyor. Diğerleri ise enkazdan ve acı hatıralardan kaçmak için sadece bir veya iki ay Mısır'da kalmak istiyor. Hepsi birkaç ay sonra geri dönmeyi planlıyor”
ifadelerini kullandı.
Ancak gözlemciler, İsrail'in bu yıkımı Filistinlileri kalıcı olarak dışarı çıkarmak için kullandığını ve ardından onların geri dönmelerine izin vermeyeceği konusunda uyarıyor.
Zira rapora göre; Güney Afrika uçuşu tek seferlik bir olay değildi.
Al-Majd, Budapeşte üzerinden Malezya ve Endonezya'ya giden 57 Filistinlinin başka bir uçuşunun daha kayıtlarına ulaştı. Raporda ayrıca; Gazze'de görev yapan doktorların da Endonezya'ya uçurulduğu belirtiliyor.
Filistinli siyasi analist Nour Odeh da konuya dair yaptığı açıklamada;
“İsrail sağcıları ayrıca, Filistinlileri teknelere bindirip göndermek istiyor. Aylarca diğer ülkeleri insanları kabul etmeye zorlamaya çalıştılar. Bu charter uçuşlarında gördüğümüz şey, aynı şeyi dolaylı bir yolla yaptıklarını gösteriyor.”
ifadelerini kullandı.
Gizlilik, korku ve yerinden edilme
Gazze'de Filistinliler, bu uçuşları çevreleyen gizlilik ve korku ortamını anlatıyor.
Refaat İbrahim;
“İlgili taraflar tam gizlilik konusunda ısrarcıydı. Sadece bu konuyu konuşmak bile fırsatı tehlikeye atabilirdi. Bu nedenle insanlar Gazze'den ayrılmak için yapılan seyahetler hakkında konuşma konusunda korkuyor”
açıklamasında bulundu.
Refaat İbrahim'e göre; Gazze'deki birçok kişi, bu uçuşların daha büyük bir yerinden etme stratejisinin parçası olduğunu biliyor.
Raporda özellikle, Ramon-Budapeşte-Güney Afrika rotasının, yetkilileri tamamen atlayarak ve kamu denetimi olmadan gerçekleşen endişe verici bir hat olarak kullanıldığı belirtiliyor.
Uluslararası hukuka göre, gönüllülük için güvenlik ve geri dönüş garantisi gerekli. Ancak bu uçuşlar gizli yapılıyor ve geri dönüş garantisine dair hiçbir bilgi yok.
Bunlar olmadan, ayrılmalar zorla nakil olarak sınıflandırılır ve bu da Dördüncü Cenevre Sözleşmesi'nin açık bir ihlalidir.
Diğer yandan uçuşlarla ilgili haberler, İsrail'in Mart 2025'te resmi olarak Gönüllü Göç İdaresi'ni kurmasından sonra geldi ve bu da rapordaki tüm iddiaları destekliyor.
İsrail, Etiyopya, Endonezya ve Libya gibi ülkelere zaten başvurdu. ABD'nin girişimlerinin ise Sudan, Somali ve Somaliland'ı da yerinden edilmiş Filistinlilerin potansiyel ev sahipleri olarak işaret ediyor.
Sonuç
Bu gelişmeler ve uçuşlar, daha geniş çaplı bir nüfus azaltma planının ilk prototipi olabilir.
İsrail sınır kontrolü, özel aracılar, yabancı hükümetler ve şeffaf olmayan koordinasyonun birleşimi, toplu sınır dışı edilmelerden daha zor tespit edilebilen bir yerinden edilme sürecine olanak sağlayabilir.
Zira; bu yerinden edilme hamleleri, Gazze'nin geleceğinin daha geniş çaplı bir yeniden yapılandırılma stratejisi ile örtüşüyor.
ABD destekli savaş sonrası plan, Gazze'yi İsrail'in dayattığı Sarı Hat boyunca etkili bir şekilde bölüyor ve bu hat, şeridi ikiye ayırarak çoğu Filistinliyi yıkılmış batı bölgesinde kalabalık bir şekilde yaşamaya zorluyor.
Sonuç olarak uzmanlar, anlamlı bir uluslararası baskı olmadan İsrail'in Filistinlileri sessizce dışarı iten bu stratejisini devam ettireceği konusunda uyarıyor.
Kaynak:
The New ArabGDH Digital NSosyal hesabını takip edebilirsiniz.
İLGİLİ HABERLER
Witkoff tarih verdi: Gazze mutabakatında ikinci aşama haftaya başlıyor
ABD Başkanı Donald Trump'ın AB'ye uyguladığı ek gümrük vergileri 2025'in ana gündemiydi
ABD'nin California eyaletinde olağanüstü hal ilan edildi
İran Dışişleri Bakanı Arakçi yaptırımların etkisiz olduğunu savundu
Strategic Studies War Institute: 2026 yılı Netanyahu'nun kabus yılı mı olacak?
Eurasia Review: 2025 yılının en önemli jeopolitik olayları
DİĞER HABERLER
Strategic Studies War Institute: 2026 yılı Netanyahu'nun kabus yılı mı olacak?
Eurasia Review: 2025 yılının en önemli jeopolitik olayları
Geopolitical Futures: ABD'nin Venezuela ablukasının jeopolitik arka planı ne?
The Hill: Suriye'nin kırılgan istikrarı ve Türkiye'nin rolü
Responsible Statecraft: Birleşmiş Milletler yapısı küresel işlevini tamamen yitirdi mi?
Arab News: Türkiye-Mısır yakınlaşması ve bölgesel dengeler
The Atlantic: Ukrayna'ya önerilen anlaşma uygulanabilir mi?
Foreign Policy: Trump küresel kurumları hedef alarak ne hedefliyor?
The New Arab: Küresel güç mücadelesinde Türk Devletleri Örgütü'nün etkisi artıyor
Cato Institute: Trump'ın Gazze barış planı sadece bir hayal mi?


