The Telegraph: Erdoğan'ın zaferi Batı için bir meydan okuma
Erdoğan, Kılıçdaroğlu'nun başını çektiği muhalefet ittifakının meydan okumasını alt etmeyi başardı. Pek çok Batılı lider, Erdoğan'ın kaybedeceğini ummuştu. Artık yeni gerçeklikle yaşamanın bir yolunu bulmaları gerekiyor.
Son Güncelleme: 30.05.2023 - 00:49
İngiltere merkezli The Telegraph'da 28 Mayıs'ta gerçekleşen ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın zaferi ile sonuçlanan seçimlere dair kısa bir değerlendirme yazısı yayımlandı.
Seçimden önce pek çok Batılı liderin Erdoğan'ın kaybetmesini umduğu belirtilen analizde, Türkiye'nin stratejik bir bölgesel güç ve bir NATO üyesi olarak önemi göz önüne alındığında, Batı'nın artık yeni gerçeklikle yaşamanın bir yolunu bulmaları gerektiği belirtildi.
İşte The Telegraph'da yayımlanan değerlendirme yazısı:
Türkiye genel seçimleri öncesi, Recep Tayyip Erdoğan'ın iktidarının sona erdiğine dair hem Türkiye'de hem de Batılı kaynaklarda umut veren tespitler ve düşünceler vardı.
Ancak Erdoğan, önce iki hafta önce yapılan ilk tur oylamada önde çıkarak tahminleri alt üst etti, ardından ise Pazar günkü ikinci turu tamamen kazandı.
69 yaşındaki Erdoğan, 2003'ten bu yana başbakan ve cumhurbaşkanlığı görevlerinde bulundu ve şimdi, en az beş yıl daha iktidarda kalmak için gerekli yetkiyi almış oldu.
Son zamanlarda Türkiye'nin başına gelen felaketler göz önüne alındığında, Erdoğan'ın iktidarının uzun ömürlülüğü çok daha dikkat çekici.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın, kendisini eleştirenleri alt etme becerisi, uluslararası gözlemcilerin seçimi adaletsiz olarak nitelendirmesine yol açtı. Yine de Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın dikkatle geliştirdiği bölgenin sert adamı imajı, Kemal Kılıçdaroğlu'nun başını çektiği altı partili bir muhalefet ittifakının meydan okumasını alt etmeyi başardı.
Erdoğan kazandığı seçimlerin ardından, “Türkiye'nin birliği için beraber çalışma sözü” vermiş olsa da, yine de yeni bir baskıdan korkmak için sebepler var.
Pek çok Batılı lider, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kaybedeceğini ummuştu. Ancak Türkiye'nin stratejik bir bölgesel güç ve bir NATO üyesi olarak önemi göz önüne alındığında, artık yeni gerçeklikle yaşamanın bir yolunu bulmaları gerekiyor.
Erdoğan, İsveç'in NATO üyeliğini engelliyor ve bunun için de, İsveç'in “Kürt teröristleri” ülke içerisinde barındırdığını iddia ediyor. Türkiye Cumhurbaşkanı ayrıca, Ukrayna'nın Karadeniz üzerinden tahıl ihracatı yapabilmesine yardımcı oldu ve Vladimir Putin ile de ilişkisini sürdürüyor. Erdoğan'n bu ilişkisi, savaşı sona erdirmek için bir anlaşmaya aracılık etmesini sağlayabilir.
Cumhurbaşkanı Erdoğan İslamcı bir lider olarak bilinse de, gücünü dinden değil Türk milliyetçiliğinden alıyor.
29 Mayıs, İstanbul'un 1453'te Osmanlılar tarafından alınmasının yıl dönümüydü ve bu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın görevde olduğu süre boyunca önemsediği bir tarihti. Ancak derinden bölünmüş bir ülkeyi birleştirip birleştiremeyeceği başka bir konu olarak gündemde duruyor.
Kaynak:
GDH Haber
GDH Digital NSosyal hesabını takip edebilirsiniz.
İLGİLİ HABERLER
Middle East Eye: İsrail ve BAE'nin bölgede yarattığı kaos engellenebilecek mi?
National Security Journal: ABD'nin Suriye'deki varlığını bitirme zamanı geldi
The Hill: Kritik mineral savaşında Çin-ABD rekabeti tırmanıyor
National Security Journal: Gazze'yi Barış Anlaşması'nın ikinci aşamasında neler bekliyor?
VOX: Gölge filo stratejileri ve ABD'nin Venezuela hamlesi
Arab News: Türkiye Suriye'de ne planlıyor?
DİĞER HABERLER
Middle East Eye: İsrail ve BAE'nin bölgede yarattığı kaos engellenebilecek mi?
National Security Journal: ABD'nin Suriye'deki varlığını bitirme zamanı geldi
The Hill: Kritik mineral savaşında Çin-ABD rekabeti tırmanıyor
National Security Journal: Gazze'yi Barış Anlaşması'nın ikinci aşamasında neler bekliyor?
VOX: Gölge filo stratejileri ve ABD'nin Venezuela hamlesi
Arab News: Türkiye Suriye'de ne planlıyor?
The New Arab: İsrail bir sonraki savaşına hazırlanıyor
Real Clear World: Rusya Avrupa'ya karşı “gri bölge stratejisini” nasıl işletiyor?
The Center for European Policy Analysis: Derinleşen Çin-Rusya ekseni Batı için büyük tehlike
UnHerd: Trump Avrupa'yı nasıl fethetti?


