UnHerd: Trump Avrupa'yı nasıl fethetti?
Avrupa, finansal olarak çökme aşamasında, askeri olarak ABD'ye bağımlı ve üretemeyen bir bölge haline geldi. Küresel üstünlüğü ile övünen Avrupa, eğlence merkezlerinin olduğu bir tema parkına dönüşüyor!
Son Güncelleme: 10.12.2025 - 02:46
İngiltere merkezli yayın organlarından UnHerd'de, Avrupa'nın son dönemde yaşadığı sıkıntıların ve Trump yönetimindeki ABD ile ilişkilerinin kıtaya etkilerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Avrupalıların hala 1990 ile 2020 yılları arasında Batı'nın politika düşüncesini karakterize eden fikirlere sarılarak yeni küresel gerçekliğe ayak uyduramadığı belirtilen analizde, Avrupa';nın finansal olarak çökme aşamasında, askeri koruma gibi kritik hizmetleri sağlamak için ABD'ye bağımlı ve üretemeyen bir bölge haline geldiği tespiti yapıldı.
Analizde ayrıca, ABD'nin yeni güvenlik belgesi doğrultusunda Avrupa'nın geleceğine dair değerlendirmelere yer verildi.
İşte UnHerd'de yayınlanan analiz:
Donald Trump, Avrupa'yı şok etmeye devam ediyor. Ukrayna'da barış sağlamak istemesinden şok oldular. Vladimir Putin ile konuşmasından şok oldular. ABD'nin Ulusal Güvenlik Stratejisi'nde Avrupa'nın “medeniyetinin yok olması” konusunda uyarıda bulunulmasından şok oldular.
Avrupalılar hala 1990 ile 2020 yılları arasında Batı'nın politika düşüncesini karakterize eden fikirlere sarılıyorlar. Avrupa'nın geleneksel medyası ve birçok entelektüeli o dönemin ürünleri olarak gerçekleri göremiyor.
Avrupa bulunduğu durma rağmen Trump'ı küçümsemeye devam ediyor ve bu onların ölümcül hatası olarak hayata geçiyor.
Trump geldiği günden itibaren Avrupalıların fark edemediği iki önemli mesaj verdi.
Birincisi, Trump'ın küresel ticarette diğer ülkelere karşı avantaj elde etmek için gümrük vergilerini kullanacağını ve bunu Avrupa'ya da uygulayacağını belirtti. İkincisi ise, Avrupalıların güvenlik garantisi karşılığında ABD'ye askeri alımları artırarak ödeme yapmaları gerekeceğini söyledi.
Avrupalılar bu uyarıları dikkate almalıydı. Ancak onlar ancak bunu, Trump gümrük vergilerini açıkladıktan sonra anladı. Washington ile müzakere etmek için B takımını gönderdiler ve sonra da pes ettiler. Ardından Avrupa, askeri harcamalar konusunda da pes etti ve alımları artırdı.
Yeni dönem doktrin ile kesinleşti
Trump yönetiminin yayınladığı güvenlik belgesi, 1823 Monroe Doktrini'ni yeniden canlandırıyor gibi görünüyor, ki bu savunma bakanı Pete Hegseth tarafından da açıkca ifade edildi.
Bu eski doktrin, ABD'nin eski sömürge güçlerinin iç işlerine müdahale etmesine müsamaha göstermeyeceğini ve aynı şekilde diğer ülkelerin siyasetine de müdahale etmeyeceğini belirtiyordu.
Burada çelişkiler olsa da benzerlikler de var ve Trump, Monroe gibi, yabancı ülkeleri ticari iş ortakları veya rakipler ya da her ikisi olarak görüyor.
Ancak geleneksel roller yeniden düzenlendi.
Bugün AB bir rakip, Rusya ise gelecekteki bir iş ortağı olarak görülüyor. Trump, Suriye Devlet Başkanı Ahmed Şaraa da dahil olmak üzere Arap liderlerle anlaşmalar yapmaktan da memnun. Eski dış politika çevrelerinin kafasının karışık olması şaşırtıcı değil.
Ancak Moskova, yeni yaklaşımın en büyük tek yararlanıcısı olacak gibi görünüyor.
Çoğu Batılı liderin aksine Trump, Rusya'nın ticari gücünü anlıyor. Rusya, sadece petrol ve doğalgaz açısından değil, dünyanın en zengin kaynaklara sahip ülkelerinden biri. Dünyanın en büyük paladyum üreticisi. Sibirya'da, çoğu henüz keşfedilmemiş olan büyük nadir toprak elementleri yatakları bulunuyor. Nikel, bakır, alüminyum ve çinko üretiminde de lider konumda.
Trump yönetiminin yayınladığı güvenlik belgesinde özellikle açıklayıcı bir bölüm var. Bu bölüm, Amerika'nın mevcut etkisinin ve Avrupa'nın düşüşünü merkez alıyor.
Bu bölüm, ABD'nin neden bu kadar güçlü olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Bu, öncelikle, sadece askeri güce bağlı olmadan, rotasını düzeltebilen çevik bir siyasi sistemi, dünyanın en yenilikçi ekonomisini, özellikle teknoloji sektörünü ve dünyanın önde gelen finansal sistemini ve para birimini esas alıyor. Ve Avrupa bunların hiçbiriyle övünemez.
Zira Avrupa, finansal olarak çökme aşamasında, askeri koruma gibi kritik hizmetleri sağlamak için ABD'ye bağımlı ve üretemeyen bir bölge haline geldi.
Avrupa'nın siyaseti de durgunlaşıyor.
Artık “medeniyetin yok olması” gibi gerçek bir tehlike var bu özellikle bir dizi başarısız devletin ortaya çıkmasına neden oluyor.
Avrupa, 1990 yılında küresel ekonomik üretimin %25'ini oluşturuyordu. Bugün bu rakam %14'e kadar düştü ve düşmeye devam ediyor.
Bağımsız bir Avrupa geride mi kaldı?
Diğer yandan ABD, Avrupa'nın iç politikasına büyük ölçüde müdahale etmeye çalışıyor.
ABD, teknoloji, finans ve askeri alanda liderliğini korumak ve Avrupa'yı fiilen bir ABD kolonisi olarak tutmak için elinden gelen her şeyi yapıyor.
Henry Kissinger;
“Amerika'nın düşmanı olmak tehlikeli olabilir. Ancak Amerika'nın dostu olmak ölümcüldür”
ifadelerini kullanmıştı. İşte Avrupa şu anda bu gerçekle yüzleşiyor.
Trump, Avrupa'nın Amerikan tedarikine bağımlı kalmasını istiyor, tıpkı Avrupa'nın bir anda kesintiye uğraması halinde ortaya çıkacak yoksunluk belirtilerinden korktuğu gibi. Trump, bağımlılık ilişkisini sürdürmek istiyor ve yeni güvenlik doktrini de bunu açıkça ortaya koyuyor.
Bir zamanlar Avrupa'nın teknolojisi, klasik müziği ve edebiyatı moderndi. Ama bugün Avrupa, giderek Amerikan eğlence merkezlerinin olduğu bir tema parkı haline dönüşüyor.
Kaynak:
UnHerdGDH Digital NSosyal hesabını takip edebilirsiniz.
İLGİLİ HABERLER
ABD'de kızamık salgını büyüyor
Macar uzmandan AB'ye Ukrayna tepkisi: "Avrupa'nın stratejisi Trump'la birlikte çöktü"
New Orleans Başpiskoposluğu istismar kurbanlarına 230 milyon dolarlık tazminatı onayladı
ABD Başkanı Trump'tan X'e ceza kesen AB'ye tepki
Al Jazeera: İsrail neden Suriye'ye saldırıyor?
İtalya'da Taulant Toma isimli adam dördüncü kez hapishaneden firar etti
DİĞER HABERLER
Al Jazeera: İsrail neden Suriye'ye saldırıyor?
Foreign Policy: ABD'nin yeni “Güvenlik Stratejisi” Asya için ne anlama geliyor?
The Guardian: Avrupa artık kendi başına mı?
Majalla: ABD'nin dünyadaki yeni öncelikleri ne?
The Guardian: Avrupa, Ukrayna'yı Trump ve Putin'den kurtarabilecek mi?
Al Jazeera: Tek kutuplu diplomasi çağı sona erdi
Arab News: Ortadoğu'da İsrail'e karşı yeni ittifaklar doğuyor
Middle East Eye: BAE, Sudan'ın ardından Yemen'de iç savaşı nasıl tetikliyor?
Brussels Signal: Çok kutuplu düzende Avrupa'ya yer yok
The Hill: Trump neden Putin'i “ödüllendirmek” istiyor?


