Uzaylıları bulmak için yeni bir yöntem geliştirildi
Bilim insanları, uzaylı yaşamını bulmak için farklı bir strateji deniyor. Yeni yöntem, insanlığın uzaya gönderdiği sinyalleri örnek alarak başka medeniyetlerin de benzer şekilde sinyal yayabileceği fikrine dayanıyor.
Son Güncelleme: 28.08.2025 - 17:15
- Araştırma, Penn State Üniversitesi ve NASA’nın Jet Tahrik Laboratuvarı tarafından yürütüldü.
- Bilim insanları, uzay araçlarına gönderilen sinyallerin izinden gidilirse uzaylıların da aynı şekilde yakalanabileceğini söylüyor.
- Dünya ve gezegenlerin hizalanması sırasında bu sinyallerin daha kolay fark edilebileceği belirlendi.
- TRAPPIST-1 adlı sistemde yapılan ilk denemede sonuç çıkmadı ama yöntem işe yarar görünüyor.
Uzaylıları arayış 60 yıldır sürüyor
Uzaylı yaşamını araştırma fikri yeni değil. 1960’larda başlayan bu çalışmalar, “SETI” adı verilen bir alan haline geldi. Bilim insanları onlarca yıldır uzaya kulak veriyor, radyo dalgalarını dinliyor ve akıllı yaşam izleri arıyor.
Bugüne kadar çok sayıda deneme yapıldı. En meşhuru, 1977’de tespit edilen ve hâlâ kaynağı açıklanamayan “Vay!” sinyaliydi.
Bizim sinyallerimiz bir ipucu olabilir
Penn State’ten Pinchen Fan’ın liderliğindeki ekip farklı bir soru sordu: “Eğer uzaylılar bizi arıyor olsaydı ne görürlerdi?”
Cevap için NASA’nın 20 yıllık uzay iletişim verileri incelendi. İnsanlığın en güçlü sinyalleri, aslında Mars ve diğer gezegenlerdeki uzay araçlarına gönderilen radyo dalgaları. Bu sinyaller çok güçlü, odaklı ve çoğunlukla Güneş Sistemi’nin düzlemi boyunca gidiyor.
Bu da demek oluyor ki, Dünya ve başka bir gezegen hizalandığında uzaylıların bizi fark etme ihtimali çok daha yüksek.
Gezegenlerin hizalanması kilit nokta
Araştırmacılara göre uzaylı medeniyetler de kendi uzay araçlarıyla aynı şekilde iletişim kuruyor olabilir. Eğer öyleyse, onların sinyalleri de bizimkiler gibi belirli bir düzlemde yayılacaktır.
Dolayısıyla bilim insanları, bu hizalanmaları takip ederek uzaylı sinyallerini yakalamanın en mantıklı yol olduğunu düşünüyor.
İlk deneme TRAPPIST-1 sisteminde yapıldı
Ekip, yedi gezegeni olan TRAPPIST-1 sistemini bu yöntemle inceledi. Gezegenlerin birbirinin önünden geçtiği anlarda toplam 28 saatlik dinleme yapıldı.
Milyonlarca sinyal tarandı ama dünya dışı bir işaret bulunmadı. Yine de bu deneme, yöntemin pratikte kullanılabileceğini gösterdi.
Bilim dünyasında farklı görüşler var
Bazı bilim insanları yöntemin sınırlı bir alanı kapsadığını söylüyor. UCLA’dan Jean-Luc Margot, “Bu yöntem mantıklı ama gökyüzünün sadece küçük bir kısmına bakabiliyor” dedi.
Buna rağmen uzmanlar, farklı arama yöntemlerinin denenmesinin önemli olduğunu vurguluyor. Önümüzdeki yıllarda NASA’nın yeni teleskobu sayesinde binlerce yeni gezegenin keşfedileceği ve bu yöntemin daha geniş ölçekte uygulanabileceği belirtiliyor.
Sonuç: Umut verici ama sabır gerektiriyor
İlk denemeler sonuçsuz kalsa da, bilim insanları bu yeni stratejinin uzaylı arayışında güçlü bir araç olabileceğini düşünüyor. Evrenin bir yerinde yaşam varsa, bu yöntemle izlerine rastlamak mümkün olabilir.
Kaynak:
AstronomyİLGİLİ HABERLER
Uzay çöpleri geleceğin uzay araçlarına dönüşebilir
Almanya, ilk uzay stratejisini açıkladı: 2030’a kadar 35 milyar avroluk askeri uzay yatırımı
Türkiye, 77. Uluslararası Uzay Kongresi'ne ev sahipliği yapacak
Çin, uzayda mahsur kalan ekibe araç gönderdi
Tarihi görev: Türkiye’nin ilk yörünge transfer aracı FGN-TUG-S01 uzayda göreve başladı
Evrenin dengesi beklenenden dört kat daha şaştı
DİĞER HABERLER
Uzay çöpleri geleceğin uzay araçlarına dönüşebilir
Türkiye, 77. Uluslararası Uzay Kongresi'ne ev sahipliği yapacak
Çin, uzayda mahsur kalan ekibe araç gönderdi
Evrenin dengesi beklenenden dört kat daha şaştı
NASA Mars'ta oraya ait olmayan kaya buldu
Dünya'ya çarpma riski olan cisimler en çok hangi bölgeyi tehdit ediyor?
Güneş dışında ilk kez yıldız fırtınası keşfedildi
Uzayda mahsur kalan astronotlar için kurtarma planı belli oldu
Türkiye'nin üçüncü astronotu Gökhan Erdem, uzay deneyimini anlattı
Uluslararası Uzay İstasyonu 25 yaşında



