Hakan Fidan’ın Irak ziyareti: Ankara-Bağdat hattında güçlü iş birliği arayışları
💢 Türkiye, Irak Türkmenlerinin haklarının korunması konusunda hangi mesajı verdi?
💢 Bağdat, PKK terör örgütüne karşı Ankara’yla iş birliğine hazır mı?
Dış politikasında dostlarını çoğaltırken düşmanlarını azaltmayı öngören bir stratejiyle hareket eden Türkiye; Suudi Arabistan, Birleşik Arap Emirlikleri, İsrail, Suriye ve Ermenistan gibi devletlerle farklı seviyelerde yürüttüğü normalleşme süreçlerinin yanı sıra Irak gibi dostlarıyla olan ilişkilerini de bir adım daha ileri seviyeye taşımaya odaklanmış vaziyette. Bu yüzden de Türkiye Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın 22-24 Ağustos tarihlerinde gerçekleştirdiği Irak ziyareti oldukça mühim.
En son söylenecek şeyi baştan ifade etmek gerekirse, Fidan’ın ziyaretinin son derece verimli geçtiği öne sürülebilir. Zira bu ziyaret vesilesiyle Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani, Türkiye-Irak ilişkilerindeki en önemli ihtilaf olan petrol ticareti mevzusunda yapıcı bir çözüme ulaşmanın mümkün olduğunu belirten açıklamalar yaptı.
Irak’ın Türkiye’ye petrol ihraç etmeyerek kaybettiği gelirin talepte bulunduğu tazminatın iki katı olduğunu dile getiren Irak Başbakanı, esnek olmaları ve mantıklı davranmaları gerektiğini söyleyerek bu konuda Türkiye’ye zeytin dalı uzattı. Bu da Fidan’ın ziyaretinin somut neticeler üretecek bir sürece hizmet eden başarılı bir diplomatik girişim olduğu anlamına geliyor.
Dahası bu girişimin Türkiye’ye katkısı, yalnızca petrol tedariki boyutuyla değil. Aynı zamanda ziyaretin Türkiye’nin koridorlar bağlamındaki önemini pekiştirecek bir boyutu da var. Çünkü Irak Dışişleri Bakan Yardımcısı Hişam Allavi, petrolün Türkiye üzerinden ihraç edilebileceğini açıkladı.
Diğer taraftan Fidan’ın ajandasındaki konulardan biri de terör örgütü PKK ile mücadeleydi. Ziyaretin bu konuda da olumlu mesajların verilmesine vesile olduğu söylenebilir. Bu kapsamda Iraklı mevkidaşı Fuad Hüseyin ile yaptığı görüşmede Fidan, PKK terör örgütünün Irak’taki varlığına vurgu yaparak terörle mücadelede iki ülkenin müşterek çalışmalar yürütebileceğini belirtti. Bu bağlamda Fidan, Irak’tan PKK’nın resmen terör örgütü olarak tanınmasını talep etti. Iraklı yetkililerin de bu konuda olumlu mesajlar verdiği görüldü.
Öte yandan Türkiye-Irak ilişkilerinin bir boyutunu da Irak Kürt Bölgesel Yönetmi (IKBY) ile münasebetler teşkil ediyor. Bu çerçevede IKBY Başbakanı Masrur Barzani ile bir araya gelen Fidan, bu toplantı esnasında da gerek petrol gerekse de terörle mücadele konularında kritik açıklamalar yaptı.
Bununla birlikte Fidan’ın Erbil’de Irak Türkmen Cephesi İl Başkanlığı’nı ziyaret ettiği de biliniyor. Kuşkusuz bu gelişme, Türkiye’nin Irak Türkmenlerinin haklarının korunması ve savunulması hususunda Erbil’e verdiği güçlü bir mesaj. Dolayısıyla Fidan’ın Irak ziyaretnde terörle mücadele ve enerjinin yanı sıra Türkmenlerin durumuna da odaklanılmıştır.
Anlaşılacağı üzere Fidan, Türkiye’nin Irak ile ilişkilerindeki temel beklentilerine hitap eden ve doğru mesajların verilmesine imkan tanıyan bir ziyaret gerçekleştirmiştir. Irak’ın beklentileri nokasında da taraflar arasında kazan-kazan mantığı üzerinden şekillenen bir ilişkinin geliştiğinden bahsetmek mümkün. Nitekim Sudani’nin de belirttiği üzere, petrol alışverişinin yeniden başlaması, yalnızca Türkiye’nin değil, Irak’ın da çıkarlarına uygun.
Dahası Irak’ın en kritik sorunlarından biri su sorunu. Bu konuda özellikle de İran’ın Irak’ı Türkiye’ye karşı provoke ettiği biliniyor. Böylesi bir atmosferde Fidan’ın Irak’a su konusunda ortak bir platform kurulmasını önermesi, Türkiye’nin samimiyetini göstermesinin yanı sıra karşılıklı güven hissini de arttıracak mahiyette.
Tüm bunların yanı sıra Bağdat’ın en önemli ihtiyacı, bölge jeopolitiğindeki arada kalmışlık-sıkışmışlık hissini Ankara üzerinden kuracağı dengeyle gidermek. Bunun nedeni ise Irak’ın işgalinden beri ülkede devam eden Amerikan etkisi ve söz konusu işgali fırsata çevirerek Şii grupları etkisi altına alan İran’ın nüfuzu.
Bu anlamda bahse konu olan ülke, ABD ile İran arasındaki rekabeitn oyun sahası haline gelmiş vaziyette. Hatta Irak’taki hükümet kurma görüşmeleri bile genellikle İran ve ABD Büyükelçiliklerinde yapılıyor. İki ülkenin uzlaşamadığı durumlarda ise sokak hareketleri belirginleşiyor. Böylesi bir ortamda Irak’ın Türkiye’yle yakınlaşmasının Bağdat’ın egemenliğini ve bağımsızlığını pekiştireceği aşikar. Öyle görünüyor ki; Sudan yönetmi de bu realitenin farkında. Bu nedenle de Ankara-Bağdat hattındaki münasebetlerin gelişeceği ve derinleşeceği öngörülebilir.
Sonuç olarak Fidan’ın Irak ziyareti, Ankara-Bağdat ve Ankara-Erbil hattındaki münasebetlere ivme kazandıracaktır. Fidan’ın temaslarında verilen mesajlar petrol ticaretinden terörle mücadeleye, Irak Türkmenlerinin durumundan su sorununa kadar pek çok konuda kapsamlı iş birliği süreçlerinin yürütüleceğinin habercisi.