Haniye'nin Tahran'da şehit edilmesinin ardından İran, İsrail'e karşı ne gibi adımlar atacak?

💢 Hem Batılı ülkeler hem de İsrail, İran'ın nükleer silah elde etmesine izin vermeyeceklerini defalarca dile getirdi.

💢 İran'ın İsrail'e ve ABD'ye karşı ciddi bir savaş başlatacak gücü yok. 

💢 Bir veya iki silahla ateş edecekler ve İsrail'e ikinci kez saldırdık, korkmuyoruz diyecekler. 

1. resim

Hamas liderinin İsrail saldırısı sonucu Tahran'da şehit olmasının ardından bölgede gerilim her geçen saat artıyor. İran tarafı İsrail'e ciddi bir karşılık vereceğine dair çeşitli açıklamalarda bulundu.

Ancak sürecin gecikmesi İran'ın olası tüm senaryolara hazır olmasından kaynaklanıyor.

Bir diğer önemli nokta da Haniyeh'in neden İran'da öldürüldüğü? İsrail'in İran'la ilgili temel hedefi nedir?

Konuyla ilgili gdh'a konuşan siyaset bilimci Aslan Sultani, asıl meselenin İran'ın nükleer silaha sahip olma isteğiyle ilgili olduğunu düşünüyor. İran'ın nükleer silahlarını engellemek için çeşitli senaryolar uygulanıyor.

Siyaset bilimci Aslan Sultani
Siyaset bilimci Aslan Sultani

“Sürecin başındaki temel konu İran'ın nükleer meselesidir. Hem Batılı ülkeler hem de İsrail, İran'ın nükleer silah elde etmesine izin vermeyeceklerini defalarca dile getirdi. Bu onların kırmızı çizgisidir. Çoğu durumda kırmızı çizgilerini aşabilirler. Ama bu konuda çok kararlılar. İran'ın nükleer güce dönüşmesinin Suudi Arabistan, Türkiye ve Mısır'ı da nükleer güce dönüştürebileceğini düşünüyorum. Ortadoğu'daki dengeleri tamamen bozacağı için bu senaryoya izin vermek istemiyorlar. Ortadoğu'da yalnızca İsrail'in atom bombası var. Nükleer silah savaşların başlangıcını ve sonunu belirleyebilir. Bu nedenle İran'ın nükleer sevgisinin durdurulması gerektiğini düşünüyorlar. İran, Şah döneminde atom sahibi olmak istiyordu. Şu anda İran devleti de nükleer silahlara sahip olmayı planlıyor.”

İran ciddi misilleme tedbirleri almayacak. Aslan Sultani, İran'ın bu tür süreçlerde yalnızca makul karşı önlemler aldığına inanıyor. Çünkü ciddi bir savaşa girecek askeri güce sahip değil.

Asıl amaç İran'ı etkisiz hale getirmektir. İsrail, 7 Ekim olaylarından sonra İran'ı meseleye dahil etmek için yoğun çaba harcadı. Ancak İran'ın her seferinde geri adım atması nedeniyle devreye giremediler. Şu ana kadar 30-40 İranlı üst düzey general ve askeri öldürdü. Bununla İran'ı da meseleye dahil etmek istediler. İslam Cumhuriyeti bunu biliyor ve oyuna gelmek istemiyor. Çünkü savaşa girerse sonucunun iyi olmayacağını anlıyor. İsrail, İran nükleer silaha sahip olmadan önce sorunun tamamen çözülmesini de istiyor. Bu yüzden İran'da Haniya'yı öldürdüler. Adam birçok ülkeye gitti. Neden İran? Bu yüzden. İran'ı kışkırtmak.”

Aslan Sulatni, İran'da da durumun iyi olmadığına dikkat çekiyor. Çünkü halk ABD ve İsrail'e karşı yürütülen savaşın başarısız olacağını anlıyor.

İran'ın imajına da zarar veriyorlar. Hatırlarsanız İsrail'in İran büyükelçiliğine saldırısının ardından İran misilleme tedbirleri almıştı. Peki bunu nasıl yaptı? İsrail'e koordinatları vererek. Buradan atacağız, şuradan atacağız. Bu sefer başka bir şey olacağını sanmıyorum. İran'ın İsrail'e karşı ciddi bir savaş başlatacak gücü yok. Çünkü İran'daki durum da iç açıcı değil. Son seçimlerde Fars-Türk kartını oynadılar. Pezeshkiani'yi seçmenin nedeni budur. İran'daki Türklerin ve Azerbaycanlıların hassasiyetine değindiler. İran'da son seçim, İranlıların en az katıldığı seçim istatistikleriydi. Seçime halkın yüzde 40'ı katıldı. Ciddi bir savaş durumunda içeriden destek alamayacaklarını çok iyi anladılar.”

Sultani, İran'ın askeri üslerinin de yok denecek düzeyde olduğuna dikkat çekiyor. Ayrıca dünya ile ticari ilişkilerin çok düşük olması askeri alandaki başarısızlıkların başında gelmektedir.

“İran'ın elindeki silahları gördünüz mü? Birkaç intihar İHA'sı ve birkaç roket var. Bu silahların ciddi bir doğruluğu yoktur. Dünyayla hiçbir bağlantıları olmadığı için doğal sayılabilirler. Bu sefer küçük bir tiyatro yapacaklar. Bir veya iki silahla ateş edecekler. Ve İsrail'e ikinci kez saldırdık, korkmuyoruz diyecekler. Mevcut durumda büyük bir savaş beklemiyorum. Şu anda birçok Arap ülkesi iki veya üç parçaya bölünmüş durumda. Ortadoğu'daki durum değişmeye devam edecek.”

Tartışma