Hititlerde fal ve kehanet

İnsanın olacakları önceden bilme arzusu eski çağlardan beri bulunuyordu ve Hititler de bazı konularda tanrıların irade ile tutumunu önceden öğrenmek amacıyla fallara danışıyordu.

1. resim

Hitit panteonundan kanatlı tanrı.

Örneğin askeri bir sefere gitmeden önce seferin zamanı ve takip edilmesi gereken yolların belirlenmesi için fala başvurulurdu. Askeri seferlerde orduyla birlikte kâhin ve falcılar da bulunuyordu.

Fal ve kehanetlerin kullanım alanı askeri seferlerle kısıtlı değildi. Kaybolan bir eşyanın bulunması, bir hastalığa ya da benzeri olumsuz bir duruma hangi tanrının neden olduğu gibi konuların açığa kavuşturulması için yine fala başvurulurdu.

Bu konuda en güzel örneklerden biri II. Muršili’nin konuşma bozukluğu için icra edilen ritüelde bulunmaktadır. Kral, yaşadığı konuşma bozukluğuna neden olan tanrı ve bu tanrı için icra edilmesi gereken ritüelin tespiti için fala başvurmuştur.

Nihayetinde, Manuzziya kentinin Fırtına Tanrısı için Kummani kentinde bir vekil sığır ritüeli yapılması gerektiği sonucuna varılmıştır.

Hititlerde iki farklı türde fal vardı. İlki tanrıların kendiliğinden verdiği, gözlemlenen işaretlerdir (šagai, GISKIM). İkincisinde ise çeşitli eylemler yaparak ya da sorular sorarak bir sonuca ulaşılmaya çalışılır.

İlk olarak gözlemlenen işaretleri ele alacak olursak, özellikle doğa olayları bir işaret olarak yorumlanmıştır. Örneğin ay tutulması, güneş tutulması, deprem gibi doğa olayları, prensin babasının tahtını ele geçirmesine, ülkede meydana gelecek kıtlığa, düşmanın ülkeyi işgal etmesi gibi durumlara verilen işaretler olarak yorumlanmıştır.

İkinci grup olan fal yöntemlerine bakacak olursak, et falı (karaciğer ve iç organ falı), kuş uçuşunun gözlemlenmesi, su yılanı falı gibi metotlarla sorulan sorulara cevaplar aranırdı. Örneğin Mezopotamya’dan bilinen karaciğer ve iç organ falı Hitit kültürüne uyarlanmıştır.

Karaciğer falının icra edilme yöntemi şöyledir: Ciğeri gözlemlenecek hayvan kurban edilmeden önce fal sorusu sorulurdu. Falı icra etmekle görevli LÚHAL ve LÚAZU gibi uzmanlar koyunların kurban edilmeden önceki davranışlarını gözlemlemekle görevliydiler.

Daha sonra hayvanın çıkartılan ciğeri gözlemlenerek/incelenerek elde edilen olumlu ya da olumsuz sonuçlar, sorulan soruya evet ya da hayır biçiminde cevap olarak kabul edilirdi.

Tartışma