Hudson Institute: Gelecekteki olası çatışmalar için Rusya-Ukrayna savaşından alınacak beş ders
Rusya-Ukrayna savaşı, dünyanın farklı köşelerindeki savunma sanayi paradigmalarında köklü değişikler yaratacak. İşte gelecekteki savaşlar için Rusya-Ukrayna savaşından alınacak beş ders...
ABD merkezli düşünce kuruluşu Hudson Institute'de, yaklaşık 18 ayını geride bırakan Rusya-Ukrayna savaşının, gelecekteki olası savaşlara dair, ülkelere nasıl dersler verdiğinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
Ukrayna'da yaşanan savaşın; geçmiş dönemlerde yaşanan savaşların belli başlı unsurlarını hala bünyesinde barındırmaya devam ettiği tespiti yapılan analizde, aynı zamanda da yüksek teknoloji ve operasyonel farklılıklar gibi yeni yaklaşımların hem bugün hem de gelecekteki savaşlar için büyük dersler içerdiği belirtildi.
Rusya-Ukrayna savaşından çıkarılacak derslerin beş maddede özetlendiği analiz de ayrıca, savaşın son dönemde nasıl şekillendiğine dair gelişmelere de yer verildi.
İşte Hudson Institute'de yayınlanan analiz:
1. Yirminci yüzyıl savaş şartları yakın zamanda yok olmayacak
Ukrayna'daki savaş ilk olarak, coğrafyanın savaştaki en önemli değişkenlerden biri olduğu yönündeki kadim dersi pekiştirdi.
Ukrayna'nın ya da Rusya'nın komutanlarının hazırlayacağı herhangi bir savaş planı, mekanın ve arazinin şartlarına göre şekillenmeye devam edecektir. Yüzyıllar boyunca olduğu gibi, dağlar, nehirler, yağmur, çamur ve kar insanlığın savaşlardaki sınırlarını belirlemeye devam ediyor.
Dördüncü yüzyılda yaşamış Romalı askeri tarihçi Flavius Vegetius Renatus, askerleri düşmanın pusularına maruz bıraktığı için nehir geçişini bir ordunun üstlenebileceği en tehlikeli görevlerden biri olarak tanımlamıştır. Bugün Ukrayna ordusu, Dnipro Nehri'nin Rus kontrolündeki kıyısında aynı engelle karşı karşıya.
Yüzyıllardır süregelen siper savaşı uygulamaları, da Ukrayna'nın savaş meydanlarında tarihin kendini yeniden göstermesinin bir başka örneğini oluşturuyor. Ukrayna'daki çatışma, topçu atışları dışında, ağırlıklı olarak piyade birliklerinin siperlerdeki çatışmaları etrafında dönüyor.
İstihkam birlikleri kilometrelerce uzunluktaki müstahkem mevkileri ustalıkla inşa edip korurken piyade birlikleri amansızca savaşıyor.
Son olarak, Napolyon Bonapart döneminde olduğu gibi, topçu kuvvetleri savaşın beliryecisi olmaya devam etmektedir ve muhtemelen önümüzdeki on yıllar boyunca da öyle kalacaktır. Bu çatışmada Rusya'nın bir günde 20.000'den fazla, Ukrayna'nın ise sadece 6.000 mermi attığı durumlar oldu.
2. Gelişen teknolojiler yenilikçi operasyon kavramlarıyla buluşuyor
Asırlık savaş yasaları savaş alanı dinamiklerini belirlerken, yeni teknolojiler bu savaşların nasıl yapıldığı konusunda çığır açan bir değişime yol açıyor.
Elbette siperler savaş alanlarında kalmaya devam edecek, ancak insansız hava araçları onları günün her saati izliyor olacak. Nehirleri geçmek hala zorlu bir görev, ancak hassas vuruş özelliğine sahip silahlar, kilometrelerce öteden bir nehrin düşman kıyısını vurarak bunu daha yönetilebilir hale getirebilir.
Diğer yandan insansız hava araçları ve komuta-kontrol ağlarının entegrasyonu yeni bir bilgi üstünlüğü çağını başlatmış görünüyor.
Bu yeni bilgi çağının savaş alanında yarattığı en belirgin değişim, piyadelerin sahada güçlendirilmesi olmuştur. Eğer on dördüncü yüzyıldaki ilk piyade devrimi şövalyelerin savaştan önce attan inmeye başlamasıyla gerçekleştiyse, yirmi birinci yüzyılda ikinci bir piyade devrimi de bu şekilde gerçekleşiyor olabilir.
Javelin ve NLAW gibi üstten saldırı kabiliyetine sahip tanksavar silahları, piyade birliklerini özellikle şehir ve banliyö ortamlarında ağır zırhlara karşı asimetrik bir avantajla donatmıştır. Benzer şekilde, MANPADS (insan tarafından taşınabilir hava savunma sistemleri) karada konuşlu hava savunma ekiplerini mobil ve tehlikeli birimler haline getirmiştir. Yeterli hassas güdümlü mühimmat eksikliği nedeniyle daha düşük irtifalarda uçmak zorunda kalan Rus S-30SM gibi gelişmiş savaş uçakları bile Ukrayna MANPAD'lerinin kurbanı olmuştur.
Yüksek irtifa ve orta irtifa dronların yanı sıra mini dronlar ve kamikaze dronlar da savaş alanını yeniden şekillendiriyor.
Hassas saldırı da öne çıkan bir diğer unsur ise HIMARS çoklu fırlatma roket sistemleri oldu. Bu unsurlar, yakın gelecekte de uzun menzilli muharebe operasyonlarının geleceğini belirleyecek. Özellikle sağlam bir ağ merkezli mimari içinde kullanıldığında, bu tür silah sistemleri son derece etkili olmaktadır.
Drone savaş sistemlerinin, gelişmiş komuta ve kontrol ağlarının ve hassas saldırıların hakimiyetiyle birlikte, elektromanyetik spektrumda görünmez savaş da büyük önem kazanmıştır. Örneğin Rus ordusunun R-330Zh Zhitel elektronik harp varlığı Ukrayna'da GPS kullanan silah sistemlerini karıştırmaktadır.
3. Gelecekteki savaşlarda devlet dışı aktörler
Ukrayna için verilen mücadele, geleneksel olarak devlete ayrılmış kapasiteleri ödünç alan devlet dışı aktörlerin savaş sahnesine hakim olduğunu gösterdi.
Bu devlet dışı aktörler arasında Wagner, gölge ordu DNA'sına sahip özel bir askeri şirket olarak öne çıkıyor. Rus devletinin kapasitesindeki erozyondan faydalanmak amacıyla eski Sovyet coğrafyasında daha fazla Wagner benzeri oluşum ortaya çıkabilir.
Askeri analistlere göre Wagner, basmakalıp bir paralı asker grubundan ziyade Hizbullah'ın Rus versiyonuna benziyor. Grubun Afrika'dan eski Sovyet topraklarına uzanan varlığı, onu hesaba katılması gereken bir güç haline getiriyor.
Wagner, başarısızlıkla sonuçlanan darbesinin ardından ana muharebe tankları, kısa-orta menzilli hava savunma sistemleri ve savaş uçakları gibi birçok cephaneliğinden yoksun kalmış olsa da, Yevgeny Prigohin'in Rusya'nın iktidar koridorlarında hala var olduğu göz ardı edilemez.
4. Asimetrik drone savaşı, denizleri ve hava mücadelesini şekillendiriyor
Düşük maliyetli hava ve deniz robotik varlıklarının çift kullanımlı, ticari olarak mevcut silah üretim sistemleriyle ölümcül bir şekilde eşleştirilmesi, asimetrik savaşta çığır açacak bir gelişmeye zemin hazırlıyor.
Bu silah sistemleri muhtemelen sivrisinekler kadar yaygın ve ortadan kaldırılması zor hale gelecek ve dünyanın farklı köşelerindeki mevcut savunma sanayi paradigmasına karşı büyüyen bir tehdit oluşturacaktır.
Örneğin Ukrayna'nın insansız su üstü araçları (USV), Starlink anteni ve tahrik sistemi de dahil olmak üzere ticari olarak mevcut alt sistemler üzerinde çalışmaktadır. Birim maliyetinin sadece 250.000 dolar olduğu bildirilen bu USV'ler, aralarında Amiral Grigorovich sınıfı fırkateyn Makarov, Ropucha sınıfı bir çıkarma gemisi ve Natya sınıfı bir mayın tarama gemisinin yanı sıra işgal altındaki Kırım'daki Sivastopol deniz üssünün de bulunduğu uzun bir Rus savaş gemisi listesini hedef aldı.
İran yapımı aylak mühimmatlar da Rus tarafı için benzer bir etki yaratıyor. Shahed-131 ve Shahed-136 kamikaze insansız hava araçları düşük maliyetli (birim başına 20.000 $ gibi düşük bir maliyet), hassas ve ticari olarak temin edilebilen malzeme ve alt sistemlerden üretilmiştir. İHA'nın gövdesi karbon fiberden yapılmıştır.
Basit ama etkili hava ve deniz kamikaze insansız hava araçlarının asimetrik savaş becerisi, tasarım ve üretimde ticari olarak kullanılabilirlikleriyle birleştiğinde, dünya genelinde savunma sanayi politikalarında değişikliklere yol açacaktır.
Bu varlıklar hiçbir şekilde yıllardır kullanılmakta olan eski deniz ve hava silah sistemlerini geçersiz kılmayacaktır. Ancak ticari olarak temin edilebilen robotik savaş varlıklarının ilerlemesi, uluslararası silah pazarlarına ve silah tedarikçilerine erişimi kısıtlı olan uluslar için oyun alanını şimdiden eşitliyor. Bu durum, kötü niyetli aktörlerin ölümcül silahlara erişimini engellemek için yaptırımların kullanılmasını daha da zorlaştıracaktır.
5. Savaş alanında yaşanan son güncellemeler
Savaş alanında yüksek yoğunluklu silahlı çatışmalar devam ederken, paradoksal bir şekilde savaş alanı geometrisi durağanlaşıyor. Yani savaş alanında şiddetli çatışmalar sürüyor, ancak ordular büyük ölçüde yerlerinde kalıyor.
Açık kaynaklı istihbaratlar, yeni kurulan mekanize bir oluşum olan Ukrayna 82. Hava İndirme Tugayı'nın güney muharebe hatlarında konuşlandırıldığını ve karşı saldırıya katıldığını gösteriyor.
Bu birliğin ayrıca, İngiltere tarafından sağlanan Challenger-2 ana muharebe tanklarını kullandığı biliniyor. Ruslar kısa bir süre önce 82. Hava İndirme Tugayı'nın Amerikan transferli Stryker zırhlı savaş aracını vurmak için bir kamikaze drone kullandı.
82. Hava İndirme Tugayı zorlu bir birlik olsa da, sıcak bölgeye konuşlandırılması Ukrayna'nın yeterli yedek muharebe oluşumlarının eksikliğine de işaret edebilir. Bir zamanlar atılım gücü olması beklenen Ukrayna 9. Kolordusu'nun geride toparlanmasıyla birlikte 10. Kolordu artık Rus ordusunun ilk savunma hatlarıyla savaşma yükünü taşıyor.
Son olarak, Rusya'nın Kharkiv çevresindeki saldırıları yoğunlaştı ancak büyük toprak değişiklikleriyle sonuçlanmadı. Rus askeri liderliği muhtemelen kuzeydeki muharebe operasyonlarını Ukrayna'nın dikkatini dağıtma çabası olarak görüyor.