İkinci Sezar skandalı: Esed rejiminin işkenceleri belgelendi

Esed rejiminin hapishanedeki sivil vatandaşlara işkence yaptığı ve ölenlerin toplu mezarlara gömüldüğü fotoğraflar basına servis edildi.

1. resim
13.09.2022

Bir zamanlar Esed rejim subayı olan Ebu Ahmed kod isimli itirafçı, Esed rejiminin mahkumların iniltileri ve çığlıklarıyla dolu karanlık hapishane parmaklıklarının arkasına gizlenmiş suçlarını Zaman el Wasıl'a anlattı.

"Zaman Al-Wasl" gazetesi, Esed rejiminin kuşatma döneminde Halep Merkez Hapishanesi'nde savunmasız sivillere karşı yaptığı birçok katliamın bir kısmını yansıtan bir dizi özel fotoğraf elde etti.

Gazete bu fotoğrafları iki tanıklıkla pekiştirdi: İlki “Ebu Ahmed” adlı bir astsubay için (Zaman Al-Wasl'ın ayrıntılı kimliği var) ve kuşatma süresi boyunca hapishanede görev yaptı ve görevi üstlendi. İkinci ifade, 2006'dan beri Halep Merkez Hapishanesi'nde tutuklu bulunan ve rejimin subay ve askerlerinin katledilmesinde yer alan eski tutuklu “Ebu Abdullah” içindi. tutsaklara karşı kahramanlıkları ve destanları hakkında şarkı söylediler.

Subay sınıfı "Ebu Ahmed", rejimin, memurlarının ve askerlerinin karanlık bodrumlarda ve mahkumların iniltileri ve çığlıklarıyla dolu hapishane parmaklıklarının arkasına gizlenmiş suçlarını vurgulamak için "Zaman al-Wasl" minberini seçti. her türlü işkenceyi yapmak.

Muhalif Zaman el-Wasıl gazetesi, Esed rejimi güçlerince Suriye'nin kuzeyindeki Halep Merkezi Hapishanesinde işkenceyle öldürüldüklerini öne sürerek 4 kişinin fotoğrafını paylaştı.

İşkence, yanık ve kan izlerinin görüldüğü fotoğraflarda ölen mahkumların isimleri ve mahkum numaraları da yer aldı.

"Rejim, işkence altında öldürülen veya infaz edilen mahkumları cezaevinin doğu avlusuna açılan toplu mezarlara gömdü.""

Ebu Ahmed, hapishanelerde işkence ile öldürülen sivillerin fotoğraflarını çektikten sonra başka bir yer götürüp Suriyeli Muhaliflerin saldırısında öldürülen siviller olarak rapor hazırlayıp BM'ye gönderildiğini söyledi.

Görüntüde yüzü gizlenen Ebu Ahmet, "Kuşatmanın başlarında mahkumlar isyan başlattı. Yüzbaşı Eyhem Haddur, 8 mahkumu silahla tarayarak infaz etti. Bazı mahkumlar da tutuldukları tekli hücrelerinde öldürüldü." dedi.

"Rejim, unsurları ağır hafriyat ekipmanları kullanarak mahkumları toplu ve rastgele gömüyordu."

İşkence yapanların hemen hemen hepsinin Şii olduğunu belirten Ebu Ahmed, açlık ve çeşitli şekillerde yoğun işkence uygulamaları sonucunda sağlıklarının kötü olması nedeniyle tecritte ölen tutukluların da sayısının oldukça fazla olduğunu sözlerine ekledi.

Muhaliflerin hapishaneyi ele geçirmek için kuşatma başlattığı sırada rejimin cezaevine havadan yiyecek attığını ancak rejim askerlerinin bu yiyecekleri mahkumlarla paylaşmadığını aktaran Ebu Ahmet, açlık ve hastalık nedeniyle yaklaşık 400 mahkumun öldüğünü söyledi.

Kurşuna dizilerek öldürülen mahkumların açlık ve hastalıktan ölenlerin sayısının en az 2 katı olduğunu belirten Ebu Ahmet, "Suçu olup olmamasına bakılmaksızın binlerce insan kurşuna dizildi" ifadelerini kullandı.

Ebu Ahmet, Esed rejim askerlerinin değişik işkence yöntemleri denediklerini en kötüsünün hangisi olduğunu kestiremediğini belirtti.

Esed rejiminin yaptığı bazı işkencelerin görselleştirilmiş halleri: