İkinci soğuk savaşın kuralları yazılıyor
ABD’de Biden yönetiminin iş başına gelmesiyle beraber gündeme yerleşen “İki Cepheli İkinci Soğuk Savaş Dönemi” şekilleniyor. 2014’te Rusya yanlısı güçlerin Ukrayna’nın Donbas bölgesinde hakimiyet kurması ve Rusya’nın Kırım’ı ilhakıyla ete kemiğe bürünen süreç kendi kurallarını ve görünmez sınırlarını dayatıyor.
Biden’ın ABD Başkanı olmasıyla beraber ülkesinin Çin ve Rusya ile ilişkilerinde dört kritik tarih ön plana çıktı. 22 Mart’ta Rusya Dışişleri Bakanı Lavrov’un Çin ziyareti. 16 Haziran’da Biden ve Putin’in Cenevre’de yaptıkları yüz yüze görüşme. 7 Aralık’ta Biden’ın Putin ile video konferans aracılığıyla yaptığı ikinci görüşme. 15 Aralık’ta Putin’in Çin Devlet Başkanı Şi ile görüşmesi ve yine aynı gün Moskova’da ABD Dışişleri Bakanlığı’nın Avrupa ve Avrasya İşlerinden Sorumlu Dışişleri Bakan Yardımcısı Karen Donfried’in Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov ile bir araya gelmesi.
Bu görüşmelerin Çin-Rusya ayağında, ABD’ye karşı finans, teknoloji, savunma ve enerji alanında yapılacak işbirliği şekillendi. 15 Aralık’taki son Putin-Şi görüşmesinde Çin Devlet Başkanı, Rusya’nın ABD’den talep ettiği güvenlik garantilerine destek verdi.
Putin ile Biden arasındaki görüşmelerde de Rusya ağzındaki baklayı 7 Aralık’ta çıkardı. 1990’da SSCB döneminde NATO’nun doğu istikametinde genişlemeyeceğine dair kendilerine verilen sözlerin tutulmadığını, artık bunların yazılı garantiler haline getirilmesi gerektiğini talep ettiler.
Rusya’nın güvenlik garantileri talebi 15 Aralık’ta Moskova’daki Donfried-Ryabkov görüşmesinde ele alındı.
Rusya tarafı 17 Aralık’ta güvenlik garantilerinin içeriğini kamuoyu ile paylaştı. 9 maddelik talep listesinde NATO ve ABD’ye yönelik ayrı ayrı talepler yer aldı.
Rusya’nın, NATO’dan temel talepleri Ukrayna’nın mutlak surette ittifak dışında tutulması, Doğu Avrupa, Kafkaslar, Orta Asya ve Ukrayna’daki askeri faaliyetlere son verilmesi. Kısa ve orta menzilli füzelerin menzil dışına çıkarılmaları. Ayrıca anlaşıldığı kadarıyla Rusya, NATO’ya daha geniş kapsamlı bir saldırmazlık paktı öneriyor.
Rusya’nın ABD’den talepleri ise geçmişte SSCB üyesi olan ülkelerde üs kurmaya son vermesi ve bu ülkelerin savunma alt yapılarını kullanmaktan vazgeçmesi. Bu talepler Orta ve Doğu Avrupa ile Orta Asya’yı hatta Kafkasları kapsıyor. Rusya’nın bir diğer talebi ise tarafların nükleer silah kullanma kapasitesi ile ihtimallerini geliştirmeye yönelik denemeler yapmaktan vazgeçmeleri.
ABD tarafından bu taleplere henüz resmi bir yanıt gelmedi. Ancak 18 Aralık’ta iki dikkat çekici açıklama basına yansıdı. Bunlardan ilki Avrupa Müttefik Kuvvetler Komutanı General Tod Wolters’ın Ukrayna sınırındaki Rus askeri yığınağına yanıt olarak Romanya ve Bulgaristan’da bir askeri misyon oluşturulmasına yönelik teklifte bulunduğuna dair Spiegel tarafından yayımlanan haberdi. Karadeniz’de AUKUS benzeri bir ittifak kurulmasına yönelik teklif kısa bir süre önce eski İngiltere Genelkurmay Başkanı Nick Carter tarafından gündeme getirilmişti.
İkinci dikkat çekici mesaj ise 16 Aralık’ta Atlantic Council düşünce kuruluşu tarafından Matthew Bryza ve Grady Wilson imzalı olarak yayımlanan makale ve bu makalenin eski ABD Avrupa Kuvvetler Komutanı Ben Hodges tarafından twitter’da paylaşılmasıyla verildi. Hodges makaleyi paylaştığı twitter mesajında Karadeniz’e dair stratejik bir yaklaşım geliştirilmesi gerektiğine işaret ederken, Türkiye ile Montrö Boğazlar Sözleşmesi’nin kilit önemde olduğunu vurguladı.
Gelişmeler, ABD’nin Çin ve Rusya ile bir uzlaşmaya gitmekten ziyade dünyayı yeniden iki ya da üç kutuplu, soğuk savaş ortamına döndürme niyetinde olduğuna işaret ediyor. Bu yeni soğuk savaşın “Berlin Duvarı” ise bugünkü şartlarda Ukrayna’nın “Donbas Bölgesi” olacak gibi görünüyor.