gdh'de ara...

İkinci Soğuk Savaş'ta bir ileri adım daha: AKKA'nın ölümü

Türkiye'nin Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Anlaşması'ndan (AKKA) ayrılması ne anlama geliyor? AKKA'nın taraf devletlerce teker teker rafa kaldırılması hangi siyasi etkilere yol açacak? Avrupa'nın Sovyet korkusuna son veren anlaşmanın kısa tarihi.

1. resim

SSCB’nin son Devlet Başkanı Mihail Gorbaçov’un estirdiği değişim rüzgarının önüne kattığı coşku 1989 yılının sonbaharında Berlin Duvarı’nı yerle bir etmişti. Soğuk Savaş’a nokta konmak üzere olunduğunun bir diğer emaresi ise Berlin Duvarı’nın aşılmasının üzerinden 1 yıl geçtikten sonra, 19 Kasım 1990’da Paris’te görüldü.

Varşova Paktı ve NATO üyesi ülkelerin bir süredir yürüttüğü müzakereler neticesinde taraflar Avrupa’da tansiyonu düşürecek ve nükleer savaş riskini azaltacak bir anlaşmaya imza koydular. Avrupa Konvansiyonel Kuvvetler Anlaşması (AKKA) her iki tarafın ordularının tank, zırhlı araç, topçu silahı, savaş uçağı ve saldırı helikopteri sayılarını sınırlıyordu. Bazı örnekler vermek gerekirse taraflar birbirlerinin sınır bölgelerinde 20 bin tank, 30 bin zırhlı araç ve 6 bin 800 savaş uçağı bulundurabilecekti.

5 Nisan 2024 tarihi itibarıyla Resmi Gazete’de yayımlanmış olan Türkiye Cumhuriyeti’nin AKKA’dan çekildiğine dair Cumhurbaşkanlığı Kararı günümüz gençlerine pek bir şey ifade etmemiş olabilir. Türkiye’nin 1 Nisan 1992 yılında onayladığı anlaşmanın uygulanmasına, 8 Nisan 2024 günü son verilecek.

AKKA, Avrupa'nın Sovyet tank taarruzu korkusuna son vermişti

Anlaşmanın imzalanması ile beraber Avrupa ülkelerinin Orta Avrupa ovalarından Batı Avrupa’ya yönelecek Varşova orduları tank taarruzu korkusu da son bulmuş oluyordu. Ayrıca büyük bir Sovyet tank taarruzunu durdurmak için nükleer silaha başvurma seçeneği de ortadan kalkmış olacaktı. Türkiye ise her an Doğu Anadolu ve Karadeniz bölgesini hedef alabilecek bir Sovyet işgal denemesi ihtimalinden kurtuluyor, kuvvet indirimine gitmek suretiyle savunma harcamalarını, halkın refahına yönlendirmenin yolunu açıyordu.

AKKA Anlaşması, Birinci Soğuk Savaş’ın sona ermesi bakımından yaklaşık 1 yıl sonra Gorbaçov’un Sovyetler Birliği’nin dağılma kararına atacağı imzadan çok daha fazla önemliydi. Ancak bu anlaşmanın ömrü NATO ittifakının doğuya doğru genişleme çabalarına paralel olarak kısaldı ve Türkiye açısından içerisinde bulunduğumuz Nisan ayında sınırlamalar ortadan kalkmış olacak.

Gorbaçov’un 1986-1990 arasında ilerleyen bloklar arasındaki yumuşama süreci esnasında, NATO’nun doğuya genişlemeyeceğine dair kararı yazılı bir belgeye dayandırmayıp, sözlü olarak almakla yetinmesi AKKA’nın ölümünün de başlıca sebeplerinden biri oldu. NATO, SSCB dağıldıktan yalnızca 2 yıl sonra eski Varşova Paktı üyesi ülkeleri bünyesine katmaya başladı. NATO’nun genişleme sürecinin Balkanlar ve Kafkaslar istikametine yönelmesi ise Rusya için kırılma anı oldu.

NATO'nun genişleme adımları AKKA için sonun başlangıcıydı

2007 yılının 14 Temmuz günü Rusya AKKA’ya olan yükümlülüklerini askıya aldı. Nitekim hemen ertesi yıl NATO’ya girme çabası içerisinde olan Gürcistan’a yönelik bir saldırı başlattı ve Tiflis kapılarına kadar dayandı. Ardından bu kez Ukrayna’nın NATO üyesi olma girişimleri Rusya’yı yeniden harekete geçirdi. 2014 yılında Donbas’tki Rus ayrılıkçıları harekete geçiren Moskova yönetimi eş zamanlı olarak Kırım’ı da ilhak etti.

2015 yılı ise Rusya’nın AKKA’ya aktif katılımının sonu oldu. Tamamen iplerin koptuğu nokta ise 2022 yılının Şubat ayında Ukrayna-Rusya Savaşının yeniden alevlenmesiyle geldi. Rusya’nın Kiev’i ele geçirmeye yönelik savaş planı başarısız olduğu gibi, NATO üyesi ülkelerin Ukrayna’ya ellerinde tank, zırhlı araç, tanksavar füzesi, topçu silahları namına ne varsa aktarmasıyla beraber, sınırlardaki askeri güçlerin sayısının ve oranının hiçbir önemi kalmadı.

Ancak 2023 yılının Haziran ayında Ukrayna karşı saldırısının sonuçsuz kalması dengeleri tekrar değiştirdi. Bu defa savaş alanında inisiyatifi ele geçerine Rusya 7 Kasım 2023’te AKKA’dan tamamen çekildiğini Devlet Başkanı Putin’in attığı imzayla ilan etti. Bunun ardından NATO da aynı gün bu anlaşmayı resmen askıya aldığını duyurarak yanıt verdi.

Dahası Rusya Devlet Başkanı Putin, AKKA’yı sonlandıran anlaşmaya imza atmakla da kalmadı. Aynı gün, “Kapsamlı Nükleer Testlerin Yasaklanması Anlaşması” da Rusya nezdinde son buldu. Moskova yönetiminin 1996 yılında imzaladığı bu anlaşma ABD yönetimi tarafından hiçbir zaman onaylanmamıştı.

Yeni nesil silah platformları AKKA'nın anlamını azalttı

Meseleye teknik olarak baktığımızda ise kamikaze dronların, su üstü insansız deniz araçlarının, silahlı insansız hava araçlarının ve hipersonik füzelerin hakim olduğu savaş alanında artık AKKA’nın geçerliliği de kalmamıştı. Ukrayna’da şahit olduğumuz manzaralar da, yeni nesil silahların dengeleri tamamen değiştirdiği bu ortamda AKKA’nın kısıtladığı silah sınıflarının muharebelerde geçmişteki gibi belirleyici etkileri olmadığını ispatladı.

Anlaşmanın ortadan kalkmasının siyasi etkileri ise İkinci Soğuk Savaş Çağı’nda çıtanın bir kademe daha yükseldiğine işaret ediyor. Rusya’nın Mayıs ayı sonu ya da Haziran ayında başlayacağı iddia edilen karşı saldırısında Donbas’taki Ukrayna savunma hatlarının çökmesi halinde Almanya ve Baltık ülkeleri Rus zırhlı birlikleri kabusunu yeniden yaşamaya başlayabilirler. AKKA’nın resmen ortadan kalkmasıyla 2025 yılından itibaren NATO ittifakının Avrupalı ortaklarının üzerindeki savunma harcamalarının yükselmesi baskısı daha da artacaktır.

Tartışma