İngiltere, misket bombalarına alternatif arıyor
ABD'nin Ukrayna'ya misket bombası sevkiyatıyla ilgili tartışmalar, İngiliz ordusunda bu mühimmatların yasaklanmasıyla birlikte kaybolan bir yeteneğin yeniden gündeme gelmesine yol açtı: düşman hava üslerinin imhası.
Litvanya'nın Vilnius kentinde 12 Temmuz'da düzenlenen NATO zirvesinin bir yan etkinliğinde konuşan Birleşik Krallık Savunma Bakanı Ben Wallace'a göre durum böyle.
Wallace, İngiliz endüstrisinin, ABD'nin Ukrayna'ya verdiği mühimmat yüklü mermilerin geride bıraktığı patlamamış mühimmat tehlikesi olmasa da, aynı yıkıcı etkileri elde etmek için bir alternatif bulmasını istediğini söyledi.
Atlantik'in her iki yakasındaki düşünce kuruluşlarının bir araya gelmesiyle düzenlenen NATO Kamu Forumu'nda yaptığı konuşmada "Sektörümüzün karşılaştığı zorluklardan biri de Ukraynalıların pistleri kapatmakta zorlanmalarıdır" dedi.
"Peki silah stoğumda ne var, kendimizi bunu yapmam gereken bir çatışmanın içinde bulursak? Tekrar başa dönüyoruz: Eğer misket bombası kullanamıyorsanız, inovasyon yapmanız ve başka bir şey bulmanız gerekir," diyor Wallace.
Uluslararası bir konvansiyon, savaşlar sona erdikten çok sonra bile siviller üzerinde yarattığı riskler nedeniyle misket bombalarının üretimini, kullanımını ve transferini yasaklıyor. ABD ve Ukrayna bu anlaşmayı imzalamadığı gibi, Vilnius'taki etkinlikte Wallace'la birlikte konuşan Hollanda Savunma Bakanı Kajsa Ollongren'in ifadesiyle "daha da kötüsü" misket bombalarına sahip olduğu bildirilen Rusya da bu anlaşmaya taraf değil.
Orduların, özellikle 1970'lerde, düşman pistlerine herhangi bir onarımın uzun zaman alacağı kadar kapsamlı bir şekilde zarar vermeyi amaçlayan mühimmatlar geliştirdiği bir tarih vardır.
Bu tür saldırıların değerli düşman savaş uçaklarını savaş alanından uzak tutacağı düşünülüyordu.
Örneğin Washington merkezli Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nde analist olan Mark Cancian, İngiliz kuvvetlerinin JP233 olarak adlandırılan mühimmat dağıtma kapsüllerine sahip olduğunu belirtiyor. Savaş uçaklarının altına bağlanan bu silahlar pistleri yüzlerce patlayan bombayla kaplamak üzere tasarlanmıştı.
Cancian'a göre, Fransız tasarımı bir silah olan Durandal, pistin temelini parçalamayı amaçlayan bir dizi patlama gerçekleştirmek için pistin altına giren bir savaş başlığından oluşuyordu.
Savunma uzmanları günümüzde misket bombalarının tasarım kısıtlamaları olmaksızın daha geniş bir yıkıcı kapsama alanı sağlayabilecek birkaç yöntem olduğuna inanıyor: hedef alanların konvansiyonel, hava patlamalı mühimmatlarla doyurulması ya da ucuz insansız hava araçlarından oluşan sürülerin gönderilmesi.
İngiltere'deki Krauss-Maffei Wegmann'ın danışmanı Nicholas Drummond, Güdümlü Çoklu Fırlatma Roket Sistemine atıfta bulunarak, "1.000 mini drone-kopterden oluşan bir sürü, özellikle de bir GMLRS roketiyle fırlatılırsa çok geniş bir alanı kapsayabilir" dedi.