İngiltere'de düzensiz göçle mücadele yasa tasarısı parlamentodan geçti

İngiltere'de hükümetin, Manş Denizi üzerinden bot veya teknelerle ülkeye giren düzensiz göçmenleri engellemeye yönelik 7 Mart'ta açıkladığı tartışmalı "Yasa Dışı Göç Yasa Tasarısı" parlamentoda kabul edildi.

1. resim

İngiltere'de düzensiz göçmenlerin, adli soruşturma olmaksızın 28 gün içinde kendi ülkelerine ya da Ruanda gibi güvenli kabul edilen üçüncü ülkelere sınır dışı edilmesini öngören yasa tasarısı, parlamentoda onaylandı.

Söz konusu yasa tasarısı, Kraliyetin onayının ardından yasallaşacak.

Yasa tasarısı, bazı milletvekilleri, avukatlar ve insan hakları örgütleri tarafından “insanlık dışı” ve “zalimce” olmakla eleştiriliyordu.

Yasa tasarısı

İngiliz hükümetinin, Manş Denizi üzerinden bot veya teknelerle ülkeye giren düzensiz göçmenleri engellemeye yönelik 7 Mart’ta açıkladığı yasa tasarısıyla, göçmenlerin yakalandığı anda gözaltına alınmasını öngörüyor.

Tasarıya göre, gözaltına alınan düzensiz göçmenler, adli soruşturma olmaksızın 28 gün içinde kendi ülkelerine ya da Ruanda gibi güvenli kabul edilen üçüncü ülkelere sınır dışı edilecek.

Düzensiz göçmenler, sığınma taleplerini ve yasal hak arayışlarını ise sınır dışı edildikten sonra yapacak.

İngiliz hükümeti, Ruanda'yla bu kapsamda bir anlaşma imzalamıştı.

Muhalefet ve insan hakları savunucuları ne diyor?

İngiltere'de ana muhalefetteki İşçi Partisi Lideri Keir Starmer, tasarıyı "uygulanamaz" olarak nitelendiriyor.

Starmer, ülkeye girişlerle başa çıkmanın tek yolunun "buna öncülük eden suç çetelerini çökertmek" olduğunu söylüyor.

Parlamentoda Suella Braverman'dan sonra konuşma yapan İşçi Partisi'nin İçişleri Sözcüsü Yvette Cooper, ülkenin göç sisteminin işlemediğini ve hükümetin kendini tekrarladığını söyledi.

Cooper, "İnsanların hayatını tehlikeye atan ve sınır güvenliğini baltalayan tekne geçişlerini durdurmak için ciddi önlemlere ihtiyacımız var. Bu tasarı bir çözüm değil, İngiltere daha iyisini hak ediyor" dedi.

İngiltere'de insan kaçakçılarının yaşadığını ve neredeyse hiçbiri hakkında soruşturma başlatılmadığını söyleyen Cooper, göçmen otellerinde kaybolan yüzlerce çocuğun da bulunamadığını belirtti.

İşçi Partisi Milletvekili Diane Abbott ise İçişleri Bakanı Suella Braverman'ı yeniden düşünmeye davet etti.

Kendisini de bir göçmen çocuğu olarak tanımayan Abbott, göçmenlerin "suçlu ve tecavüzcü olarak karalanmasından üzüntü duyduğunu" söyledi.

Uluslararası Af Örgütü Mülteci ve Göçmen Hakları Direktörü Steve Valdez-Symonds şu açıklamayı yaptı:

"Bu planda adil, insani ve hatta pratikte uygulanabilir hiçbir şey yok ve bakanların kendi başarısızlıkları için günah keçisi olarak seçtikleri insanların haklarını kaldırmaya çalıştıklarını görmek açıkçası endişe verici."

İngiliz yardım kuruluşu Oxfam'in Politika ve Savunuculuk Başkanı Katy Chakrabortty ise, İngiltere hükümetinin göçmenler için "daha fazla zulüm ve sefalete" yol açacağını söyledi.

Tartışma