gdh'de ara...

Irak, Güney Kore'den 8 batarya M-SAM-II hava savunma sistemi talep etti

Irak, Güney Kore'den acilen sekiz adet M-SAM-II hava ve balistik füze savunma sistemi bataryası talep etti.

1. resim

Yaklaşık 2.56 milyar dolar değerindeki bu talep, 1 Haziran 2024 tarihinde Güney Kore medyasında haber oldu.

Cheongung II olarak da bilinen M-SAM-II, modern savaş senaryolarında gelişmiş yetenekleri ve güvenilirliği ile ünlüdür.

Savunma Geliştirme Ajansı (ADD) tarafından geliştirilen ve LIG Nex1 tarafından üretilen M-SAM-II, uçaklar, seyir füzeleri ve balistik füzeler dahil olmak üzere çeşitli hava tehditlerine karşı güçlü bir savunma sağlar.

Öne çıkan özelliklerinden biri, aynı anda birden fazla hedefi tespit ve takip edebilen gelişmiş radar sistemidir. Bu çok işlevli radar, yüksek hedef tanımlama ve angajman doğruluğu sağlayarak M-SAM-II'yi zorlu bir savunma varlığı haline getirir.

Ayrıca M-SAM-II, önleme füzelerinde, gelen tehditleri kinetik enerji yoluyla etkisiz hale getirmek için tasarlanmış vur-öldür teknolojisini kullanmaktadır.

Bu teknoloji başarılı bir önleme olasılığını önemli ölçüde arttırırken ikincil hasar riskini de en aza indirir.

M-SAM-II, küresel sahnede en çok aranan karadan havaya füze sistemlerinden biri olarak ortaya çıkmıştır.

Suudi Arabistan'la yapılan 3.2 milyar dolarlık ve Birleşik Arap Emirlikleri'yle yapılan 3.5 milyar dolarlık anlaşmalar da dahil olmak üzere son dönemde yapılan sözleşmeler bu sistemin popülerliğini kanıtlamaktadır.

Irak'ın son talebiyle birlikte bu sözleşmeler sadece bir iki yıl içinde 9.2 milyar dolar gibi şaşırtıcı bir rakama ulaşarak M-SAM-II'nin K9 topçu sistemiyle birlikte Kore'nin en başarılı savunma ürünü olarak konumunu sağlamlaştırmaktadır.

Ayrıca Güney Kore, özel bir orta menzilli hipersonik füze önleme sistemi olan M-SAM-III ve yüksek irtifa, uzun menzilli hipersonik füze önleme sistemi olan L-SAM-II'yi geliştirerek füze savunma yeteneklerini ilerletiyor.

M-SAM-II'nin üreticisi olan LIG Nex1, Malezya ve Romanya'daki hava savunma sistemi tedarik programlarına da aktif olarak katılarak küresel savunma pazarında genişleyen ayak izini göstermektedir.

Bölgenin savunma dinamiklerinde önemli bir rol oynayan Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), askeri teçhizat ve stratejik iş birliği yoluyla Irak'ın savunma altyapısını önemli ölçüde desteklemiştir.

Her iki ülke de önemli askeri bütçelerini ve gelişmiş savunma sanayilerini kullanarak bölgedeki jeopolitik etkilerini artırıyor.

Örneğin Suudi Arabistan, daha geniş bölgesel güvenlik çabalarının bir parçası olarak Irak ile savunma bağlarını güçlendirmeye odaklanmış durumda.

Bu kapsamda askeri teçhizat sağlanmakta ve Irak kuvvetlerinin birlikte çalışabilirliğini ve etkinliğini arttırmayı amaçlayan ortak askeri tatbikatlar ve eğitim programları yürütülmektedir.

Suudi Arabistan'ın gelişmiş hava savunma sistemleri ve zırhlı araçlar da dahil olmak üzere askeri yeteneklerini modernize etmek için yaptığı önemli yatırımlar, onu Irak'ın savunma altyapısını güçlendirmede kilit bir oyuncu olarak konumlandırıyor.

Buna karşılık BAE de çeşitli askeri ve güvenlik girişimleriyle Irak'ı destekleme konusunda aktif rol oynuyor.

BAE'nin savunma stratejisi, Irak da dâhil olmak üzere müttefik ülkelere gelişmiş silah ve teknoloji tedarikini içeriyor.

Bu destek, bölgesel tehditlere karşı koyma ve istikrarı sağlamaya yönelik daha büyük bir çabanın parçası. BAE ayrıca Iraklı askeri personeli eğiterek operasyonel kabiliyetlerini ve hazır olma durumlarını artırdı.

Suudi Arabistan ve BAE'nin Irak'a katılımı, Batılı silah tedarikçilerine bağımlılığı azaltmak için yerli savunma sanayilerini geliştirmek de dahil olmak üzere daha geniş savunma stratejilerini yansıtıyor.

Suudi Arabistan'ın Vizyon 2030'u ve BAE'nin savunma girişimleri, askeri teçhizat için yerli üretim kapasiteleri oluşturmaya odaklanıyor; bu da gelecekte Irak'ı ve diğer bölgesel müttefiklerini gelişmiş askeri teknolojilerle destekleme kapasitelerini daha da artırabilir.

Kuşkusuz Suudi Arabistan ve BAE'nin Irak'a verdiği stratejik askeri destek, bölgesel güvenliği koruma ve komşu güçlerin etkilerini dengeleme çabalarının önemli bir bileşenidir.

Bu iş birliği sadece Irak'ın savunma kabiliyetlerini güçlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda Suudi Arabistan ve BAE'nin Orta Doğu'daki jeopolitik konumlarını pekiştiriyor ve eylemlerinin stratejik öneminin altını çiziyor.

Tartışma