Türkiye'nin enerji stratejisi ve Somali örneği
Türkiye enerji diplomasisine, yeni küresel gerçeklik çerçevesinde ve stratejik adımlarla devam ediyor. İşte Türkiye'nin enerji hamleleri ve Somali örneği.
Türkiye'nin enerji kaynaklarını çeşitlendirme hedefi doğrultusunda attığı stratejik adımlar, gün geçtikce daha fazla çeşitlenmeye ve dikkat çekmeye devam ediyor.
En büyük dış ticaret açığını enerji alanında veren Türkiye, son dönemde birbirini ardına gelen hamlelerle, hem içeri de hem de dışarıda enerji kaynaklarına erişim sağlamak ve çeşitlendirmek hedefiyle hareket ediyor.
Türkiye yurt içinde, Karadeniz'in altındaki doğal gaz sahalarının geliştirilmesi, Doğu Akdeniz'deki Mavi Vatan sınırları içerisinde sondaj çalışmaları yapılması, terörden arındırılan bölgeler başta olmak üzere ülke genelinde yeni petrol kaynaklarının tespit edilmesi gibi çalışmalar yürütürken, aynı zamanda da nükleer santral inşaatları ve yenilenebilir enerji kaynaklarına büyük yatırımlar yapıyor.
Türkiye'nin dışarıdaki enerji hamleleri ise, çok çeşitli uluslararası ortaklıklar kurma adımlarıyla, artarak devam ediyor.
Türkiye'nin enerji stratejisi
Türkiye uluslararası enerji diplomasisini; bölgesel bir güç olarak statüsünü güçlendirmeye yönelik daha geniş bir jeopolitik strateji zemininde yürütüyor.
Bu stratejinin merkezinde, Türkiye'yi bölgesel enerji ticaretinin merkezine yerleştirecek olan büyük bir doğal gaz merkezi haline getirme planı da yer alıyor.
Bunun hayata geçirilmesi Türkiye'nin sadece enerji konusunda değil, jeopolitik bir güç olarak da öne çıkmasını sağlıyor.
Uluslararası Enerji Ajansı'nın verilerine göre Türkiye, 2022 yılında enerji tüketiminde dünya genelinde on altıncı sırada yer almıştı. Ancak aynı kurumun verilerine göre, 2001 ve 2022 yılları arasında Türkiye'nin enerji tüketimi iki kattan fazla arttı ve Türkiye bu dönemde, dünyada enerji talebi en hızlı artan ülke pozisyonuna geldi.
Bu gerçekliğin farkında olan Türkiye, enerjide dışa bağımlılığı azaltmak için hem içeride hem de uluslararası alanda yeni adımlar atmaya başladı.
Türkiye; Rusya, Azerbaycan, Türkmenistan, İran ve Irak gibi enerji zengini olan ülkelerden gelen kaynaklarla, özellikle enerji krizi yaşayan Avrupa ülkelerine gönderilecek kaynakları çeşitlendireceği ve bir enerji üssü olarak kendisini konumlandıracağı stratejik plan üzerinde çalışmaya devam ediyor.
Türkiye'nin Somali hamlesi
Afrika Boynuzu’nun en uzun kıyı şeridine sahip olan Somali, uluslararası deniz ticaret yollarının kavşağında bulunması ve kıta sahanlığında bulunan rezervler nedeniyle, tarih boyunca küresel rekabetin yaşandığı ülkelerden birisi oldu.
Ancak 1990'lı yıllarında başından itibaren ülkede patlak veren iç savaş nedeniyle, bu ilgi büyük oranda azaldı. Hatta o dönemde ülkede faaliyet gösteren Shell ve Chevron gibi uluslararası petrol şirketleri de ülkede yaşanan bu iç savaş ve kaos nedeniyle ülkedeki araştırma faaliyetlerinden çekildi.
Ancak 2011’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Somali’ye yaptığı ziyaretle başlayan yeni süreçle birlikte ülkedeki dengeler değişti. Türkiye bu ziyaretin ardından kıtlıkla ve terörle uğraşan ülkede faaliyetler yürütmeye başladı ve ülkenin kalkınmasında büyük rol oynadı.
Türkiye, Somali'de eğitim, sağlık, altyapı ve ekonomi alanlarında önemli yatırımlar yaptı ve ülkenin terörle mücadelesi desteklemek için askeri eğitim ve güvenlik alanlarında büyük işbirliği adımları attı.
Türkiye ve Somali arasında 2012 yılında imzalanan Askeri Eğitim ve İşbirliği Anlaşması kapsamında Türk Silahlı Kuvvetleri, Somali ordusuna teknik destek ve eğitim verdi ve vermeye devam ediyor.
Ayrıca Türkiye şu anda, Somali'nin Mogadişu şehrinde yurtdışındaki en büyük askeri üssünü barındırıyor.
Somali ile enerji işbirliği
Uluslararası sistemde son dönemde yaşanan çok boyutlu yeniden şekillenme kapsamında enerjiye sahip olmanın ve enerji güvenliğinin önemi giderek artmasının ardından, zaten Somali ile yakın işbirliği yürüten Türkiye, enerji alanında da devreye girdi.
Somali'nin ilk kez 2016 yılında, Türkiye'yi kendi kıta sahanlığında petrol aramaya davet etmesinin ardından, iki tarafın da çıkarları temelinde petrol, gaz ve madencilik sektörlerinin geliştirilmesi hedefiyle o dönemde bir mutabakat zaptı imzalandı.
Türkiye ve Somali arasında İstanbul’da imzalanan Enerji ve Stratejik İş Birliği Anlaşması ise, Somali’nin kara ve deniz alanlarında petrol, doğal gaz gibi kaynaklarının araştırılması, değerlendirilmesi ve üretilmesi konusunda tam ölçekli bir işbirliğini ortaya çıkardı.
Türkiye bu anlaşma ile birlikte, Somali’de terörizm, dış tehditler ve yasa dışı balıkçılıkla mücadele dışında, kıyıların korunması ve deniz rezervlerinin araştırılması konusunda 10 yıllık bir yetkiye sahip oldu.
Araştırmalar henüz tamamlanmamış olsa da, Somali'nin kıta sahanlığında bulunan 15 açık deniz bloğunda, en az 30 milyar varil petrol ve gaz rezervi olduğu tahmin ediliyor.
Türkiye'nin ise; resmi olarak açıklanmasa da, Somali ile yaptığı kazan-kazan anlaşması kapsamında, çalışmaları sonucunda keşfettiği ve çıkardığı rezervlerin yüzde 30'unu alabileceği belirtiliyor.
Oruç Reis göreve başladı
Anlaşma kapsamında,Türkiye'nin yerli ve millî imkanlarla geliştirdiği Oruç Reis sismik araştırma gemisi, geçtiğimiz hafta Somali'ye ulaştı.
Oruç Reis, ruhsatı alınmış 3 deniz yetki alanında petrol ve doğal gaz için sismik çalışmalar yapacak ve yaklaşık 7 ay sürmesi beklenen faaliyet sırasında Oruç Reis hem doğal gaz hem de petrol için veri toplayacak.
Toplanan verilerin Ankara'da analiz edilmesinin ardından ise, sonuçlara bağlı olarak belirlenen lokasyonlarda sondaj çalışmalarına başlanacak.
Türkiye'nin, Somali denizlerinin güvenliğini sağlaması ve enerji kaynaklarının keşfedilmesi ile ilgili hamleleri, Türkiye'nin son dönemde attığı enerji hamlelerinin yeni bir ayağını daha oluştururken, bu hamle ayrıca, bölgesel güvenlik ve istikrara katkı sağlayan Türkiye’nin Afrika Boynuzu’ndaki nüfuzunu ve rolünü daha da güçlendirecek.
Nitekim Türkiye; Rusya, Azerbaycan, Türkmenistan, İran ve Irak gibi ülkelerle yaptığı anlaşmalarla enerji üssü olma hedefine adım adım ilerlerken, Afrika'da ise aralarında Somali, Sudan, Libya, Angola, Nijer, Nijerya, Fas, Cibuti ve Cezayir gibi ülkelerin bulunduğu 20'ye yakın ülkeyle madencilik ve enerji alanında anlaşmalar imzalayarak enerhi stratejisini genişletmeye devam ediyor.
Türkiye'nin enerjide dışa bağımlılığını bitirmeye yönelik hamlelerinin devam edeceğini ve artık bu stratejik hamlelerin, kazanç olarak geri dönüş sürecinin başladığı döneme yaklaşıldığını belirtmek gerekiyor.