İran’daki her protestonun bir öncekinden daha sert olduğu unutulmamalı
💢 16 Eylül'de İran'da büyük protestolara yol açan Mehsa Emini'nin ölümünün birinci yılı dolacak. Peki, İran'da değişen bir şey var mı?
💢 İRAM Başkanı Dr. Hakkı Uygur gdh'a konuştu.
İran’da Mehsa Emini’nin zorunlu başörtüsü uygulamasına ilişkin kontrollerde gözaltına alındıktan sonra polis şiddeti sebebiyle hayatını kaybettiği 16 Eylül 2022 tarihi, ülke geneline yayılan geniş çaplı protestoların da başlangıcı olmuştu.
Tahran yönetiminin zorunlu başörtüsü uygulamasının denetlenmesi hususunda görece daha yumuşak bir tavır takınmasına yol açan protestoların birinci yıl dönümü geride kalırken; İran’da neyin hangi ölçüde değiştiği sorusu akıllardaki yerini koruyor. Merak edilen bir diğer husus ise Emini’nin anılması için düzenlenecek olan törenlerin yeni bir protesto dalgasına yol açıp açmayacağı.
gdh.digital Özel Haberler Ekibi, Emini’nin ölümünün birinci yıldönümünde İran’daki mevut durumu ve olası gelişmeleri, İran Araştırmaları Merkezi (İRAM) Başkanı Dr. Hakkı Uygur ile konuştu.
1. İran’da Emini'nin ölümü sonrasında yaşanan büyük protestolar herhangi bir şeyi değiştirdi mi?
Hem evet hem hayır, zorunlu başörtüsünün yumuşaması konusunda önemli bir eşik aşıldı. Yönetim geri adım attı ve topu taca atmak için deyim yerindeyse “işi komisyona havale etti.”
Bugün itibariyle başta Tahran olmak üzere kadınlar çok daha rahat kıyafetlerle sokağa çıkabiliyorlar. Elbette bunun çok önceleri başlayan bir süreç olduğu unutulmamalı ama Emini ölmeseydi de benzer bir yere evirilecekti kılık kıyafet işi ama muhtemelen daha uzun sürecek ve yönetim daha fazla direnç gösterecekti. Şu an için yalnızca toplumun muhafazakâr kesiminin tepkisini dizginlemek adına “bakın yasa yapacağız, etkin mücadele edeceğiz” tarzı mesajlar gönderiyor. Pratikte yapacak fazla bir şeyi olmadığının farkındalar. Zira hem yönetim hem halk bu konudan bıkkın ve bezgin. Yalnızca dar bir ideolojik kesimi tatmin etmek için çok fazla bedel ödendi.
2. Tahran yönetimi, böyle protestoları halkın öfkesinin azalması için bir öfkenin boşaltılması hadisesi şeklinde kullanıyor mu?
Olabilir, gösterilerin yan çıktısı bu. Bir öfke boşalması ve bir süre sessizleşen toplum. Kurumsal ve yasal tepki araçlarının olmadığı ya da yetersiz olduğu sistemlerde normal bu. Ancak her bir tepkinin öncekinden daha sert ve şiddetli olduğu, yönetimin de bastırmakta zorlandığı gözden kaçırılmamalı.
3. Emini'yi anma etkinliklerinin yeni protestolara yol açma ihtimali olduğunu düşünüyor musunuz?
Büyük ölçekli bir şey beklemiyorum. Bu konu tüketildi. Fakat İran’da toplumun rahatsız olduğu meselelerin sayısı hiç de az değil. Eğer bunların çözümü için temel adımlar atılmazsa, başka bir konular gündeme getirilebilir. Böylece yakın gelecekte sokaklar tekrar hareketlenebilir.
4. İran'da kadın hareketlerinin geleceği hakkında neler düşünüyorsunuz?
İran’da kadının durumu diğer bölge ülkelerinden çok farklı değil. Görece avantajlı ve dezavantajlı oldukları durumlar var. Şehirli seküler kesimler, örtünme zorunluluğunun pratikte kalkmasıyla ciddi bir rahatlık sağlamış oldu. Bunun dışında kadının siyasete katılım, kültürel ve akademik hayattaki varlıklar her zaman azımsanamayacak ölçüdeydi. Önümüzdeki dönemde çok radikal bir değişim beklemiyorum.