İş dünyası OVP’yi nasıl yorumladı?
İş dünyasının önde gelen temsilcileri bugün açıklanan 2024-2026 yılları Orta Vadeli Program'ı, kamuoyu ile paylaşılan hedefleri ve beklentileri değerlendirdi.
Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı tarafından açıklanan 2024-2026 dönemini kapsayan Orta Vadeli Program (OVP) sunumu yayımlandı.
Türkiye ekonomisine ilişkin hedef ve politikaların yer aldığı Orta Vadeli Program (OVP), ekonomi dünyasından destek görürken iş dünyasının temsilcileri değerlendirmelerde bulundu.
TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu:
Orta Vadeli Programı belirsizliği azaltma noktasında son derece önemli görüyoruz. Ekonomik aktiviteye ivme sağlamasını, öngörülebilirliği artırmasını bekliyoruz.
OVP’de iş ve yatırım ortamını iyileştirmeye yönelik kamu-özel sektör birlikteliğiyle yeni çalışmalar yapılacak olması, yeşil ve dijital dönüşüme odaklanılması, girişimcilik ekosisteminin güçlendirilmesinin hedeflenmesi kıymetlidir.
Programın temel amaçlarına ulaşmak için ortaya konan reformların belirlenen takvimlendirme çerçevesinde hayata geçirilmesini bekliyoruz.
Başta finansmana erişim olmak üzere iş dünyasının üretime ve yatırıma yönelik ihtiyaçlarının gözetilerek uygulanması da programın başarısını artıracaktır.
Türkiye, inşallah bu süreçte kararlı bir şekilde hayata geçireceği değişim ve dönüşümle sürdürülebilir büyümeyi sağlayan, enflasyonunu kademeli olarak düşüren, makroekonomik ve finansal istikrarını güçlendiren, istihdamını artıran, daha rekabetçi ve daha yüksek katma değerli bir ekonomi haline gelecektir.
Bizler de iş dünyası olarak ülkemizin hedefleri doğrultusunda tüm gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz.
İstanbul Sanayi Odası Yönetim Kurulu Başkanı Erdal Bahçıvan:
21. yüzyılda üretim hayatı teknoloji odaklı büyük bir dönüşüm yaşıyor. Bilgi Çağı'nda Türkiye'nin klasik endüstriyle yoluna devam etmesi mümkün değil. Önümüzdeki üç yılın (2024-2026) ekonomi dengelerini ortaya koyan ve çok önemli bulduğum Orta Vadeli Program’a (OVP) bu çerçeveden baktığımızda; üretimin, sanayinin ve hepsinden önemlisi nitelikli üretimin öne çıkartılıyor olmasını değerli buluyorum. Çünkü nitelikli ve sürdürülebilir bir kalkınma, ekonomik büyüme hepimizin arzusu.
Bu kapsamda OVP’den en önemli beklentilerimizden biri de atılacak olan yapısal adımlardı. İşte bu noktada belirlenen yedi öncelikli yapısal alan olan; “Büyüme ve Ticaret, Beşeri Sermaye ve İstihdam, Fiyat İstikrarı ve Finansal istikrar, Kamu Maliyesi, Afet Yönetimi, Yeşil ve Dijital Dönüşüm, İş ve yatırım Ortamı” ile ilgili ciddi bir vizyonun belirlenmesini çok değerli bulduğumu ifade etmek istiyorum. Burada yerli üretimin desteklenerek, üretimimizin teknolojik dönüşümüne yönelik atılacak adımlar, Yeşil ve Dijital Dönüşüm ile Sürdürülebilirlik başlıklarını da sanayiciler olarak önemli buluyoruz.
OVP'nin gerçekçi bir yaklaşımla, işinin ehli, nitelikli bir ekiple geçmiş dönemlerden farklı olarak bu sefer kararlılıkla uygulanması ülkemizin aydınlık yarınları için son derece önemli. Belirsizliklerin giderek arttığı bir küresel süreçten geçiyoruz. Oysa üretim hayatında öngörü yapabilmenin önemi yadsınamaz. İşte bu noktada OVP'nin kararlılıkla uygulanacak olması öngörü yapmaya da değerli bir katkı yapacaktır.”
İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı Şekib Avdagiç:
3 yıllık Orta Vadeli Program (OVP), piyasa beklentilerinin yönetilmesi için önemli bir çıpa vazifesi görecek. OVP ile birlikte enflasyonla ilgili bozulan beklentilerin pozitif bir rotaya gireceği yeni bir dönem başladı.
Orta Vadeli Program ile bir yandan enflasyonu tek haneye düşürecek kararlı adımlar planlanırken, diğer yandan üretimi, ihracatı ve istihdamı destekleyecek selektif politikalar gündeme alınmış durumda
Orta Vadeli Program ile bir yandan enflasyonu tek haneye düşürecek kararlı adımlar planlanırken, diğer yandan üretimi, ihracatı ve istihdamı destekleyecek selektif politikalar gündeme alınmış durumda
Orta Vadeli Program ile bir yandan enflasyonu tek haneye düşürecek kararlı adımlar planlanırken, diğer yandan üretimi, ihracatı ve istihdamı destekleyecek selektif politikalar gündeme alınmış durumda
Sürdürülebilir ve kalıcı büyüme için yapısal reformlara odaklanılmasını isabetli buluyoruz. Hedeflerin gerçekçi ve tutarlı belirlenmiş olması piyasanın ufkunu netleştirecektir. İş dünyası olarak OVP’deki hedeflerde yeni yatırım planlarımızla yer alacağız.
Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak:
Cumhurbaşkanımız ve Cumhurbaşkanı Yardımcımız tarafından bugün açıklanan Orta Vadeli Program öncesinde iş dünyası olarak öncelikli beklentimiz öngörülebilirlik olmuştu. Önümüzdeki 3 yılı kapsayan bu yeni yol haritasını da değerlendirdiğimizde, hazırlanan planın tüm çevrelere öngörülebilirlik sağlamasından dolayı büyük memnuniyet duyuyoruz. Ayrıca programın ana hatlarına baktığımızda, Türk iş dünyası olarak hep dile getirdiğimiz istikrar ve güven ortamının sürdürülmesi adına da ekonomi ve ticaretimizin geleceğine pozitif katkı sunulacağının sinyallerini alıyoruz.
Orta Vadeli Programlar, kamu kurumları için bağlayıcı bir nitelik gösterirken özel sektör için de yol gösterici özelliğe sahip. Bugün açıklanan OVP’nin de özel sektör için geleceği planlama açısından ufuk açıcı bir yol haritası olduğunu görüyoruz.
Programın hazırlık aşamasında başta Cumhurbaşkanı Yardımcımız Cevdet Yılmaz olmak üzere sürece katkı sağlayan tüm Bakanlarımız ile DEİK olarak biz de bir araya geldik. Kendileriyle yaptığımız görüşmelerde programdan beklentilerimizi, öncelikli sorunlarımızı ve sürece hız katacak acil çözüm önerilerimizi iletmiştik. İş dünyamızın fikirlerinin bu denli geniş kapsamda alınmasından mutluluk duyuyor ve görüşlerimizin yeni OVP’ye yansımış olmasını da sevindirici buluyoruz.
Kısa vadede en önemli konumuzun enflasyon ve cari açığı azaltarak makroekonomik istikrarın tesis edilmesi olduğunun bilincindeyiz. Bununla beraber orta vadede deprem bölgemizin yeniden kalkındırılması başta olmak üzere yapısal dönüşümlerle ekonomimizin rekabet gücünü artıracak, yatırım, üretim, istihdam ve ihracat odaklı olarak uzun vadeli büyüme trendini destekleyecek politika tedbirlerinin alındığını görmek ve bu politikalarla sosyal adalet ve refahın güçlendirilmesi amaçları da son derece olumlu.
Rakamsal olarak baktığımızda da hem birbiriyle tutarlı hem de iş ve ekonomi dünyamızın tahminlerine paralel olduğuna şahit olduk ki bu da programın gerçekçi bir yaklaşımla hazırlandığının en önemli göstergesi.
Önümüzdeki üç yıllık süreçte yapmamız gereken ise OVP çerçevesinde planlanan aksiyonların kararlı bir şekilde uygulanması ve takibinin yapılması olacaktır. Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) olarak, biz de Türk iş dünyamız ve özel sektörümüz adına her zaman olduğu gibi üzerimize düşen her sorumluluğu eksiksiz şekilde yerine getirmek için küresel ölçekli çalışmalarımıza devam edeceğiz.
Ankara Ticaret Odası (ATO) Yönetim Kurulu Başkanı Gürsel Baran:
Orta Vadeli Program, üç yıllık hedef verilerin açıklandığı bir programdan ziyade, Türkiye’nin ikinci yüzyılına girdiğimiz süreçte bir ekonomi perspektifi ortaya koymuştur. Orta Vadeli Program hazırlanırken bizlerin görüşlerinin alınması, tüm kesimlerin kucaklanması çok kıymetli. Enflasyonda tek haneli rakamlara düşmeyi hedefleyen, yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı önceliklendiren bir plan, geleceğe daha umutla bakmamıza zemin hazırladı.
Sayın Yılmaz koordinasyonunda, Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ile Hazine ve Maliye Bakanlığımız ve ilgili tüm Bakanlarımızın katkılarıyla hazırlanan Orta Vadeli Program, üç yıllık hedef verilerin açıklandığı bir programdan ziyade, Türkiye’nin ikinci yüzyılına girdiğimiz süreçte bir ekonomi perspektifi ortaya koymuştur. Bu program hazırlanırken Sayın Yılmaz ve ilgili tüm Bakanlarımızla defalarca bir araya gelerek iş dünyamızın, üyelerimizin sorunlarını, reel sektörün tam randımanlı çalışmasının önündeki engelleri ve çözüm önerilerimizi aktardık. Orta Vadeli Program hazırlanırken bizlerin görüşlerinin alınması, tüm kesimlerin kucaklanması çok kıymetli. Bu bakış açısı programın uygulamasındaki başarısına katkı sağlayacaktır.
Bugün ekonomimizin en önemli sorunu enflasyon. Enflasyonla mücadelede başarılı olmadan ekonomimizin tam randımanlı çalışması mümkün değil. Bu nedenle enflasyonda tek haneli rakamlara düşmeyi hedefleyen, yatırım, istihdam, üretim ve ihracatı önceliklendiren bir plan, geleceğe daha umutla bakmamıza zemin hazırladı.
Türkiye gerçekten büyük ve güçlü bir ülke. Ekonomisini daha da geliştirip ilerleterek küresel ekonomideki en büyük ülkeler arasında yer alması mümkün. Bunun önündeki en büyük engelimiz yapısal boyuttaki sorunlarımız. Bu program içerisinde yapısal dönüşümün ele alınması çok önemli. İş dünyası olarak beklentilerimizin başında yapısal dönüşüm geliyordu. Reel sektörümüzün adımlarını ağırlaştıran konuların masaya yatırılıp bir daha dönüp bakmaya ihtiyaç duyulmayacak şekilde düzenlenmesi Türkiye ekonomisinin önünü açacaktır.
Ekonomimizin gerek iç gerekse küresel ekonomiden kaynaklanan zorluklarını biliyoruz. Fırsatlarımızı da görüyoruz. Orta Vadeli Program hedeflerinin ekonomimizi fırsatlara taşıyacağına inanıyoruz. Programın hayata geçmesini bekliyoruz, uygulamasının takipçisi de olacağız. Bu süreçte iş dünyası olarak elimizden gelen desteği verip, üzerimize düşen her türlü sorumluluğu üstleneceğiz.