İsrail ile ticaret provakasyonu Gazze'nin gerçeğini değiştirmiyor
Türkiye son günlerde İsrail ticareti üzerinden bir kavganın eşiğine çekiliyor. Bütün detayları ile İsrail ile ticaret mevzusunu ele aldık.
Türkiye’nin en hassas noktası kaşınıyor. Türk hükümetinin İsrail ile defalarca karşı karşıya geldiği, bütün bağları kopardığı, “One Minute” çıkışının sebebi Gazze, yaşadığı savaş yetmezmiş, acısı yeterince kavruk değilmiş gibi, Türkiye üzerinden kaşınmaya çalışılıyor.
Amaç, zihinleri karıştırmak. İsrail’in uyguladığı katliama Türkiye’yi şemsiye yapmak.
Katliam sessizliği üzerine master yapanların sesinin söz konusu Türkiye olduğunda seslerinin bu kadar gür ve planlı çıkmasının sebebi, kendilerine kaliteli bir şemsiye aramaları.
Şimdi gerçeklere odaklanalım. Tane tane anlatalım.
7 milyon Filistinli’nin yaşadığı topraklarla ticaret kesilebilir mi?
İlk olarak Filistin ve İsrail’deki nüfusa bir bakalım.
- Filistin: 5,915 milyon
- Batı Şeria: 3,25 milyon
- Gazze: 2,23 milyon
- Doğu Kudüs: 435 bin
- İsrail: 9,795 milyon
- Yahudi asıllı: %73 - 7,181 milyon
- Filistin asıllı: %21 - 2,065 milyon (Müslüman ve Hristiyan toplamı)
- Göçmen: %6 - 588 bin
Yukarıdaki rakamlara göre, Türkiye’nin Yahudiler dışında kalan yaklaşık 7 Milyon insanın yaşadığı topraklar ile ticareti kesmesi talep ediliyor.
Yani, insani yardımların İsrail ablukasından dolayı ulaştırılamadığı, bütün dünyanın çaresizce İsrail’in onayını beklediği bir süreçte, Türkiye’nin Filistin ile dolaylı bağlarını da tamamen kopartması…
Rakamlar ne diyor?
İsrail’in saldırılarının başladığı 7 Ekim 2023 tarihi ile 20 Mart 2024 tarihleri arasında İsrail ile Türkiye arasında toplam ticaret hacmi yaklaşık %33 azaldı.
Türkiye’nin İsrail’e ihracatı %30 azalırken, İsrail’den ithalat ise %43,4 azaldı.
Filistin’e giden mallar için İsrail seçenek değil zorunluluk.
Filistin’in kendine ait gümrüklerinin olmaması nedeniyle İsrail üzerinden ve İsrail gümrükleri aracılığıyla Filistin’e geçiş yapılıyor.
Hangi ülke olursa olsun Filistin’e gelecek mallarda varış noktası olarak İsrail’in gösterilmesi yahut “via Israel” ibaresinin bulunması ise bir başka mecburiyet.
Yine Oslo Anlaşmaları çerçevesinde, 3’üncü ülkelerin Filistin ile doğrudan kurduğu yasal ilişkiler de İsrail tarafından tanınmıyor.
Gündemden hiç düşmeyen deniz ticareti mevzusu
Türkiye’nin Filistin’e deniz yoluyla gerçekleştirdiği ticaretin % 96,5’i İsrail’in Hayfa ve Aşdot (Ashdod) limanları üzerinden İsrail’e girmekte ve Hayfa limanına gelen mallar Filistin/Batı Şeria’ya gönderiliyor.
Aştot limanı üzerinden geçiş sağlayan Türk ihraç malları Gazze veya Batı Şeria’ya yönlendiriliyor.
İsrail, üçüncü ülkelerin Filistin ile yaptığı ticareti yalnız Gazze özelinde, savaş gerekçesi ile yasaklarken, Batı Şeria’ya mal tedarikinde ise bir kısıtlama bulunmuyor.
Gazze’ye gidecek malların ise İsrail gümrükleri tarafından işlemleri yapılmıyor.
Eğer gümrük beyannamesinde değişiklik yapılıp malların Gazze’ye değil de Batı Şeria’ya yönelik olduğu bildirilirse İsrail malların gümrük işlemlerine müsaade ederek, Batı Şeria’ya yönlendiriyor.
Yine bu bölgelerde bulunan bazı büyük tüccar ve iş adamları, İsrail’de İsrail mevzuatına uygun bir şirket kurarak yahut bir İsrailli acente üzerinden malları millileştirmek zorundalar.
Millileştirilen mallar iç ticaret gibi gösterilerek İsrail üzerinden Filistin’e geçirilebiliyor.
İsrail vatandaşı olan Filistinliler, Türkiye’den aldıkları malların bir bölümünü İsrail içinde tüketirken bir bölümünü de Batı Şeria ve Gazze’ye satabiliyorlar.
Yani Filistin’e giden Türk mallarının bir kısmı doğrudan Batı Şeria yahut Gazze’de kurulu şirketlere İsrail üzerinden aktarılabiliyor.
Anlamak isteyenler için yukarıdaki bilgiler yeterince açık veriler olarak karşımızda duruyor.
İsrail ile ticaret global bir zorunluluk
Bütün dünyaya meydan okurcasına, ülkelere adeta ambargo uygulayan İsrail’in belirlediği güzergahları kullanmadan ve şartları yerine getirmeden Filistin’e herhangi bir ürün ulaştırabilmenizin bir başka yolu yok.
Tüm bu sebeplerden ötürü ulusal istatistiklere yansıyan verilerde Filistin’e yapılan ticaretin hemen tamamı İsrail olarak görünüyor.
Mevcut durumda, hangi usulle ya da alternatif rota ile yapılsın Filistin ile ticaret mutlaka İsrail üzerinden gerçekleşmek zorunda.
Türkiye’nin insani yardımları
Şu ana kadar, Türkiye’den Gazze'ye ulaştırılmak üzere El Ariş'e yaklaşık 7.400 ton insani yardım gönderildi.
Ambulanslar, ilaç ve tıbbi malzemeler ile sahra hastanesi ekipmanlarından, jeneratörler ve taşınabilir güç kaynakları, seyyar aşevleri ve barınma malzemelerine kadar geniş bir skalada yardımlar devam ediyor.
Yine, İsrail saldırıları nedeniyle faaliyetlerini durdurmak zorunda kalan Gazze Türk-Filistin Dostluk Hastanesi'nde tedavi gören kanser hastaları başta olmak üzere, aralarında çocukların da bulunduğu çok sayıda hasta ve yaralı da Türkiye'ye getirildi ve tedavileri sürüyor.
Gazze'de sahra hastanesi kurma çalışmaları da İsrail’in bütün acımasız şiddetine rağmen sürüyor.
Sonuç
Her şart altında Filistin’e ulaşmaya çalışan bir Türkiye var.
Türkiye’nin Gazze’ye ulaşma çabalarını İsrail ile ticaret yapılıyor çığırtkanlığı yaparak gölgelemeye çalışan iç ve dış provakatörler var.
Türkiye’nin bölgedeki varlığından her daim rahatsız olmuş bir İran etkisi ve müdahalesi var.
Mısır ve İsrail’in anlaşmasına bağlı açılan yardım kapılarının dibinde öldürülen, güvenli bölgelerde katledilmeye devam edilen Filistinliler var.
Tüm bu yaşananlara rağmen, uluslararası kamuoyunda İsrail aleyhine, Filistin lehine alınan, alınacak her kararı amasız, fakatsız destekleyen bir Türkiye var.
Filistin’in haklı davasına bütün desteği tam olan, siyaset üstü gören, Filistin’i yalnız bırakması hiçbir zaman söz konusu olmayan bir Türkiye gerçeği var.
Bütün bunları, gerçekleri, rakamları bir kenara bırakıp, ülke sınırları dışından, ellerine servis edilen metinleri yazan sözde gazetecilerin algılarına gönüllü olarak kurban olanlar var.
Suhuletle düşünmek, gerçeği görmek, idrak etmek ve anlamak zorundayız.
Aksi taktirde Gazze bu!
Ateşi her yeri yakar…