İsrail yönetimi Lahey'de yargılanabilir: Filistin'de sağlık sistemini çökerttiler
İsrail’in Filistin’e karşı başlattığı soykırım savaşının 20. gününde Gazze Şeridi'ndeki sağlık sistemi artık çöktü. İsrail yönetiminin Lahey’de yargılanmasını gerektiren, Filistin’e karşı uygulanan insanlık dışı ablukadan sadece birkaçı…
İsrail’in Filistin’e karşı başlattığı soykırım savaşının 20. gününde Gazze Şeridi'ndeki sağlık sistemi artık çöktü.
Uzun yıllardır İsrail’in kuşatması altında olan Gazze’de, temel insani bir hak olan sağlık hizmetleri artık iflas etmiş durumda.
Dünya ise bu insani dram yaşanırken İsrail’i uluslararası savaş yasalarına uyması konusunda zorlamaktan çok uzak.
İsrail yönetiminin Lahey’de Uluslararası Adalet Divanı'nda yargılanmasını gerektiren, Filistin’e karşı uygulanan insanlık dışı ablukadan sadece birkaçı…
1- Klinik kapasite artışına izin verilmemesi:
Mevcut hasta sayısı Gazze’nin klinik kapasitesinin yüzde 150'sini aştı.
Saldırı sırasında hastane koridorlarına ve çadırlara yeni yataklar eklemesine rağmen yeterli tıbbi ekipman olmadan yeterli müdahale mümkün değil.
Yoğun bakım yataklarına olan ihtiyaç şimdiye kadar %350'den fazla.
Uzun süreli tedavi ve tıbbi bakım gerektiren yüzlerce kritik yaralanma için cerrahi yataklar gerekiyor.
2- Tıbbi personelin hedef alınması:
Çalışan tıbbi personel mevcut ihtiyacın %30'unu ancak karşılıyor. İsrail’in saldırıları başladığından itibaren 60'dan fazla doktor, sağlık görevlisi ve hemşire öldürüldü.
110'dan fazla personel yaralı. Bir çoğunun evleri yıkıldı, ailelerini kaybetti.
3- Tıbbi malzeme tedariğinin durdurulması:
Sağlık sisteminin devamı için gerekli olan gerekli tıbbi malzemelerin girişinin durdurulmasıyla, amilatlar anestezisiz gerçekleştirilmeye başladı.
Sürekli tedavi gören kanser ve diyaliz hastaları ölüme mahkum edildi.
4- Elektrik ve yakıt tedariğinin engellenmesi:
İsrail, elektriği kesip, Gazze'deki tek enerji santraline yakıtı engellemekle kalmadı. Hastanelerin jenaratörleri için de yakıt tedariğine izin vermiyor.
Ayrıca jenaratörler sürekli çalışmak için tasarlanmadığı için, birçoğu artık kullanılamaz halde.
5- Ulaşımın engellenmesi:
Sokakların ve kavşakların hedef alınması ve akaryakıt girişinin engellenmesi, ulaşımı durdurdu.
Sağlık çalışanlarının, yaralıların ve cesetlerin hastaneye ulaşması imkansız hale geldi.
25 ambulans doğrudan hedef alınarak hizmet dışı bırakıldı.
6- Hastanelerin tehdit edilmesi
İsrail, hastaneleri vurma tehdidinde bulunarak neredeyse her gün hastanelerin çevresini bombalıyor.
Al-Ahli Baptist Hastanesi’nin yanı srıa Uluslararası Göz Hastanesi de vuruldu.
Muhammed Al-Durrah Çocuk Hastanesi, beyaz fosfor bombasıyla hedef alındı.
15 hastane ve 32 sağlık merkezi hizmet dışı kaldı.
7- Hastanelerin sığınaklara dönüşmesi
Yaklaşık 250 bin insan hastanelerin koridorlarında ve bahçelerinde yaşıyor. Ancak buralara barınmaya uygun değil.
İçme suyu ve tuvalet ihtiyacının karşılanmasında kapasite yetersizliği yaşanıyor.
Hastaneler, bulaşıcı hastalıkların yayıldığı bir merkeze dönüştü.
Bu ve diğer suçlar karşısında, İsrail’in uluslararası hukuka ve insan değerlerine olan saygısızlığı karşısında dünyanın harekete geçmesi gerekiyor.
Dünya, insaniyetle hiçbir ilgisi olmayan bu suçlu işgale son vermek için sorumluluklarını yerine getirmeli.