gdh'de ara...

Hırvatistan neden Türkiye'nin veto kararına destek veriyor?

Hırvat asıllı araştırmacı Dr. Branimir Vidmarovic ile NATO’nun İskandinavya ülkelerine genişlemesini Hırvatistan ve Türkiye cephesinden inceledik.

1. resim
20.05.2022

Türkiye, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılması kararına elindeki bazı talepleri öne sürüyor. İskandinav ülkelerinin NATO’ya katılması için Türkiye’nin iki ülkeden ve NATO’dan yerine getirmesini istediği bazı şeyler var. Bu sebeple de NATO’nun İskandinavya’ya genişlemesi kararına yönelik ön oylamada “veto” hakkını kullandı. Bu tutuma Hırvatistan Cumhurbaşkanı Zoran Milanovic,

“Bu, Hırvatların Bosna Hersek'teki durumunun tam aksine, Türk onurunun bir örneği. Bizler de kendi çıkarlarımız için mücadele etmeliyiz. Burada zarara uğrayan taraf, Türkiye olmayacak.”

yorumunu getirdi.

Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği için öne sürdüğü “veto” hamlesinin, Hırvat Cumhurbaşkanı tarafından haklı bulunması dikkatleri üzerine çekti. gdh.digital olarak Hırvat asıllı Asya Çalışmaları araştırmacısı Dr. Branimir Vidmarovic ile NATO’nun İskandinavya ülkelerine genişlemesini Hırvatistan ve Türkiye cephesinden inceledik.

Dr. Vidmarovic’e göre, İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılımına veto desteği veren Hırvatistan Cumhurbaşkanı Milanovic, kendisine Türkiye’nin çizdiği gibi bir dış politika çizmek istiyor. Dr. Vidmarovic,

“Hırvatistan ve Türkiye aynı durumda değil, ancak Cumhurbaşkanı Milanovic, Hırvatistan ve Türkiye arasında küçük bir koalisyon yaratmak istiyor. Hırvatistan Cumhurbaşkanı, Türkiye’nin veto kararının kendisinin dünyaya bakış açısıyla örtüştüğünü düşünüyor. Ancak Türkiye çok daha fazla güce sahip. NATO’da çok daha önemli bir yeri var. Jeopolitik olarak da Hırvatistan’dan daha stratejik bir konumda. Üstelik Türkiye, NATO ve Rusya’yla özel ilişkileri olan özel bir ülke. Yani, müzakere ederek ulusal çıkarlarına yarayan noktaları savunmak için birçok koza sahip. Görülen o ki, Cumhurbaşkanımız İsveç ve Finlandiya’nın NATO’ya katılmasını veto etmeyi destekleyerek Türkiye ile küçük bir koalisyon oluşturmak istiyor.”

Hırvat Uzman, ülke Cumhurbaşkanı’nın benzer görüşleri olduğu iddiasını ortaya koyarken Hırvatistan ve Türkiye’nin izlediği performansı farklı buluyor. Dr. Vidmarovic’e göre Türkiye, Hırvatistan’a kıyasla çok daha birlik içinde bir dış politika süreci yürütüyor. Hırvatistan’ın sahip olduğu jeopolitik konumdan daha önemli bir konuma sahip olan Türkiye, NATO ve Rusya’yla da özel ilişkilere sahip. Bu da Türkiye’yi müzakere ederek ulusal çıkarlarına yarayan noktaları savunmak konusunda daha güçlü bir ülke yapıyor. Ancak Dr. Vidmarovic’in  “ne yazık ki” diyerek açıkladığı üzere Türkiye’nin aksine, Hırvatistan’ın dış politikası bölünmüş durumda.

Ülkesinde, Cumhurbaşkanı ve Başbakan’ın ideolojik farklılıklardan kaynaklı olarak bir fikir ayrılığı yaşanıyor. Hırvatistan’da Başbakan Cumhurbaşkanı’na kıyasla daha geniş sorumluluklara ve güce sahip. Ancak aynı zamanda Cumhurbaşkanı Hırvat Ordusunun Başkomutanı.

Hırvat halkına da zuhur eden bu fikir anlaşmazlığı, “bütüncül görünmediği için uluslararası ortamda ciddiye alınmayan bir dış politika yaratıyor”. Uzmana göre ülkesindeki iç politikanın getirdiği anlaşmazlık, ülkenin dış politikasına da yansıyor. Ancak Türkiye, çok daha istikrarlı bir tutum sergileyebiliyor. Dr. Vidmarovic, “Bu yüzden Türkiye, eğer NATO’ya katılmak istiyorlarsa İsveç ve Finlandiya’nın bazı şeyleri hesaba alması konusunda kararlı.”

Türkiye, Rusya ve ABD arasında denge politikası oluşturmaya çalışırken Hırvatistan, NATO’nun genişlemesine sıcak bakan ve bakmayanlar olarak Ukrayna konusunda ikiye bölünmüş durumda.

NATO’nun İskandinavya’ya genişlemesi

Günümüz itibariyle NATO ve Rusya, NATO üyesi 4 ülke aracılığıyla [Estonya (294 km), Letonya (214 km), Litvanya (297 km), Norveç (197 km)] yaklaşık 1000 km’lik bir sınır paylaşıyor. Sınırı olmayan İsveç’in yanı sıra, Finlandiya ile Rusya 1.340 km’lik bir sınıra sahip. Yani Finlandiya’nın NATO’ya katılması ihtimali, NATO – Rusya sınırının nerdeyse iki katına çıkması anlamına geliyor. Uluslararası toplumda bu genişlemeye karşı tarafsız kalan ülkelerden biri olarak Avusturya’yı örnek veren Dr. Vidmarovic,

“Burada özellikle tarihsel deneyimlerimizi hatırlamalıyız. Doğu dünyası, Batı dünyasınınkinden farklı bir tarihsel yaklaşıma sahip. Batı’da biz bazı şeyleri unuturuz. Ancak Doğu o kadar hızlı unutmaz, Doğu bazı şeyleri daha çok hatırlar.”

diyor.

Dr. Vidmarovic’e göre NATO bazı yapısal sorunlarla karşı karşıya. “NATO büyüdükçe, içerisindeki farklı fikirleri, kültürleri ve farklı tarihsel mirasları bir araya getirmek zor oluyor.”

NATO ve içerisindeki farklılıklar demişken sorduğum “Kuzey Makedonya’nın NATO üyeliğini 10 yıldır engelleyen Yunanistan tepki toplamazken Türkiye’nin veto kararı bu kadar tepki topluyor?” sorusuna böylesi örneklerde “krizlerin, kimin ne tarafta yer aldığı doğrultusunda çözüldüğünü” söylüyor.

“Ancak Türkiye ve Yunanistan söz konusu olduğunda uluslararası toplum ve medya bazı gerçeklere kör kalıyor. Çünkü Yunanistan tarih boyunca Avrupa Birliği’ne daha yakın ve daha bağlı oldu. Ancak örneğin Almanya, ülkeye bulundurduğu kamuoyu etkisinin önemi göz önüne alınınca, Türkiye’nin Yunanistan’dan daha fazla diasporaya sahip olmasının önemli olduğunu unutuyor.”