Jacobin Foundation: Kolombiya'nın İsrail'e kömür ambargosu büyük etki uyandırabilir!

ABD merkezli strateji dergilerinden Jacobin Foundation'da, Kolombiya'nın İsrail'e uygulayacağını açıkladığı kömür ambargosunun olası etkilerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı. 

İsrail'in elektrik üretiminin yüzde 22'sinin kömüre bağımlı olduğu belirtilen analizde, bu enerjinin ise özellikle yasadışı yerleşim yerleri ve silah fabrikalarının enerji ihtiyacını karşıladığına dikkat çekildi. 

Analizde ayrıca, Kolombiya'nın İsrail'e uyguladığı kömür ambargosunun büyük etki uyandırabileceği ve bir sinerji oluşturabileceği belirtildi.

İşte Jacobin Foundation'da yayınlanan analiz:

Kolombiya yakın döneme kadar İsrail'e en büyük kömür ihracatçısı konumundaydı. Ancak ülkenin Devlet Başkanı Gustavo Petro, geçtiğimiz günlerde İsrail'e kömür tedarikini keseceğini açıkladı. Kolombiya'nın Gazze'deki soykırıma karşı aldığı bu karar, dünyaya İsrail'e karşı nasıl maddi baskı yapılabileceğini de gösterdi.

8 Haziran'da Kolombiya Devlet Başkanı Gustavo Petro, soykırım durana kadar ülkesinin İsrail'e kömür ihracatını askıya alacağını açıkladı.

Kolombiya kömürü, 2023 yılında İsrail'e tedarik edilen tüm kömürün yüzde 60'ından fazlasını oluşturuyordu ve İsrail elektrik şebekesi üretiminin yüzde 22'sini kömüre bağlı olarak gerçekleştiriyordu.

Aynı şebeke İsrail'in yasadışı yerleşimleri ve silah fabrikalarının yanı sıra İsrail ordusunun Gazze'de Filistinlilere karşı soykırım uygularken kullandığı altyapıya da elektrik sağlıyor.

Kolombiya'nın İsrail'e en büyük kömür ihracatçısı olduğu düşünüldüğünde, bu karar sadece sembolik değil. Karar aynı zamanda daha geniş çaplı bir enerji ambargosunun ve İsrail'in Gazze'deki soykırımını sona erdirmede yaratabileceği muazzam etkiyi göstermektedir.

Soykırımdan sadece birkaç hafta sonra, Kolombiya'nın en büyük maden işçileri sendikası Sintracarbon, Filistin sendikal hareketinden gelen dayanışma çağrısına yanıt vererek, Kolombiya'nın İsrail'e kömür ihracatının durdurulmasını talep eden bir bildiri yayınladı.

Bu çağrıyı temel alan Filistinli gruplardan oluşan bir koalisyon, Filistin için Küresel Enerji Ambargosu bayrağı altında, İsrail'in Filistinliler üzerindeki soykırımını besleyen enerji transferlerine karşı çok düzeyli bir ambargo için daha geniş bir talep başlattı.

Bu talepler arasında İsrail'e enerji transferine, İsrail gazının satın alınmasına ve enerji şirketlerinin İsrail enerji projelerindeki işbirliğine son verilmesi de yer alıyordu.

Bir enerji ambargosu, özellikle kömür tedarik zinciri yoluyla İsrail üzerinde acil ve uzun vadeli bir baskı oluşturma potansiyeline sahiptir.

İsrail'in kömür ihtiyacının büyük bir kısmı, Filistin halkının yanında durmaya kararlı iki devlet olan Kolombiya ve Güney Afrika'dan gelmektedir.

Ancak Güney Afrika'nın Uluslararası Adalet Divanı'nda İsrail aleyhine dava açmasına ve Kolombiya'nın İsrail büyükelçisini sınır dışı etmesine rağmen, her iki ülkeden de kömür ihracatı devam etmişti.

İsrail'e gönderilen kömürün çıkarılmasından sorumlu iki ana şirket, İsrail'e gönderilen Kolombiya kömürünün yüzde 90'ından fazlasını tedarik eden İsviçreli Glencore ve Amerikalı Drummond'dur.

Bu şirketlerin kömür çıkarma faaliyetlerinin, özellikle ülkenin Karayipler'in kuzeyindeki Afro-azınlık ve yerli halklar üzerinde zarar verici etkileri var. Bu halklar topraklarından edilmiş, zehirli kömür tozu nedeniyle öldürülmüş ve Rancheria Nehri gibi hayati su kaynakları kirletilerek ellerinden alınmıştır.

Yerli liderler eylemlerinde kendi halklarının mücadeleleri ile Filistin davası arasında paralellikler kurarak Petro'ya İsrail ile ticari bağlarını kesme çağrısını, maden şirketlerinin Kolombiya'daki insan hakları ihlallerinden ve İsrail'in soykırımına olanak sağlamaktan sorumlu tutulması talepleriyle birleştirdi.

Petro'nun açıklaması, 28 Mayıs'ta insan hakları ihlalleri nedeniyle Glencore'a karşı düzenlenen ve Filistinli örgütlerin kömür ihracatını durdurması talebiyle doğrudan başkana mektup yazdığı uluslar ötesi küresel eylem gününün ardından geldi.

İsrail'in acil ihtiyaçlarını karşılamak için yeterli kömür rezervine sahip olduğu bildiriliyor. Ancak bu açığı kapatmak için Avustralya, Kazakistan, Rusya ve Güney Afrika gibi diğer tedarikçilere yönelmesi gerekecek ve muhtemelen alabilse bile daha fazla ödeme yapmak zorunda kalacak.

Diğer devletler de Kolombiya'nın izinden giderek kömür arzını kesmeyi taahhüt ederlerse, İsrail'e ekonomik maliyeti daha da artacak ve ateşkesi kabul etmesi için önemli bir baskı kaynağı olacaktır.

Bu çağrıya kulak vermeyen devletler ve uluslararası liderler, İsrail'in Gazze'ye yönelik soykırımının suç ortağı olmaya devam edecekler.

Enerji ambargosu bu suç ortaklığına son vermenin ve küresel toplumun Filistin halkının yanında ilkeli bir duruş sergilemesinin önemli bir yoludur.