Jamestown Foundation: Rusya ve İran'ın artan savunma işbirliği, İsrail ve Körfez ülkelerini tetikleyebilir

İran'ın Rusya'dan savaş uçakları satın alması, Güney Kafkasya ve Orta Doğu'daki güç dengesini değiştirecek. Rusya ve İran'ın artan savunma işbirliği, İsrail ve Körfez ülkelerini tetikleyebilir.

1. resim

İran'ın Rus Sukhoi Su-35 gelişmiş savaş uçaklarını satın almayı planladığı haberi, Tahran ile Moskova arasındaki derinleşen ilişkilerin son işareti oldu.

Son yıllarda ABD'nin baskısı ve ekonomik yaptırım tehdidi altında Rus Su-35'lerin Cezayir, Mısır ve Endonezya'ya satışı için benzer sözleşmeler iptal edilmişti. Sonuç olarak bu ülkeler, Su-35'lerin yerine ABD F-15 savaş uçaklarını veya Fransız Rafale savaş uçaklarını satın aldı.

Şimdiye kadar Çin, Rusya'dan Sukhoi Su-35'leri satın almayı başaran tek ülke ve Hindistan'ın Moskova ile müzakerelerinde henüz kayda değer bir ilerleme kaydedilmedi.

Ancak Rusya'nın Ukrayna'ya karşı savaşının getirdiği yeni jeopolitik ortamda İran gerçekten de Rus savaşçılarının yeni varış noktası olabilir ve bu da Moskova ile Tahran arasında gelişen askeri ilişkinin altını çiziyor.

İran İslam Cumhuriyeti Hava Kuvvetleri (IRIAF) Komutanı Tuğgeneral Hamid Vahedi, 4 Eylül 2022'de ilk kez resmi olarak yaptığı açıklamada, “Şu anda Sukhoi Su yerine Sukhoi Su-35'lerin satın alınması görüşülüyor. Bu konu gündemde ve gelecekte bu 4++ nesil savaşçıları alabilmeyi umuyoruz” ifadelerini kullandı.

Resmi Rus kaynakları bu duyuruyu yalanlamadı ve ardından 15 Ocak'ta, İran Parlamentosu Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyesi Shahriar Heidari, İran'ın Rusya'dan sipariş etiği Su-35'leri Mart ayı sonu itibari ile teslim alacaklarını açıkladı.

Bazı kaynaklar, İran'ın Rusya'ya yaptığı insansız hava aracı ihracatı karşılığında Su-35'ler aldığını iddia etti. Ancak şu an itibariyle Moskova ile Tahran arasında satın almayla ilgili resmi bir sözleşme olduğuna dair kanıt bulmak zor.

Diğer yandan Alman Uluslararası ve Güvenlik İşleri Enstitüsü'nde görev yapan ve İranlı bir uzman olan Hamidreza Azizi, “Rusya İran'a 24 adet Su-35 teslim edecek, ancak muhtemelen bundan fazlasını teslim edemez. Rusya'ya uygulanan yaptırımlar, Rusya'nın Sukhoi-35 üretemeyeceği anlamına geliyor. Çünkü bazı parçalar, Rusya'da bulunamayan özel bir teknoloji gerektiriyor” açıklamasında bulundu.

Belki de İran'ın Sukhoi Su-35'leri satın almasının en acil nedeni, IRIAF'ın savaş uçaklarını modernize etmeye yönelik güçlü ihtiyacıdır. İran hava kuvvetleri hala 1979 İslam Devrimi'nden önce satın alınan F-5 ve F-14 savaş uçaklarını kullanmaya devam ediyor.

Ayrıca, büyük ölçüde İran ile ABD arasındaki düşmanca ilişkiler nedeniyle Tahran, son yıllarda birkaç Rus MiG-29 Fulcrum savaş uçağı dışında herhangi bir yeni savaş uçağı satın almadı. İran, MiG-29 dışında ağırlıklı olarak, 1970'lerden kalma yerel olarak modifiye edilmiş F-4 Phantom II, F-14 Tomcat ve F-5E/F Tiger II uçaklarını kullanıyor.

Bu nedenle, Tahran'ın Su-35 savaş uçağı satın alması, IRIAF'ın kapasitesinin yenilenmesini sağlayacak ve muhtemelen Rusya ile İran arasında savunma üretiminde daha fazla işbirliğinin temelini atacaktır.

İranlı askeri uzman Mohammad-Hassan Sangtarash, Rus medyasından Sputnik ile yakın zamanda yaptığı bir röportajda, "İran, üzerine kendi orijinal silahların yerleştirebilirse, bu uçaklar daha etkili olacaktır. İran Rus teknolojilerini satın alır ve Su-35'in ortak seri üretimine başlarsa, bu gelişme İran'ın Azerbaycan da dahil olmak üzere komşularının savaş uçakları ve savaş gemilerine karşı belirli bir avantaj elde edeceği anlamına gelecektir." "ifadelerini kullandı.

Ayrıca İran'ın Su-35 savaş uçaklarını satın alması, Basra Körfezi bölgesindeki kırılgan ilişkileri olan, İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri, Bahreyn ve Suudi Arabistan karşısında bölgesel hava gücü dengesini değiştirmesine neden olacaktır.

Sonuç olarak, bu ülkeler de Batı'dan daha fazla silah almaya ve özellikle de ABD F-35 savaş uçaklarına yönelebilirler.

Sukhoi Su-35 savaş uçağı alımı kesinleşirse bu, İran'ın 1979 İslam Devrimi'nden bu yana yaptığı en önemli silah alımı olarak kayıtlara geçecek. Diğer yandan Güney Kafkasya ve Orta Doğu'daki güç dengesi ve caydırıcılık üzerinde önemli sonuçları olacak.

Tartışma