gdh'de ara...

Jamestown Foundation: Türkiye'nin bir gaz merkezi olması bölgeye rahatlık getirebilir

Türkiye'nin, Avrasya bölgesi için bir gaz merkezi olma olasılığı artıyor. Azerbaycan ve Orta Asya devletleri başta olmak üzere gaz tedarikçileri Türkiye'yi destekliyor.

1. resim

Ekim 2022'de Moskova'da düzenlenen Rusya Enerji Haftası'nda konuşan Başkan Vladimir Putin, Türkiye'nin bir enerji merkezi haline gelmesini umduğunu dile getirdi.

Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez de yaptığı açıklamada projenin ciddi bir şekilde değerlendirilmesi gerektiğini açıkladı. Rusya'nın teklifi Türk tarafı için beklenmedik olurken, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan Rusya'nın teklifine olumlu baktığını ve Trakya bölgesinin potansiyel dağıtım merkezi olarak değerlendirildiğini belirtti.

Projenin gerçekleşmesinin Avrupa devletlerinin çıkarlarına ve yaklaşımlarına da bağlı olduğu çok açık ve bu gerçeği, hem Rusya'nın hem de Türkiye'nin iyi anladığı bir gerçek.

Rusya'nın Şubat 2022'de Ukrayna'yı yeniden işgal etmesinden sonra Avrupa Birliği, Rusya'dan gelen enerji kaynaklarını enerji kaynaklarını çeşitlendirme sözü verdi. Nitekim Ekim 2022'de Avrupa Komisyonu Başkanı Ursula Von der Leyen, Avrupa'nın Ukrayna krizinin başlangıcında AB'nin toplam tüketiminin yüzde 40'ı olan Rus doğal gazı arzını yüzde 7,5'e düşürdüğünü belirtti.

Bu nedenle, Avrupa'nın 2014 yılında Güney Akım boru hattına karşı muhalefeti, Putin'in AB'ye karşı sık sık enerji şantajı yapması ve yeni bir anlaşmanın kabul edilmesi göz önüne alındığında, Rusya'nın dahil olduğu yeni boru hattı projelerine ilişkin Avrupa'dan olumlu bir tutum beklemek gerçekçi değildir.

Rystad Energy'de kıdemli bir analist olan Zongqiang Luo, Türkiye ile Rusya arasındaki yeni altyapının inşasıyla ilgili olarak, iddialı projeyi tamamlamanın en az üç ila dört yıl alacağını tahmin ediyor. Ayrıca, Karadeniz'in nispeten derin olması nedeniyle, Almanya ve Japonya tarafından üretilen özel üretim boruların kullanılması gerekmektedir ve mevcut ilişkiler nedeniyle, Alman ve Japon şirketlerinin Rusya ile aktif işbirliği yapması muhtemel görünmemektedir.

Ayrca, Rusya'nın ekonomik ve transit bir darboğaz içinde olduğu düşünülürse, Moskova'nın böyle bir projeyi kendi kaynaklarıyla gerçekleştirmesi kolay olmayacaktır.

Türkiye'nin Rusya eski ticaret temsilcisi Aydın Sezer'e göre, Türkiye'nin tek başına Rus enerji kaynaklarıyla bir merkez haline gelmesi imkansız olacağından, ülkedeki enerji altyapısının kapsamlı bir şekilde geliştirilmesi için diğer tedarikçilere erişimin olması gerekecek.

Bu nedenle Ankara, Azerbaycan ve İran doğal gazı da dahil olmak üzere birçok yerden gaza erişim avantajından yararlanıyor ve 2024 yılında açık denizdeki Sakarya gaz sahasında üretime başlamayı planlıyor.

Ayrıca Türkiye, diğer bölge ülkelerinden de bu konuda destek almaya devam ediyor. Türkiye Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fatih Dönmez'in de belirttiği gibi, Azerbaycan ve Orta Asya ülkeleri de dahil olmak üzere bir dizi ülke, Türkiye'ye hem gaz üretimi hem de satışında destek veriyor.

Rusya'nın Türkiye'de gaz dağıtım merkezi kurma önerisi, kendi gazının satışıyla ilgili olduğu açıkken, Ankara, Moskova'ya bel bağlamakla projenin başarısız olacağını anlayarak, başka kaynaklardan gaz alımını sağlamak için zemin hazırlamaya başladı.

Türk yetkililerin Azerbaycan'ın da projeye katılacağını açıklamaları tesadüf değil. Erdoğan, Aralık 2022'nin başlarında Aşkabat'a yaptığı ziyarette Azerbaycan ve Türkmenistan liderleriyle bir doğal gaz merkezinin oluşturulmasını görüşmeyi planladığını açıklamıştı. Sonuç olarak, 14 Aralık'ta Azerbaycan, Türkiye ve Türkmenistan, üç ülke arasında enerji işbirliğini ve altyapısını daha da geliştirmek için bir mutabakat zaptı imzaladı.

AB'nin Şubat 2022'den bu yana Rusya'ya olan gaz bağımlılığını azaltmak için mümkün olan her yolu kullandığı göz önüne alındığında, Brüksel yalnızca Rus gazını transit geçen bir yaklaşıma sıcak bakmayacaktır.

Bu gerçeği değerlendiren Türk liderliği, önerilen merkezde Azerbaycan, İran, İsrail ve Türkmenistan'dan gelen gazın da ticaretinin yapılmasını sağlama yolunu tuttu. Bununla birlikte, Avrupa ülkelerinin Rusya ile doğrudan sözleşme yapma olasılığı düşükken, bazılarının üçüncü şahıslar aracılığıyla Moskova'dan gaz almaya istekli olabileceği unutulmamalıdır.

Ayrıca, iki ülke arasındaki yakın ilişkiler dikkate alındığında, Azerbaycan'ın Türkiye'nin birleşik bir gaz merkezi olma arzusuna olumlu bakacağı görülmektedir.

Önerilen aktarma merkezi projesiyle, Türkmenistan gazını Hazar Denizi'nin dibinden Azerbaycan üzerinden Türkiye'ye ulaştıracak olan Trans-Hazar boru hattı için yeni umutlar ortaya çıkıyor ve tüm bu faktörler, Türkiye'nin Avrasya bölgesi için birleşik bir gaz merkezi olma olasılığını artırıyor.

Türkiye'nin Ukrayna krizinde güvenilir bir ülke olarak ortaya çıkması, özellikle Moskova'nın Ankara ile imzalanan tahıl ihracatı anlaşmasına bağlı kalması, önerilen gaz üssüne ilişkin bazı olumlu beklentiler yaratıyor.

Bununla birlikte, Ukrayna'daki çatışmanın uzun vadeli devam etmesi, Batılı ülkelerin Rusya'nın projeye herhangi bir şekilde dahil olmasına ilişkin tutumunu ağırlaştırmaya hizmet edebilir. Ayrıca, finansal hususlar, merkezin genel uygulanabilirliğinin belirlenmesinde önemli bir rol oynayacaktır.

Azerbaycan ve Orta Asya devletleri başta olmak üzere diğer gaz tedarikçilerinin bu projede Türkiye'yi desteklemesi kuvvetle muhtemeldir. Siyasi ve ekonomik zorluklar devam ederken, böyle bir projenin hayata geçirilmesi bölgedeki hem alıcılara hem de satıcılara ek bir rahatlık getirebilir.

Tartışma