Japonya yıllar süren küçülmenin ardından savunma sanayisini yenilemeye çalışıyor
Stimson Center'da Japonya programı direktörü olan Yuki Tatsumi "Japon savunma sanayii bir bütün olarak ikinci ve üçüncü kademe tedarikçilerin içinin boşaltılmasından gerçekten zarar görüyor" dedi.
Japonya'nın satın alma ajansından bir temsilcinin Breaking Defense'e verdiği demece göre, yaşlanan işgücü, zayıflayan tedarik zinciri ve daralan savunma sanayi tabanıyla karşı karşıya kalan Japonya, savunma sanayisini yeniden canlandırmak ve sektöre yeni katılımları teşvik etmek için adımlar atıyor.
Haziran 2023'te Japonya Ulusal Meclisi, ülkenin silah üreticilerine ve tedarik zincirlerine nakit enjekte etmek için yeni mekanizmalar oluşturarak Japon savunma sanayi tabanını yeniden canlandırmayı amaçlayan "Savunma Üretim ve Teknoloji Üslerini Geliştirme Yasası" olarak bilinen dönüm noktası niteliğindeki yasayı kabul etti.
Savunma Bakanlığı'nın teçhizat politikası departmanının baş kıdemli koordinatörü Ryota Nakatsuji, verdiği bir röportajda, Japonya'nın Ekim ayında bu mevzuatın yürürlüğe girmesinden bu yana sorun yaşayan tedarikçilerle yaklaşık 10 milyar yen - ya da yaklaşık 64 milyon dolarlık - sözleşme imzaladığını söyledi.
Nakatsuji, bu yasanın kabulüne kadar Japonya Savunma Bakanlığı'nın sadece ana yüklenicilerle sözleşme yapmakla sınırlı olduğunu, bunun da tedarik zincirinde zayıf bir görünürlük sağladığını ve sorun yaşayan tedarikçileri ele almakta zorlandığını söyledi.
Yeni politika kapsamında bakanlık, ana yüklenicilerin yanı sıra tedarik zincirinin daha derinlerinde yer alan ve Savunma Bakanlığı'na siber güvenliği ya da üretimi iyileştirme planlarını ortaya koyan teklifler sunan şirketlere de fon sağlayabilecek.
Nakatsuji, örneğin bir şirketin "bazı parçaları yabancı ülkelerden ithal etmek yerine yurt içinde üretilen parçalara kaydırarak" "tedarik zincirinin direncini arttırmak için" para kazanabileceğini söyledi.
Nakatsuji, yeni politikanın bir başka önemli yönünün de Japon Savunma Bakanlığı'nın sözleşmelere enflasyon ayarlamaları eklemesine izin vermesi olduğunu söyledi. Ayrıca, yasa savunma firmalarını maliyet, program veya performans hedeflerini tutturmaları için mali açıdan teşvik ederek kar marjlarını yüzde 5'ten olası yüzde 10'a çıkarıyor - bu da Japon şirketlerinin uzun zamandır bazı firmaların savunma sektörünü tamamen terk etmesine neden olan bir endişesini gideriyor.
Stratejik ve Uluslararası Çalışmalar Merkezi'nin eski misafir araştırmacılarından Miki Matsuo'nun Mayıs ayında kaleme aldığı bir makaleye göre, son 20 yılda 100'den fazla büyük Japon şirketi, zaman zaman teknoloji geliştirme maliyetlerini karşılamayan zayıf kar marjları nedeniyle küçülmeye gitti ya da savunma sanayinden çekildi.
Stimson Center'da Japonya programı direktörü olan Yuki Tatsumi, şirketlerin savunma sektöründen çıkmasının bir başka nedeninin de Japon hükümetinin son on yılda yabancı teknolojilere yönelik satın alma harcamalarını arttırması ve böylece yerli sanayisini daraltması olduğunu söyledi.
Tatsumi, Mitsubishi Heavy Industries ya da Kawasaki Heavy Industries gibi Japonya'nın büyük savunma şirketleri için savunma sözleşmelerinin, şirketin büyük çoğunluğu ticari olan toplam gelirinin sadece küçük bir kısmını oluşturduğunu söyledi. Ancak bu ticari satışlar Japonya'nın savunma ana şirketlerini rahatlatıp savunma sözleşmelerinden elde edilen düşük kazançlardan kaynaklanan bazı mali istikrarsızlıkları atlatmalarını sağlarken, ikinci ve üçüncü kademe tedarikçiler savunma bütçesindeki dalgalanmaları çok daha şiddetli hissediyor.
Yeni politika "kesinlikle faydalı" olsa da Tatsumi bu tür reformlar için ideal dönemin Japonya'nın hala dünyanın en büyük ikinci ekonomisine sahip olduğu ve stratejik ortamın daha az değişken olduğu 2000-2010 yılları arası olduğundan bahsetti.
Ancak Japon Savunma Bakanlığı'nın ikinci ve üçüncü kademe tedarikçileri savunma sektörüne geri çekmek için yeni bir fırsat yakalayabileceğini de sözlerine ekledi. Japonya Başbakanı Fumio Kishida'nın Nisan ayında Beyaz Saray'a yaptığı ziyaret sırasında Washington ve Tokyo, Japonya ve ABD'nin silah üretimi ve gemi ve uçakların idamesi konusunda işbirliği yapma fırsatlarını değerlendirecek yeni bir "Savunma Sanayi İşbirliği, Edinme ve Sürdürme Forumu" ya da DICAS'ı duyurmuştu.
Tatsumi, Japonya'nın bu ortak üretim ve ortak idame fırsatlarından yararlanabilmesi halinde, tedarikçileri savunma projelerine geri getirmek için gerekli talep sinyalini oluşturabileceğini söyledi.