Jerusalem Post: Türkiye operasyona hazırlanırken ABD Türkiye'yi durdurabilecek mi?
Türkiye, Suriye'ye yönelik yeni bir askeri operasyona hazırlanıyor. Ankara'nın amacı, YPG'yi yok edene kadar saldırıya devam etmek. ABD bu güçleri, hem İran'dan koruyup hem de bir Türk operasyonunu durduramaz.
Türkiye, teröre karşı bir mücadele olduğunu iddia ederek, Suriye'ye yönelik yeni bir askeri operasyona ve muhtemelen Irak'taki harekatlarını da genişletmeye hazırlanıyor.
Ankara'nın tehditleri yeni değil. Türkiye, 2016'dan bu yana rutin olarak Suriye'yi tehdit ediyor, operasyonlar düzenliyor ve Kürt grupları hedef alıyor. Türkiye'nin Suriye'deki politikası sadece Kürt gruplara saldırmak değil, aynı zamanda ABD'nin Suriye'deki rolünü de azaltmakla ilgili.
Bu, Ankara'nın gerçek çatışmasının kısmen ABD ile olduğu ve Washington'un başka bir Türk işgalini makul bir şekilde engelleyebilecek tek güçlü ülke olduğu anlamına da geliyor.
2011'de Suriye iç savaşının başlamasının ardından Türkiye, ABD, Rusya ve İran ile birlikte Suriye'de rol oynadı. İran ve Rusya rejimi desteklerken, ABD ve Türkiye Suriyeli isyancıları destekledi.
Irak'ta ABD, Irak hükümeti ve Kürdistan Bölgesel Hükümeti ile birlikte çalıştı. ABD Suriye'de ise genellikle YPG ile ortaklık kurdu.
ABD, IŞİD'e karşı bir koalisyon gücü istiyordu, bu nedenle YPG'nin 2015'te Suriye Demokratik Güçlerini de (SDG) kurmasına yardımcı oldu. O zamana kadar Rusya, Suriye rejimine yardım etmek için müdahale etmişti ve isyancılar geri çekiliyordu.
Türkiye, 2015'te ülke içinde PKK ile savaşıyordu ve 2016'da Ankara, YPG'nin PKK'nın bir parçası olduğunu iddia ederek operasyonlarını Suriye'ye genişletmeye karar verdi.
2016'da Ankara, SDG'nin ilerleyişini durdurmak için Menbiç yakınlarındaki Cerablus'u işgal etti ve ABD'nin Suriye'deki rolüne karşı çıktı. Başkan Donald Trump göreve geldiğinde Türkiye, ABD'ye Suriye'yi terk etmesi için baskı yaptı ancak ABD bunu kabul etmedi.
2017 yılına gelindiğinde Türkiye, Suriye'de Rusya ve İran ile birlikte çalışmaya odaklandı. Ankara'nın Suriye'ye teklif ettiği pazarlık, rejimin belirli bölgeleri almasına izin verilmesi karşılığında, isyancıları Afrin'deki Kürt gruplarla savaşmak için harekete geçirmesi ve rejim ve Rusya'nın sınır bölgesini YPG ve SDG'ye operasyon için Türk hava güçlerine açmasıydı. Rusya ve rejim ise SDG'nin taraf değiştirmesi ve ABD yerine rejimle çalışması halinde hava saldırılarını durdurmayı teklif etti.
2018'de Afrin işgalinin ardından Türkiye, Suriye'nin doğusunu işgal etmek ve SDG'yi ortadan kaldırmak üzerine planlar yapmaya başladı. Türkiye, ABD'ye sınır boyunca bir tür “güvenli bölge” fikrini taraflara kabul ettirdi. Türkiye devriyelere katılarak daha sonra bölgeye operasyon yapabilmek için bölgeyi inceledi.
2019'un sonlarında Ankara, ABD'ye sınır boyunca bir bölgeyi 'güvenli bölge" yapmak için ikna etti.
Bu, ABD'nin Kobani ve diğer sınır bölgelerinden çekilmesi ve Rusya ile Suriye rejiminin devreye girmesiyle bir kriz yarattı. Ankara artık, Suriye'yi paylaşan Türkiye-İran-Rusya'nın Astana konseptine dayalı olarak, Suriye'nin istediği role sahipti. Ancak İran, Türkiye ve Rusya'nın önündeki en büyük engel oldu ve ABD'nin Suriye'deki rolü devam etti.
ABD sınırdaki kasabalardan güçlerini çekmiş olsa da, ABD güçleri Fırat Nehri boyunca kaldı ve bölgeyi güvende tutmak ve İran ile Suriye rejimini uzakta tutmak için SDG ve Arap aşiretlerle çalıştı.
SDG ayrıca ABD ile çalışmaya devam etti. Ancak Türkiye, doğu Suriye'deki SDG üyelerini öldürmek için insansız hava araçlarını kullanımını artırdı. Joe Biden yönetimi göreve geldiğinde Türkiye, Kobani, Kamışlı, Tel Tamr, Tel Rıfat ve diğer bölgelere ilerlemek için yeni bir operasyon talep etti.
Bu Türkiye'nin, Rusya ve ABD ile anlaşmasını gerektiriyordu, ancak görünüşe göre ikisi de talepleri kabul etmedi. 2022 baharında Rusya Ukrayna'yı işgal etmişti ve Türkiye bunu Suriye'nin daha fazlasını işgal etmek için fırsat olarak gördü. Çünkü, Rusya'nın yaptırımları aşması için Türkiye'ye ihtiyacı var.
Ankara şimdi İstanbul'da gerçekleşen bir saldırıyı başka bir operasyon için bahane olarak kullanmış görünüyor. Türkiye birkaç gecedir onlarca hava saldırısı düzenledi.
Diğer yandan Rusya ve Suriye rejimi, Ankara'nın saldırılarına hava sahasını açmış görünüyor. Türkiye'nin şimdi hedefi, Afrin'i ele geçirmesini ve SMO'nun Tel Rıfat, Menbiç, Kobani ve Tel Tamr'da Kürt gruplara karşı savaşması için ortam hazırlamaktır.
Ankara'nın amacı, YPG'yi yok edene kadar Kürt bölgelerine saldırmaya devam etmek.
Bu ABD'yi zor durumda bırakıyor. Ayrıca Türkiye İran ve Irak'ın Kürt bölgelerini bombalayarak, IŞİD ve aşırılıkla mücadelede kilit önem taşıyan bölgeyi istikrarsızlaştırıyor. ABD'nin Suriye'de yalnızca az sayıda kuvveti var ve bunlar Fırat Nehri Vadisi olan MERV'de yoğunlaşmış durumda.
ABD bu güçleri, hem İran'dan koruyup aynı zamanda da bir Türk operasyonunu durduramaz. İran ve Türkiye bölgedeki Kürt gruplara saldırırken Fırat Nehri'ndeki ABD güçlerini oradan çıkarmak için de İran ve Türkiye'nin koordinasyon içinde olması muhtemeldir.
ABD yeni bir işgali durdurmak için baskı kullanmak zorunda kalacak, ancak Ukrayna'daki savaş bunu zorlaştırıyor.
Türkiye kendisini Ukrayna tahıl anlaşmasının garantörü ve Rusya için bir enerji merkezi olarak konumlandırdı. Ankara İsrail'le de uzlaştı, böylece ABD-İsrail bağları ve Filistin meseleleri üzerinde etkiye sahip olabilir.
Bu ABD'yi karmaşık bir duruma sokuyor. Önümüzdeki günler ve aylar, ABD'nin yüzbinlerce insanın evlerini terk etmesine neden olan yeni bir büyük Türk operasyonun durdurup durduramayacağını gösterecek.