Karacahisar Kalesi sarnıcında arkeologlar 1288 tarihi sikke buldular

Karacahisar Kalesi sarnıcında bu seneki arkeoloji kazıları tamamlandı. Sarnıçta seramik ve cam kırıntıları ile kemik parçalarının yanı sıra bini aşkın sikke bulundu.

1. resim

 Bizans, erken Osmanlı, Germiyanoğulları, Aydınoğulları, Menteşeoğulları, Karamanoğulları beylikleri ile Midilli lordu Francesco II Gattilusio ve Eflak voyvodası Mircea'ya ait sikkeler hem ticaret hem de askeri ilişkiler bağlamında Osmanlı tarihindeki oluşum ve değişim süreçlerine ışık tuttu.

Osmanlı Devleti'nin kurucusu Osman Gazi'nin beylikler döneminde fethettiği Eskişehir'deki Karacahisar Kalesi'nde yapılan arkeoloji kazıda, Anadolu'da bir kastronda (kale kent) bulunan en büyük sarnıçlarından biri açığa çıkarıldı.

Eskişehşehir'in Odunpazarı ilçesi Karacaşehir Mahallesi'nde yer alan Karacahisar Kalesi'ndeki 1400 yıllık sarnıçtaki kazılar Anadolu Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Sanat Tarihi Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Hasan Yılmazyaşar'ın başkanlığında gerçekleştirildi.

Anadolu Kaleleri içinde en büyük su biriktirme havzası olan 7. yüzyılda inşa edilmiş sarnıcın gün ışığına çıkarılması 5 yıl sürdü.

Doç. Dr. Yılmazyaşar, bu sene kazıları temmuzdan itibaren öğrenci, uzman ve akademik personelden oluşan 41 kişilik ekiple sürdürdüklerini söyledi.

Kazı çalışmalarını 18 Ekim'de tamamlayacaklarını anlatan Yılmazyaşar, şöyle konuştu:

"Karacahisar Kalesi'nde 5 yıldır başkanlığımda kazı çalışmaları sürüyor. Arkeolojik kazı çalışmalarımız sonunda bazı veriler elde ettik. Kalede 7'nci yüzyılın başından beri bir iskan olduğunu anladık. 

Bunun aralıklı olarak 12'nci yüzyıla kadar sürdürdüğünü gördük. Özellikle 12'nci yüzyılda kalede ciddi bir tahkimat, bazı alanlarda ise mimaride önemli dönüşümler olduğunu tespit ettik. 1288 yılında kale, Osman Gazi tarafından fethediliyor. 

Bu fetih sonrasında ilk hutbe Dursun Fakih tarafından kalede okunuyor. Yine Dursun Fakih, kadı olarak atanıyor. Bir subaşı tayini yapılıyor. Pazar kuruluyor ve ilk vergi burada tanımlanıyor. Karacahisar Kalesi, Osmanlı Devleti'nin kuruluş sürecine dair sembol niteliğindedir."

- Doç. Dr. Hasan Yılmazyaşar

Yılmazyaşar, kazı çalışmaları sonunda ortaya çıkan verilerin kalenin kronolojisine dair önemli veriler sunduğunu söyledi

Arkeolojik bulguların Orhan Gazi dönemi itibarıyla kalede yerleşimin bulunduğunu kanıtladığını ifade eden Yılmazyaşar, "1. Murad döneminde kalede iskanın daha yoğun olduğunu gördük. 

Özellikle sikkelerin yoğunluğu, 1380'li yıllarda kalede yoğun bir iskan olduğunu gösterdi. Kalenin 1. Murad döneminde çok önemli bir yerleşim alanı olduğunu biliyoruz." dedi.

- Doç. Dr. Hasan Yılmazyaşar

Yılmazyaşar, Yıldırım Bayezid ve Çelebi Mehmed dönemlerinde devam eden yerleşimin, 2. Murad sonrasında neredeyse tamamen terk edildiğinin anlaşıldığını dile getirdi.

Fatih Sultan Mehmed dönemi sonrasında kaledeki arkeolojik verilerin yok denilecek kadar az olduğunu bildiren Yılmazyaşar, "Kaledeki yerleşimin Fatih dönemi sonrasında bugünkü Karacaşehir Mahallesi'ne taşındığı biliniyor." ifadesini kullandı.

 Sarnıçta 1288 sikke bulundu

Doç. Dr. Yılmazyaşar, kalenin içindeki sarnıçta ilk kazı çalışmalarının 2019'da başladığını anlattı.

Sarnıcın 15 metre eninde, 45 metre boyunda, 6 metre derinliğinde olduğunu söyleyen Yılmazyaşar, şöyle devam etti:

"Buradaki buluntular adeta kaledeki tarihin ve yaşamın özetini verdi. Sarnıçtaki çalışmalar bu kazı döneminde tamamlandı. 1288 sikke ortaya çıktı. 

Bunların içinde Bizans, erken Osmanlı, Germiyanoğulları, Aydınoğulları, Menteşeoğulları, Karamanoğulları beylikleri ile Midilli lordu olan Francesco II Gattilusio ve Eflak voyvodası Mircea'ya ait sikkelerle karşılaştık. 

Hem ticaret hem de askeri ilişkiler bağlamında Osmanlı tarihindeki oluşum ve değişim süreçlerinin bir kale kentteki yansımalarını gösterdi. Seramik, cam, maden ve kemik buluntuları da elde ettik."

- Doç. Dr. Hasan Yılmazyaşar

Yılmazyaşar, sarnıcın kalede ilk inşa edilen mekanlardan olduğuna dikkati çekti.

Kalelerin uzun süreli kuşatmalara dayanması için suyun önemli olduğunu dile getiren Yılmazyaşar, şunları kaydetti:

"Sarnıçlar, kuşatmalar ve kaledeki günlük yaşamın sürdürülmesi için temel ihtiyacı gideren en önemli unsur. Karacahisar Kalesi'ndeki sarnıcın, yapının ilk inşa süreci olan 7'nci yüzyılın başından beri var olduğunu düşünüyoruz. 
Şu ana kadar kale kentler içinde bizim tespit edebildiğimiz en büyük sarnıç. Tuğla ve taşın birlikte kullanılmasıyla oluşturulmuş almaşık düzenli. Köşesinde bir merdiven bulunuyor. Zeminde ve duvarlarda suyun korunması için sızdırmazlığı sağlayan bir harç kullanılmış. 

Aynı zamanda üst örtüyü tutacak 7 payesinin bulunduğu belirledik."

- Doç. Dr. Hasan Yılmazyaşar
Tartışma