Kemal Kılıçdaroğlu cumhurbaşkanlığı adaylığını ilan etti mi?
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu gündeme ilişkin açıklamalarda blundu.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, gazeteci Fikret Bila’ya yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’a yönelik söylediği "Aday olsun karşıma çıksın” sözüne açıklık getirdi.
Bir televizyon kanalında canlı yayına katılan Kılıçdaroğlu, "Kullandığınız cümle adaylığınızın ilanı gibi yorumlandı, ne dersiniz?" sorusuna "Soru sorulduğu zaman ona bir şekliyle yanıt veriyorsunuz” diyerek yanıtladı.
Yeni bir 367 garabeti yaşanacak mı?
TV5 Kulis Ankara programında, Gazeteciler Mustafa Yılmaz ve Sedat Bozkurt'un sorularını yanıtlayan Kılıçdaroğlu gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu.
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üçüncü kez aday olmasına ilişkin daha önce yaptığı ‘İtirazımız olmayacak’ açıklamasını detaylandıran Kılıçadaroğlu, “Erdoğan ve cephesi, '367'de yaşanan garabeti acaba yeniden Erdoğan yaşayacak mı?' gibi bir algı yaratmaya çalışıyorlar. Bir mağduriyet edebiyatı yapmaya çalışıyorlar. Ne mağduriyeti kardeşim sandığı getirirsin, demokratik ortamlarda oturur yarışırız. Siyasi partiler yarışıyorlar zaten. Dolayısıyla böyle bir mağduriyetin arkasına sığınmaya gerek yok. O nedenle onu söyledim. Bütün genel başkanlar yarışacak, Erdoğan da yarışacak, bizler de yarışacağız. Saadet Partisi de İYİ Parti de DEVA da Gelecek Partisi de hepimiz yarışacağız” diye yanıt verdi.
Cumhurbaşkanlığı seçimleri konusunda anayasada açık hüküm olduğunun hatırlatılması üzerine Kılıçdaroğlu, "Bir hukuk devletinde olsa bunların tamamı oturulur tartışılır. Zaten bellidir anayasada açık hüküm var, 'bir kişi en fazla iki dönem cumhurbaşkanlığı yapabilir.' Böyle bir düzenleme var." dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu: Bahçeli’yi ciddiye almıyoruz
Bahçeli'nin hafta sonu Kızılcahamam Kampı'nda Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın üçüncü kez aday olmasına ilişkin "Gerekirse yasal düzenleme yaparız." dediği anımsatılarak, CHP'ye ilişkin sözlerinin sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, “Bahçeli'nin şöyle bir özlemi var, CHP'nin kendisini hedef almasını ve onunla bir tartışma zemini yaratılmasını istiyor. Bu onun işine yarayacak, anladığım kadarıyla. Biz oradan kaçınıyoruz. Yani çok da doğrusunu isterseniz ciddiye almıyoruz, istediği kadar eleştirsin, o da saraydan talimat alıyor. Saraydan aldığı talimatın gereğini yapıyor" dedi.
“Anayasa değişmeden Erdoğan üçüncü kez aday olamaz”
Bahçeli'nin "yasal düzenleme" açıklamasına da değinen Kılıçdaroğlu, "Sayın Bahçeli de biliyor ki, anayasa değişmeden aslında Erdoğan bir daha Cumhurbaşkanı adayı olamaz. Süresini beklerse yani 2 yıllık süre dolarsa bunu ifade ediyor. 'Biz bunu değiştireceğiz.' diyor. Değiştirsinler ne olacak yani güçleri yetiyorsa getirsinler. Önergeyi hazırlasınlar, hatta MHP bile hazırlayabilir, AK Parti'ye jest olsun diye." dedi.
Başörtüsü hakkı geri alınır mı?
Muhafazakar seçmenin olası bir CHP iktidarında kazanılan hakların geri alınma endişesi içinde olduğunun sorulması üzerine Kılıçdaroğlu, “Kimse şunu düşünmemeli. Bir kazanımım vardı acaba elimden gidecek mi? Mesela başörtüsü? Hayır efendim niye olsun. Başörtüsü ister sokakta ister bir kamu kurumunda ister başka bir yerde rahatlıkla var. Buradan geri adım olur mu? Hayır efendim buradan niye geri adım atalım. Bu bir kazanımdır, bu kazanımı inşa etmeliyiz, büyütmeliyiz. Bu konuda en ufak tereddüt duyulmasını istemem. Zaten tereddüde gerek de yok. Çünkü ittifakta muhafazakar partiler var zaten. Endişeli muhafazakarlar, kazanımlarınız elinizden alınmaz. Tam tersine yeni haklar, yeni özgürlük alanları açılır” şeklinde yanıtladı.
“İngiliz büyükelçisi ile yemek normal”
"İmamoğlu'nun son dönemde İngiltere büyükelçisi ile balık yemesi, elçi ziyaretleri ön plana çıkıyor, bunları nasıl değerlendiriyorsunuz?" sorusuna Kılıçdaroğlu, belediye başkanlarının önemli isimlerin randevularını kabul ederek, onlarla görüşmesinin son derece normal olduğunu söyledi.
"Sayın Erdoğan'a da belediye başkanı iken çok yoğun ilgi olurdu bu tür diplomatlardan, o sürece benzetenler var. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?" şeklindeki soru üzerine ise Kılıçdaroğlu, bu ziyaretlerin yeni olmadığını, yıllardır yapıldığını ve Ekrem İmamoğlu ile başlamadığını kaydetti.
“Yönetimde olmadığım için dış mihrak var mı bilmiyorum”
Kılıçdaroğlu, "İngiliz büyükelçisi devreye girdi, Ekrem İmamoğlu'nu Türkiye'nin geleceğine yönelik hazırlıyor gibi yorumlar var. Türkiye'de dış mihrak var mı?" sorusuna ise şu yanıtı verdi:
"Bize dış mihrak çalışmaz. Yönetimde olmadığım için dış mihrak var mı bilmiyorum ama iktidar olsak ne dış mihrakı gelip beni etkileyemez. Koskoca Dışişleri Bakanlığı var, liyakatli büyükelçiler var. Oturursunuz, Türkiye'nin çıkarlarını her yerde savunursunuz. Bu sizin göreviniz. Topluma zarar vermişseniz, buradan çıkmak için de dış mihraklar bunu yaptı diye milleti kandırırsanız, millet de bunu yemiyor, ne dış mihrakı?"
Oturma düzeni yuvarlak masa ile çözüldü
Muhalefet partilerine mensup 6 genel başkanın hafta sonu bir araya geleceği hatırlatılarak, nerede toplanılacağı ve nelerin konuşulacağının sorulması üzerine Kılıçdçaroğlu, “Toplantıyı cumartesi günü Ankara'da yapacağız. Daha önce liderlerle zaman zaman buluştuğumuz bir mekan. Çankaya'da bir yerde yapacağız. Orada bir yuvarlak masanın etrafına oturacağız. Bir araya biz geliyoruz. Belki ilk kez fotoğraf vereceğiz. 6 genel başkan olarak ilk kez fotoğraf vereceğiz. Kamuoyu önüne çıkacağız. Bence bu fotoğraf da son derece değerli bir fotoğraf. Bizim siyasi tarihimiz açısından da son derece değerli bir fotoğraf. Çünkü o fotoğrafta demokrasi isteyen liderler bir arada olacaklar ki, bu bence sadece bizim açımızdan değil, dünya demokrasi tarihi açısından da önemli bir fotoğraf olacaktır" dedi.
“Güçlendirilmiş Parlamenter Sistem kamuoyuna sunulmalı”
Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemle ilgili önemli bir çalışma yapıldığını hatırlatan Kılıçdaroğlu, şöyle devam etti:
"Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemin kamuoyuna sunulması lazım. Bunanla ilgili oturulacak kararlar alınacak. Nerede, nasıl yapılacak bilmiyorum, oturup karar alacağız. Tabii bunu konuşurken doğal olarak belki ekonomi, dış politika, diğer konular da gündeme gelebilir. 6 lideri buluşturan da zaten demokrasi talebidir. Güçlendirilmiş Parlamenter Sistemle ilgili görüş alışverişimiz netleşti. Nerede bunu kamuoyuyla paylaşacağız, nasıl paylaşacağız konusu, doğal olarak ilk başta çözmemiz gereken sorun bu ve bunu çözeceğiz.”