Kerkük'teki olayları PKK terör örgütü ve İran destekli milisler başlattı

💢 Kerkük'te neler yaşandı?

💢 Kerkük’te bulunan gazeteci Mustafa Kemal Yılmaz gdh’a konuştu.

1. resim

Kerkük Ortak Operasyonlar Komutanlığı Karargahı’nın peşmerge unsurlarına devredilmesi konusunda Irak Başbakanı Muhammed Şiya es-Sudani’nin aldığı karar, şehirde gerilimi tırmandırdı. Yükselen tansiyon, 2 Eylül’de büyük olayların çıkmasına sebebiyet verdi. Peşmerge destekçileri, Araplar ve Türkmenlere saldırdı.

Irak Anayasası’nın 140. maddesine göre statüsü belirlenmemiş şehirlerden olan Kerkük’e peşmergenin girmesi 25 Eylül 2017’de Irak Kürt Bölgesel Yönetimi’nin (IKBY) düzenlediği sözde bağımsızlık referandumundaki oldubitti yapma çabasını hatırlatıyor. Kerkük’ün Erbil’e bağlanmasına giden yolu açacağı düşünülen gelişme, kentte büyük tepkiye neden oldu. Bu tepki nedeniyle 2 Eylül’deki olayların ardından Irak Başbakanı Sudani, karargahın peşmergeye devredilmesi işleminin ertelendiğini duyurdu.

gdh.digial Özel Haberler Ekibi, 4 kişinin hayatını kaybettiği, 15 kişinin de yaralandığı olayları, yerinden takip eden gazeteci Mustafa Kemal Yılmaz ile konuştu.

1. Kerkük Ortak Operasyonlar Karargahı neden önemli? Karargah peşmerge için ne anlam ifade ediyor? Türkmenler ve Araplar için ne anlam ifade ediyor?

Karargahın önemini anlamak için 2017 öncesine gitmek gerekir. 2017 öncesinde Kerkük’te bulunan ve şehrin güvenliğini sağlayan karargah, Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) tarafından parti binası olarak kullanılıyordu. Fakat 2017’deki sözde bağımsızlık referandumunun ardından Kanun Uygulama Operasyonu’nun gerçekleştirilmesiyle bu bina boşaltıldı.

Binaya yapılan operasyonda buranın peşmerge tarafından sadece bir parti merkezi olarak değil; aynı zamanda bir işkence merkezi olarak kullanıldığı tespit edildi. Bu anlamda karargah hem KDP için hem de Kerkük halkı için sembolik öneme sahip.

Aslında bu karargah, devlet arazisi üzerinde bulunuyor. Dolayısıyla 2017 öncesinde peşmergenin bu karargahı kullanması hukuka aykırıydı. 2017’deki operasyondan sonra karargah, polis ve Haşdi Şabi’nin kullandığı ortak bir merkeze dönüşmüştü. Buranın tekrar KDP’ye devredilmesi, peşmergenin Kerkük’e dönüşü anlamına gelecek. Bu Türkmenler ve Araplar için kabul edilebilir değil. Zira karargah, Araplar ve Türkmenler açısından devlet otoritesinin KDP’yi tasfiyesi noktasında simgesel bir öneme sahip.

2. Kerkük’te yaşanan gelişmelerin Aralık ayında yapılacak seçimlerle ilişkisi var mı?

KDP, karargaha dönerek seçimler öncesinde şov yapmak istiyor. Olayların seyri, KDP’nin Kerkük’e dönme arzusunu gösteriyor. KDP’nin Kerkük’te 33 siyasi bürosu vardı. 2017 yılındaki operasyondan sonra bunların hepsi boşaltılmıştı. Şimdi geri dönmek isteyen bir KDP var. Seçimlere de güçlü bir listeyle katılmak ve geri dönmek istiyorlar.

Söz konusu karargahın KDP’ye geçmesi, kendi kitlelerine verecekleri güçlü bir mesaj olacak. Bu da ayrılıkçı talepleri içeren siyasi mesajların güçlenmesi anlamına gelecek. Burada KDP, kendi tabanına “2017’nin izleri silindi” mesajını vermeye çalışıyor.

Araplar da bunu kullanmak istiyor. Bir noktada KDP’nin dönüşünü istemedikleri ve önledikleri sinyalini veriyorlar. Bu da Arapların siyasi pozisyonunu güçlendiriyor.

3. Olaylar nasıl çatışmaya dönüştü? Tam olarak ne oldu?

Başlangıçta hiçbir hadise yoktu. Ancak Kürtlerin protesto kararı aldıkları ve bir anda Irak ordusuna ait araçlara Kürt mahallelerinde saldırılar düzenlendi. Irak ordusu personelleri taşlandı. Daha sonra da terör örgütü PKK ve İran destekli Kürtçü milislerin ağırlığını oluşturduğu gruplar, karargaha yürümeye başladı. Bu gruplar, güvenlik güçleriyle çatışmaya başladı.

Bu çatışmalarda 3 kişi hayatını kaybederken, 15 kişi yaralandı. Bu da olayları alevlendirdi. Araplar ve Türkmenlerin arabaları yakıldı. Hadise, bir isyan girişimine dönüşmeye başladı. Amaç ise peşmergenin Kerkük’e girmesi için alan kazandırmaktı. Bu nedenle de Irak Başbakanı Sudani, sokağa çıkma yasağı ilan etti. Yasağa rağmen devam eden olaylar nedeniyle Sudani, karargahın devredilmesine ilişkin kararın ertelendiğini açıkladı. Bunun üzerine karardan memnun olan Araplar ve Türkler evlerine çekildi. Güvenlik güçleri de Kürt grupların dağılmasını sağladı.

4. Karargah tartışmaları sona ermiş değil. Karar yalnızca ertelendi. Bundan sonra neler yaşanacak? Öngörülerinizi bizimle paylaşır mısınız?

KDP’nin siyasi parti olarak Kerkük’e dönmesine Türkmenler ve Araplar karşı değil. Seçimlere girebilirler. Büro açabilirler. Hukuken varlık gösteren bir parti sonuçta. Ancak karargaha dönüş sembolik anlama sahip. Buradaki beklenti, hukuka uygun biçimde kararın mahkemeye bırakılması. Ayrıca Ortak Operasyonlar Komutanlığı’nın dağıtılmaması. Bu karargahın KDP’ye devri, peşmergeye askeri üs verilmesi anlamına gelecektir. Bu da çok tehlikeli. Peşmergenin Kerkük’ün güvenliğini sağlayan aktöre dönüşmesine kapı aralayabilir. Bu, 2017 öncesine dönüş olur. Bu da Araplar ve Türkmenlerin kabul edemeyeceği bir şey.

Tüm bu gelişmelerden hareketle Sudani, KDP’nin Kerkük’te siyasi faaliyet yapabileceğini ama peşmergenin dönüşüne izin verilmeyeceğini belirten bir açıklama yapabilir. Kamuoyu baskısının erteleme kararını getirdiği görüldü. Bu konuyu ilerleyen günlerde yeniden konuşabiliriz. Ancak kamuoyu baskısının geri adım attırdığı aşikar. Buna rağmen Kerkük petrollerinin önemi düşünüldüğünde, Kerkük merkezli gerilimin devam edeceği öngörülebilir.

Tartışma