gdh'de ara...

KONDA’nın ‘Türkiye 100 Kişi Olsaydı’ raporu açıklandı

Konda'nın Türkiye'nin 10 yıllık değişimini anlatan araştırma yayımlandı.

1. resim
31.01.2022

Türkiye’de farklı toplum kesimlerinin durumunu analiz eden ‘Türkiye 100 Kişi Olsaydı' raporu açıklandı. Rapor, KONDA Barometresi kapsamında 11 yıl boyunca Türkiye genelinde yapılan 125 araştırmaya dayanıyor. Raporun hazırlanma aşamasında 2008-2018 yılları arasında üç kez tekrarlanan KONDA Hayat Tarzları Araştırması'nın verileri de kullanıldı.

Her 1 kişi 620 bin kişiye denk geliyor

Raporda 18 yaş üstü nüfusun verileri esas alındı. Buna göre Türkiye’de 2021 yılı itibarıyla 18 yaş ve üzeri kişi sayısı 62 milyon 378 bin. Geçmişle kıyaslandığında yetişkin nüfusun 10 senede yüzde 14 arttığı ortaya çıktı. Yetişkin nüfus göz önüne alındığında rapordaki her 1 kişi yaklaşık 620 bin kişiye denk geliyor.

Cinsiyet dağılımı, eğitim seviyesi, evlilik kararı, göç durumu, hane nüfusu, çalışma durumu, ev-araba sahipliği, dindarlık seviyesi, sosyal medya kullanımı, akıllı telefon sahipliği, pasaport sahipliği, sigara-alkol kullanımı, internet alışverişi ve hayat tarzı gibi alanlara yönelik verilerin yer aldığı raporun detayları şöyle.

Türkiye'nin eğitim durumu

Türkiye nüfusunun yarısı kadınlardan yarısı ise erkeklerden oluşuyor. Toplumun genel eğitim seviyesi son 10 yılda görünür biçimde artıyor ancak her 100 kişiden 7'si herhangi bir eğitim almamış. Kadınlarda ise bu oran yüzde 12. İlkokul mezunlarının oranı yüzde 24, ilköğretim/ortaokul mezunlarının oranı yüzde 18, lise mezunlarının oranı yüzde 32, üniversite ve lisans üstü mezunlarının oranı ise 19 olarak tespit edildi. Öte yandan kadınların üniversite bitirme konusunda erkeklerle neredeyse aynı seviyede olduğu gözlemleniyor.

Bekarların oranı yüzde 9 arttı

Toplumdaki yetişkinlerin üçte ikisi evli veya evlenmek üzere. Bekârların oranı ise 10 yılda yüzde 20'den yüzde 29'a yükseldi. Ayrıca karşılıklı karar vererek evlenenlerin halen yarıdan az olduğu tespit edildi. Ülkedeki yetişkin nüfusun yarısından fazlası metropolde yaşarken toplumun yüzde 17’si bir metropolde büyümüş. Nüfusun yüzde 31'i köyde, yüzde 23'ü kasaba veya ilçede, yüzde 29'u ise şehirde yetişmiş.

Metropoller nüfusun yarıdan fazlasını barındırıyor

Türkiye'de yıllar geçtikçe kırsal alanda ve ilçe merkezlerinde yaşayanların oranı git gide azalıyor. Büyükşehirlerin yoğunluğu ise buna paralel olarak artıyor. Nüfusun yüzde 7'si kırsal alanda, yüzde 40'ı kentte, yüzde 53'ü ise metropolde yaşıyor.

Bu verilere ek olarak araştırmaya katılanların yarıya yakını, hayatının bir noktasında bulunduğu yerden göçmüş kişilerden oluşuyor. Tek başına yaşayanların sayısı artmış olsa da toplumun yüzde 66'sı halen 3 ila 5 kişilik evlerde yaşıyor.

Müstakil evlerde oturanların oranı yıllar geçtikçe yarı yarıya azalırken üçte ikisi apartmanlarda oturuyor. Halen şehirlerdeki her 100 evin 10'a yakını gecekondu. Toplumun yüzde 26'sı müstakil evde, yüzde 8'i sitede, yüzde 61'i ise apartmanda yaşıyor.

Her 100 yetişkinden 44'ü çalışıyor

10 yıl önce her 100 yetişkinin 39'u çalışırken 2021'de bu sayı 44'e çıktı. Çalışmayan yüzde 56'lık kesimin yarısı ev kadını. Beyaz yakalıların oranı raporda halen 10 kişi olarak yer alıyor. Kadınların 56'sı kendini ev kadını olarak tanımlarken her 10 kadının 8'i beyaz yakalı. Erkeklerde bu sayı her 100 kişiden 18. Öğrenci oranında da 10 senede yüzde 60’lık bir artış var.

Yüzde 56'ımız kendi arabasına sahip

Araştırmaya göre, toplumun üçte biri kirada oturuyor. Aileden kalma ev dahil kendi evine sahip olanların oranı yüzde 69. Kirada yaşayanların oranı ise 31. Her 100 hanenin 56'sında araba var. 2012'den bu yana kendi arabasına sahip hane sayısı 37’den 56’ya yükseldi. Hem ev hem de araba sahibi olanların oranı ise yarıdan az. Toplumun yaklaşık beşte birinin ise ne evi ne de arabası var.

Türkiye’nin yüzde 50'si dindar

Toplumun dindarlık dağılımında da çok büyük bir değişiklik dikkat çekmiyor. Toplumun yüzde 33’ü kendini inançlı olarak tanımlarken, yüzde 50’si dindar, yüzde 10’u sofu olarak nitelendiriyor. İnançsız ya da ateist olanların oranı ise yüzde 7.

Türkiye'de 18 yaş üstü kadınların yüzde 41'i başını örtmezken, her 100 yetişkinden 24'ü namaz kılmıyor. Bu oran 13 yıl önce yüzde 17 idi. Raporda toplumun üçte ikisinin düzenli olarak oruç tuttuğu bilgisi de veriliyor.

Sosyal medya kullanım oranı yüzde 82

Türkiye’de her 100 kişiden 82'si sosyal medya kullanıyor. Bu sayının 10 sene önce 38 olduğu göz önüne alınırsa artışın mobil telefon edinimiyle paralel gittiği gözlemleniyor. Herhangi bir sosyal medya mecrasında hesabı olmayanların oranı ise yüzde 18.

Sosyal mecralara göre kullanıcı oranları neler?

Sosyal medya hesabı olan yetişkin nüfusun yarısı Facebook kullanıyor. Twitter kullanıcı oranı son 10 yılda yüzde 5'ten yüzde 27'e çıktı. Instagram ise 2013 yılından bu yaba en hızlı yaygınlaşan sosyal mecra olarak kayıtlara geçti. 2013 yılında her 100 yetişkinden sadece 4‘ü Instagram kullanırken bu oran günümüzde yüzde 55'e çıktı.

İnternetten alışverişte de yüksek artış var

İnternet alışveriş alışkanlığında büyük değişim yaşandı. 2016 yılında insanların yüzde 22’si internet üzerinden alışveriş yaparken bu oran salgının yaşandığı 2021 yılında yüzde 64'e yükseldi.

Akıllı telefonu olanların oranı yüzde 91

KONDA araştırmasında her 10 yetişkinden 9'unun akıllı telefon sahibi olduğu, bu oranın 6 yıl önce yüzde 42 seviyesinde olduğu belirtiliyor.

Yetişkin nüfusun yüzde 52’sinin kredi kartı var. 9 yıl önce bu oran yüzde 38 idi. Her 100 yetişkinden sadece 14'ünün pasaportu varken, her 4 yetişkinden 3’ünün banka hesabı var.

Türkiye’nin kaçta kaçı sigara tiryakisi?

Araştırmada 3 yetişkinden 2’si hiçbir zaman alkollü içki içmediğini belirtirken haftada bir veya daha sık içenlerin oranı yüzde 7. Son 10 yılda sigara içenlerin oranında özel bir değişim görülmezken her 100 yetişkinin 30'u sigara tiryakisi.

Televizyon haberi izleyenlerin oranında büyük düşüş var

Televizyondan haber izlemeyenlerin oranı 2012 yılında yalnızca yüzde 4 idi. Bu oran 2021'de yüzde 28'e çıktı. Ayrıca son 10 yılda gazete okuma oranının sürekli azaldı. Her 4 yetişkinden 3’ü gazete okumuyor.

Araştırmaya göre, 13 yıl önce 100 kişiden 28'i, son 3 ayda en az bir kitap okurken, bu oran 2019 yılında 69'a ulaştı.

Kendini modern olarak tanımlayanların oranı yükseldi

Araştırmanın ‘Hayat Tarzı’ başlığı altındaki veriler de dikkat çekiyor. Türkiye’de her 100 kişiden 31'i ‘Kendinizi, hayat tarzı bakımından üç gruptan hangisinde sayarsınız?' sorusuna ‘modern' cevabını veriyor. Bu oran 9 yıl önce yüzde 27 idi. Kendini geleneksel muhafazakâr olarak tarif edenlerin oranı yüzde 45 iken, dindar muhafazakâr olarak tarif edenlerin oranı ise yüzde 24.