Mossad’ın tarihi fiyaskoyla sonuçlanan operasyonu: Lillehammer Olayı
21 Temmuz 1973 tarihinde, Norveç’in küçük kasabası Lillehammer, uluslararası casusluk tarihinin en büyük fiyaskolarından birine tanıklık etti. Faslı bir garson olan Ahmed Bouchikhi, hamile eşinin gözleri önünde sokak ortasında vurularak öldürüldü. İlk bakışta anlamsız bir cinayet gibi görünen bu olay, kısa süre içinde Mossad’ın utanç verici bir operasyonu olarak tarihe geçti.
Münih Olimpiyatları ve "Tanrı’nın Gazabı Operasyonu"
Bu skandal hata, 1972 Münih Olimpiyatları'nda yaşanan olayların bir sonucu olarak gerçekleşti.
5 Eylül 1972 sabahı, Filistinli “Kara Eylül” örgütüne bağlı sekiz kişi, Münih'teki Olimpiyat Köyü’ne sızarak İsrailli sporcuları rehin aldı. Kara Eylül adlı örgütünün talepleri son derece netti: İsrail’de haksız şekilde tutuklu bulunduğunu söyledikleri 234 Filistinli mahkumun serbest bırakılmasıydı.
Alman yetkililer, bu krizle diplomatik yollarla baş etmeye çalışsa da görüşmeler çıkmaza girdi. Alman polisinin rehineleri kurtarma girişimi ise korkunç bir felaketle sonuçlandı. Münih yakınlarındaki bir havaalanında çıkan çatışma sırasında örgüt üyeleri ve rehinelerin tamamı vurularak öldürüldü.
İsrail, yaşanan bu olay sonrasında, intikam alma amacıyla Avrupa toprakları merkez olmak üzere gizli bir operasyon başlattı: Tanrı’nın Gazabı Operasyonu.
Bu operasyonun amacı, Münih Katliamı’ndan sorumlu olan Filistinlileri bulup ortadan kaldırmaktı. İsrail’in istihbarat teşkilatı Mossad, bu misyonu üstlenerek dünya genelinde bir dizi hedefli suikast gerçekleştirdi. Ancak bu operasyonlar sırasında işlenen en büyük hata Lillehammer Olayı olarak kayıtlara geçti.
Yanlış hedef: Ahmed Bouchikhi
Mossad’ın hedefindeki kişi, Kara Eylül'ün kilit isimlerinden biri olduğuna inandıkları Ali Hassan Salameh idi.
Münih saldırısının planlayıcısı olduğuna inanılan Salameh, İsrail’in en çok aradığı adam haline geldi.
Aylarca süren takip ve analizlerden sonra, Mossad ajanları Norveç’in Lillehammer kasabasında onun izini bulduklarını düşündüler. Ancak Mossad, büyük bir istihbarat hatası yapılıyordu; izledikleri kişi aranan Salameh değil, hayatında hiçbir suç karışmamış Faslı bir garson olan Ahmed Bouchikhi’ydi.
Bouchikhi, kuryelik işi yapıyordu ve sıradan bir hayat sürüyordu. Ne Filistinliydi ne de herhangi bir siyasi grupla bağlantısı vardı. Mossad ajanları, onun Ali Hassan Salameh olduğuna ikna olmuşlardı.
21 Temmuz 1973 günü, Bouchikhi eşiyle birlikte sinemadan eve dönerken Mossad ajanları tarafından takip edildi ve sokak ortasında vurularak öldürüldü.
Mossad’ın fiyaskosu ve uluslararası skandal
Bouchikhi’nin öldürülmesi özellikle Norveç’te büyük bir infiale yol açtı. Bu suikast, masum bir insanın hatalı istihbarat nedeniyle hayatını kaybettiği bir Mossad fiyaskosu olarak tarihe geçti.
Norveç hükümeti olaya sert tepki gösterdi ve Mossad ajanlarından altısını tutukladı.
Yargılanan ajanlar suçlu bulundu ve hapis cezasına çarptırıldı. Diğer ajanlar ise Norveç’ten kaçmayı başardı. Bu olay, İsrail ile Norveç arasında diplomatik bir krize neden oldu ve dünya genelinde geniş yankı uyandırdı.
Mossad, uluslararası toplumda sert eleştirilere maruz kaldı. Suikastın etik boyutu, hedefli suikastların meşruiyeti ve operasyonel hataların masum insanlara maliyeti konusunda ciddi sorular gündeme geldi.
İsrail’in itibarı, bu fiyasko nedeniyle ciddi şekilde zedelendi. Norveç’teki mahkûmiyetler ve diplomatik baskılar sonucu, İsrail hükümeti durumu yatıştırmak zorunda kaldı.
1996 yılında dönemin İsrail Başbakanı Şimon Peres, Bouchikhi’nin ölümünden dolayı duyulan üzüntüyü dile getirerek, İsrail’in tazminat ödemeyi düşüneceğini açıkladı. Ancak, İsrail bu operasyonun sorumluluğunu hiçbir zaman resmi olarak üstlenmedi.
Mossad’ın karanlık sayfası
Lillehammer Olayı, Mossad’ın gizli operasyonlarının karanlık bir sayfası olarak tarihe geçti.
Ali Hassan Salameh ise Lillehammer Olayı’ndan sonra yıllarca serbest kaldı. Ta ki 1979 yılında Beyrut’ta gerçekleştirilen bir Mossad suikastına kadar. Bu kez hedefi tutturan Mossad, Salameh’i aracına bomba koyarak öldürdü.
Ancak, Ahmed Bouchikhi’nin ölümü, Mossad’ın kara bir lekesi olarak kaldı. Yaşanan bu istihbarat skandalından sonra Mossad, gizli operasyonlarını daha gizli bir şekilde yürütmeye çalıştı.