NATO Genel Sekreteri Stoltenberg’den Sırbistan ve Kosova’ya gerginliği azaltma çağrısı
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Sırbistan ve Kosova’ya aralarındaki gerilimi azaltma çağrısında bulundu.
Komşu iki ülke arasında, Kosova’daki belediye başkanlığı atamaları ve Sırp yetkililerin geçen hafta üç Kosova polisini gözaltına alması sonrası tansiyon arttı.
Sırplar’ın çoğunlukta olduğu Kosova’nın kuzey kesimindeki gerilimin tarafları, Brüksel’in bu hafta için yüz yüze acil toplantı çağrısına istekli görünmedi.
Avrupa Birliği arabuluculuğunda Belgrad ve Priştine arasında normalleşmeyi hedefleyen müzakereler durmuş görünüyor.
Stoltenberg, Almanya Başbakanı Olaf Scholz ile Berlin'de yaptığı görüşmenin ardından gazetecilere Kosova’da yaşananlar için, "KFOR güçlerimiz, güvenli ve emniyetli bir ortam sağlamak için gerekli tüm önlemleri almaya devam edecek" dedi.
Dün Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vuçiç, Brüksel’in toplantısına katılacağını söyledi. Öte yandan Vuçiç, Kosova Başbakanı Albin Kurti ile doğrudan görüşmeyeceğini belirtti.
Kurti, toplantıya katılımını henüz duyurmadı.
Geçen Perşembe AB dış politika sorumlusu Josep Borell, Brüksel’in Kosovalı ve Sırp yetkililerle bu hafta için planladığı acil toplantı çağrısını yaptı.
Çağrı, üç Kosovalı polisin kaçakçılığı önleme amaçlı bir devriye esnasında kaybolmasından bir gün sonra geldi.
Kosova İçişleri Bakanı Celal Sveçla, Sırbistan’ı, “Kosova topraklarına girmek ve üç polis memurunu kaçırmakla” suçladı.
Belgrad ise polislerin Sırbistan sınırlarının içinde tutuklandığını söyledi.
Kosova’da NATO’nun barış gücü KFOR, yaptığı ilk açıklamada polislerin nerede tutuklandıklarının belirsiz olduğunu söyledi.
Geçen Cumartesi ABD, Vuçiç’i Kosovalı polislerin derhal ve koşulsuz bir şekilde serbest bırakılması emrini vermeye çağırdı. Washington, Sırbistan’ın Kosovalı polislere yönelik suçlamalarını düzmece olarak tanımladı.
ABD Dışişleri Bakanlığı Kosovalı polisler için, “Gözaltına alınmaları ve asılsız suçlamalarla tutukluluklarının devamı, zaten gergin olan durumu daha da kötüleştirdi” açıklamasında bulundu.
Vuçiç dün Belgrad'da gazetecilere, "Konuşmaya hazır olmayan biriyle konuşmanın anlamsız olduğunu düşünüyorum" dedi.
2008’de Kosova, Sırbistan’dan ayrılarak bağımsızlığını ilan etti. Belgrad, eski bir eyaleti olan Kosova’nın bağımsızlığını tanımıyor.
Borell ve başka bir AB elçisi, iki ülkenin Mart’taki arabuluculuk görüşmelerinde sözlü bir anlaşmayla tanınma konusunda ilerleme kaydettiklerini söylemişti. Ancak iki ülke arasındaki gerilim son aylarda giderek arttı.
Batı’nın gerilimi önlemek için yaptığı çağrıları görmezden gelen Priştine, Sırplar’ın çoğunlukta olduğu kuzey bölgesinde boykot edilen yerel seçimler sonrası etnik Arnavut belediye başkanlarını göreve getirdi.
Bunun ardından geçen ayın sonlarında, Kosova’nın kuzeyinde KFOR güçleri ve Sırp protestocular arasında çıkan şiddetli çatışmalarda onlarca kişi yaralandı.
ABD ve AB yetkilileri, Belgrad ve Priştine’yi Brüksel tarafından ana hatları çizilen üç maddelik bir planın uygulanması çağrısı yaptılar.
Plan, Belgrad ve Priştine arasındaki ilişkileri normalleştirmeyi amaçlıyordu.
Geçen Cuma ABD'nin Batı Balkanlar Elçisi Gabriel Escobar, Kosovalı polislerin gözaltına alınmasındaki olası senaryonun, polislerin Kosova'da kaçırılması veya "yanlışlıkla sınırı geçmesi" olduğunu söyledi.
AB'den Kosova ve Sırbistan'a çağrı: Ön koşulsuz olarak Brüksel'e bekliyoruz
Avrupa Birliği (AB), Kosova ve Sırbistan liderlerinin gerginliği azaltmak ve AB öncülüğündeki Belgrad-Priştine Diyaloğu'na geri dönmek için ön koşulsuz olarak Brüksel'de görüşmeye davet edildiğini bildirdi.
AB Komisyonu sözcülerinden Peter Stano, günlük basın toplantısında, Sırbistan-Kosova arasındaki gerginlikle ilgili soruyu yanıtladı.
Stano, AB Dış İlişkiler ve Güvenlik Politikası Yüksek Temsilcisi Josep Borrell'in Sırbistan Cumhurbaşkanı Aleksandar Vucic ve Kosova Başbakanı Albin Kurti'yi gerginliğin azaltılması ve Belgrad-Priştine Diyaloğu'na geri dönülmesi için Brüksel'e davet ettiğini söyledi.
Liderlerden henüz olumlu yanıt alınmadığını ifade eden Stano, "AB, üye olmak isteyen ülkelerden makul bir tutum beklemektedir. İkisini de davet ettik ve ön koşulsuz gelmelerini bekliyoruz." dedi.