Netanyahu dünyayı Yahudiler için cehenneme çeviriyor

Netanyahu’nun aldığı kararlar nedeniyle yalnızca Gazzeliler ölmüyor; aynı zamanda süreç, bu olaylarda hiçbir suçu olmayan ve hatta siyonizm karşıtı olan Yahudileri de olumsuz etkiliyor.

1. resim

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, sapkın Mesihçi anlayış ile dünyayı kıyamete zorlamaya çalışıyor. Buna “Armageddon Savaşı” çıkarma çabası da denilebilir. Netanyahu’nun sapkın eylemlerine Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) evanjelistler de destek veriyor.

Başta Almanya olmak üzere Avrupa ise İkinci Dünya Savaşı’nda Nazilerin işlediği soykırımın utancıyla hareket ederken, 21. yüzyılda tüm dünyanın gözleri önünde işlenen bir soykırım suçuna seyirci kalıyor ve hatta destek veriyor. Kuşkusuz bu sürecin en büyük mağduru, Gazze’de yaşayan masum Filistin halkı.

İsrail’in saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana Gazze’de 11 binin üzerinde sivil öldürüldü. İsrail ordusu, yaklaşık 5 bin bebeği katletti. Hastaneleri, okulları, camileri ve kiliseleri bombaladı. İsrail, İkinci Dünya Savaşı’nda Nazilerin işlediği soykırımdan öğrendiklerini ne varsa Gazzelilere uyguluyor. Buna zorla yerinden etme de dahil.

Dolayısıyla son bir ayda Filistinlilerin cehennemi henüz hayattayken yaşadıkları söylenebilir. Tüm bunlar ise radikal Yahudilerin seçilmiş millet olduklarına inanmaları ve vadedilmiş topraklar anlatısını içselleştirmeleri ile ilişkili.

Netanyahu yönetiminin yalnızca Gazzeli Müslümanlar için değil, aynı zamanda Yahudiler için de hayatı hızla cehenneme çevirdiği açık. İsrail’deki otoriterleşme tartışmaları bunun göstergesi.

Büyük ölçüde halk desteğini yitirmiş bir Netanyahu iktidarı söz konusu. Zaten 7 Ekim’den önce tartışmalı yargıda reform paketi ile gündeme gelen İsrail’de toplumsal kutuplaşma net bir şekilde görülmüştü. Şimdi ise Netanyahu karşıtları, İsrailli esirlerin durumu nedeniyle çeşitli protestolar düzenliyor. İsrail halkının önemli bir bölümüne göre, yaşananların suçlusu Hamas değil, Netanyahu yönetimi. Ancak mesele bundan ibaret değil.

İsrail’in Gazze’deki katliamları, dünyanın farklı coğrafyalarında yaşayan Yahudileri oldukça zor durumda bırakıyor. Her ne kadar vicdanı olduğunu gösteren siyonizm karşıtı Yahudilerin Netanyahu yönetiminin savaş suçlarına karşı ortaya koyduğu duruş, İsrail’in zulmü karşısında antisemitizmin yeniden yükselişe geçmesini frenlese de Netanyahu yönetiminin eylemlerine oluşan öfkenin antisemitizmi tetikleme ihtimali yadsınamaz. Zira belki cehaletin de etkisi var ama İsrail yanlısı göstericilere farklı ülkelerde “Hitler haklıydı” şeklinde tepki gösterilmeye başlandı bile.

Videodaki tepki bireysel bir öfkeyi yansıtsa da Rusya’ya bağlı Dağıstan Özerk Cumhuriyeti’ndeki Mahaçkale Havalimanı’na 29 Ekim’de bir İsrail uçağının inmesi üzerine yaşananlar, tepkilerin kitlesel ve kaotik bir boyut kazanabileceğinin habercisi. Bu olayda Dağıstanlılar, havalimanını basmış ve işlerin kontrolden çıkabileceğinin ilk sinyalini vermişti.

Kitlesel öfkenin bir diğer dışavurumu da Avustralya’nın Melbourne kentinde bisikletinde İsrail bayrağı bulunan kişiye bölge sakinlerinin gösterdiği tepki. Bu tarz örnekleri çoğaltmak mümkün. 

Netanyahu’nun mevcut politikasını sürdürmesi halinde, bu tarz olayların çok daha kaotik biçimde yaşanması kaçınılmaz gözüküyor. Her ne kadar ABD Başkanı Joe Biden, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron, Almanya Başbakanı Olaf Scholz, İngiltere Başbakanı Rishi Sunak ve İtalya Başbakanı Giorgia Meloni gibi dünya liderleri İsrail’e giderek Netanyahu ile ortak basın toplantısı yapmak için yarışa girse de ABD’den Pakistan’a, İngiltere’den Endonezya'ya ve Fransa’dan Yemen’e kadar dünyanın farklı coğrafyalarında farklı kimliklere ve dinlere mensup vicdanlı insanlar, Filistin’e destek gösterileri düzenliyor.

Bu noktada şu tespiti yapmak mümkün: Dünya halkları, İsrail’in Gazze’de işlediği savaş suçlarına karşı birleşirken, İsrail’in yanında konumlanan kendi liderlerine de itiraz ediyor. Yani diplomatik olarak yalnız olmadığını düşünen Tel Aviv yönetimi, uluslararası kamuoyunun karşısında yapayalnız ve halklar “Kral çıplak” diye bağırıyor.

Dünya halklarının Netanyahu yönetimi karşısında biriken öfkesi ise kontrolden çıkarak antisemitizmi tetikleyebilir. Mevcut durumda bunun işaretlerini görmek mümkün. Bu ise tüm dünyadaki Yahudileri sıkıntılı günlerle karşı karşıya bırakabilir. Çünkü Batılı liderler, İsrail’e sempati ile baksa da İsrail’in katliamları tüm Yahudilere yönelik antipatiyi tetikliyor. Yani Netanyahu’nun aldığı kararlar nedeniyle yalnızca Gazzeliler ölmüyor, aynı zamanda süreç, bu olaylarda hiçbir suçu olmayan ve hatta siyonizm karşıtı olan Yahudileri de olumsuz etkiliyor. Dolayısıyla Netanyahu, dünyayı tüm Yahudiler için bir cehenneme çeviriyor.

Tartışma