New York Times: Rusya 5 yıl sonra NATO ülkelerine saldırabilir

Uzmanlara göre Rusya, Ukrayna’daki savaş bittikten beş yıl sonra NATO ülkelerine saldırabilir.

1. resim

Geçtiğimiz haftalarda Rusya'nın BM Daimi Temsilci Yardımcısı Dmitriy Polyanskiy, Rusya ile NATO arasında doğrudan çatışma riski bulunduğu uyarısında bulundu.

Rus ordusunun Ukrayna işgaliyle meşgul olduğunu birçok uzman tarafından vurgulasa da Rusya’nın askeri güç kullanmak için eşiğini düşürdüğü, yüksek bir askeri ve siyasi iştihanın bulunduğu radarlardan kaçmıyor.

New York Times editörleri Lara Jakes ve Christina Anderson, Rusya’nın NATO’ya saldırma ihtimalini analiz etti.

İşte o yazı:

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin 2005 yılında Sovyet imparatorluğunun çöküşünün “20. yüzyılın en büyük jeopolitik felaketi” olduğunu iddia etmişti. Ama o günlerde hemen hiç kimse Putin’in bu konuda harekete geçmesini beklemiyordu.

Devamında Rusya 2008’de Gürcistan’ın Abhazya ve Güney Osetya bölgelerini işgal etti, Ukraynalı ayrılıkçılara destek çıktı, 2014’te Kırım’ı ilhak etti ve en önemlisi 2022 yılında Ukrayna’yı topyekun işgale girişti.

Şimdilerde eski ABD Başkanı Donald Trump’ın yeniden yükselişiyle birlikte kaygılar artıyor. Trump geçmişte NATO’dan çıkacağını söylemiş, kısa süre önceyse NATO’daki müttefiklerine yardımı kesme tehdidinde bulunmuştu. Avrupa ülkeleri önümüzdeki on yılda Putin’in bir NATO ülkesini işgal etmesinden ve ABD’nin desteği olmazsa Putin’in kuvvetlerine tek başına karşı koymak zorunda kalmaktan korkuyor.

Ukrayna’daki savaş bittikten sadece beş yıl sonra böyle bir şey olabilir. Bazı yetkililere ve uzmanlara göre Rusya’nın ordusunu toparlayıp silahlandırması için bu süre yeterli.

Estonya ordusundan Kara Kuvvetleri Komutanı Tümgeneral Veiko-Vello Palm olası Rus işgali hakkında, “Bunun varlığımıza yönelik tek tehdit olduğunu her zaman göz önünde bulundurduk” diyor.

"Bizim için tehlike 1991’de başladı"

Palm aralık ayında verdiği röportajda,

"Ayrıca askeri bir ittifak olan NATO’nun içindeki birçok ülkenin büyük çaplı harekat yürütmeye hazır olmadığı son birkaç yılda açıkça görüldü. Daha basit söylemek gerekirse, NATO üyesi orduların çoğu Rusya’yla savaşa hazır değil. Dolayısıyla içimiz rahat değil"

dedi.

Uzmanlar tarafından Putin’in emperyal emelleri olarak anılan yaklaşıma dair kaygılar uzun süredir Rusya’nın sınır komşularının içine işlemiş durumda ve şimdi tedirginlik yaratacak kadar olası görünüyor. Palm tehlike çanlarının ne zaman çalmaya başladığı sorusuna biraz alaycı bir tavırla "Bence Estonya için 1991’de başladı" diyerek ülkenin Sovyetler Birliği’nden bağımsızlığını ilan ettiği tarihe atıfta bulundu.

Putin Ukrayna’yı işgal etmeyi planladığı yönünde Biden yönetiminden gelen uyarıları nasıl önemsiz gösterdiyse Moskova da Rusya’nın NATO’ya saldırmayı planladığına dair kaygıları aynı şekilde yok sayıyor. Rusya dış istihbarat servisi başkanı Sergey Narışkin geçen hafta resmi haber kuruluşu RIA Novosti’ye verdiği röportajda bu kaygıların Moskova’ya yönelik düşmanlığı artırmak adına Batı kaynaklı dezenformasyonun parçası olduğunu söyledi.

Son aylarda Putin’in Rus ekonomisini askerileştirip ordu ve silah harcamalarını büyük oranda artırması ve ABD Kongresi’ndeki bazı Cumhuriyetçilerin Ukrayna’ya yardımı sınırlamak istemesiyle birlikte Avrupa’nın kaygıları daha da arttı.

190 milyar dolar başlangıç sayılır

Ukrayna Devlet Başkanı Volodimir Zelenski Davos’taki Dünya Ekonomik Forumu’nda “Meselenin sadece Ukrayna’dan ibaret olduğunu düşünenler çok yanılıyor. Ukrayna dışında yeni bir Rus saldırısının olası hedefleri, hatta takvimi giderek belirginleşiyor” uyarısında bulundu.

NATO 31 üyesinin sınırlarını korumaya hazır olduğunu söylüyor. Rusya’nın Ukrayna’yı ilk kez işgal ettiği 2014 yılından beri bu 31 ülke milli savunma harcamalarını yaklaşık 190 milyar dolar artırdı. Ancak bu artış aslında Soğuk Savaş sonrasındaki on yıllar boyunca Avrupa genelinde içi boşalan askeri ağın yeniden inşa sürecinin başlangıcından ibaretti. Uzmanlara göre sürecin tamamlanması uzun yıllar alabilir.

Avrupa savunma sanayisi küçüldü

Dikkatlerin ordudan başka yöne kaydırılmasını anlatmak için kullanılan “barış payı” hamlesiyle birlikte trilyonlarca dolar askeri bütçelerden alınıp sağlık, eğitim ve konuta harcandı. Tank, savaş uçağı ve denizaltı talebinin dibe vurmasıyla Avrupa savunma sanayisi küçüldü.

2006’da bütün NATO ülkelerinin en kıdemli savunma yetkilileri, olası bir çatışmaya hazır olmadıkları kaygısıyla üyelerin GSYİH’lerinin en az yüzde 2’sini orduya harcamaları kararı aldı. Ancak karar zorunluluk içermiyordu ve 2014’te askeri harcamalar dibe vurduğunda o dönemki toplam 28 NATO üyesinden sadece üçü bu yüzdeyi bulmuştu. Geçen yıl itibarıyla yüzde 2 eşiğine ulaşan üye sayısı sadece 11. Öte yandan Batılı bir diplomat geçen hafta yaklaşık 20 üye ülkenin bu yıl hedefi bulmasının beklendiğini kaydetti.

NATO geçen hafta başlayan ve 90 bin askerin katıldığı, aylar sürecek tatbikatla savaşa ne kadar hazır olduğunu test ediyor. Yetkililer bunun Soğuk Savaş bittiğinden beri NATO’nun en büyük tatbikatı olduğunu söylüyor. NATO güçlerinin olası Rus işgaline vereceği karşılığın test edilecek olması Baltık ve İskandinav ülkeleri başta olmak üzere Rusya’nın komşularında sinirleri gerdi.

18 Ocak’ta muhabirlere konuşan NATO Askeri Komitesi Başkanı, Hollandalı Amiral Rob Bauer “Bugünden yarına işlerin terse gideceğini söylemiyorum ama barışın garanti olmadığının farkına varmalıyız” dedi.

Bauer NATO’nun en büyük iki tehdide karşılık verme planları hakkında “Bu yüzden Rusya ile çatışmaya hazırlanıyoruz” dedi ve NATO’nun diğer öncelikli tehdit olarak gördüğü terörle mücadeleye de hazırlandıklarını söyledi.

Sarsılmaz Savunucu 2024 tatbikatı

Washington’daki Atlantic Council’den Transatlantik Güvenlik İnisiyatifi Direktörü Christopher Skaluba’ya göre Sarsılmaz Savunucu 2024 adı verilen tatbikat NATO müttefiklerin Rus işgalinin çok geçmeden gerçekleşeceği kaygısının “canlandığına” dair yaklaşımı yansıtıyor.

Öte yandan, Estonya hükümetinin dikkatinden kaçmayan bir konu var. Rusya’nın Şubat 2022’de başlayan Ukrayna işgalinin ilk günlerinde, Doğu Ukrayna’da bugünkü cephe hattına püskürtülmeden önce ele geçirdiği topraklar Baltık devletleriyle aşağı yukarı aynı büyüklükteydi.

Rus sınırına 30 kilometre mesafede yer alan Estonya 2. Piyade Tugayı Komutanı Albay Mati Tikerpuu’ya göre, “Rusların amacı eski günlerine dönmek.”

Tikerpuu geçen ay Taara Üssü’ndeki komutanlık binasından yaptığı açıklamada “Bize göre Rusya’nın işgale kalkışıp kalkışmayacağını değil bunu ne zaman yapacağını sormak gerekiyor” demişti.

Tartışma