Newsweek: Rusya ve İran arasındaki derinleşen işbirliği, ABD ve İsrail için hangi sonuçları ortaya çıkarabilir?
Rusya'nın İran'a satacağını açıkladığı Su-35'ler bölgedeki dengeleri nasıl değiştirecek? Rusya'nın İran'ı silahlandırması ve işbirliğini derinleştirmesi, ABD ve İsrail için hangi sonuçları ortaya çıkarabilir?
İran'ın Rusya'dan bir grup gelişmiş Su-35 savaş uçağı alacağını doğrulaması, Moskova ile Tahran arasındaki karmaşık ilişkide yeni bir çağın başlangıcına işaret ediyor.
İran'ın yasama organı Ulusal Güvenlik ve Dış Politika Komisyonu üyeleri tarafından onaylanan gelişme, İran'ın bu yüzyıldaki ilk büyük yabancı savaş uçağı alımı olarak kayıtlara geçecek. Bu bahar teslim edilmesi planlanan Su-35'ler, İran Hava Kuvvetleri'nin yaşlanan filosuna önemli bir destek sağlayacak ve iki güç arasında gelecekteki potansiyel askeri teçhizat alışverişine de zemin hazırlayacak.
Washington DC merkezli Hudson Enstitüsü'nün kıdemli araştırmacısı ve Türkiye'deki Ekonomi ve Dış Politika Araştırmaları Merkezi'nin (EDAM) Güvenlik ve Savunma Araştırmaları direktörü Can Kasapoğlu, İran'ın Su-35 tedarikinin özel bir öneme sahip olduğunu belirtiyor.
Kasapoğlu; "Böylesine süper manevra kabiliyetine sahip olan savaş uçakları, İran'ı hava gücünü ve bölgedeki kontrolünü artıracak." tespitinde bulundu.
Rusya'nın United Aircraft Corporation başkanı Yuri Slyusar da, İran'a transfer edilecek Su-35S'yi "hava savaşlarında rakipsiz" olarak nitelendirdi.
Ukrayna'daki savaş, Rusya için uluslararası silah anlaşmalarını karmaşık hale getirdi. Zira İran'a gönderilecek olan Su-35'lerin aslında Arap ülkesi Mısır'a satılmak için üretilmişti.
Uzmanlara göre dördüncü nesil bir uçak olan Su-35'ler; bölgede İsrail dışında hiçbir ABD müttefikinin beşinci nesil savaş uçakları olmadığı için Orta Doğu'daki dengeleri etkileyebilir.
İsrail Savunma Kuvvetleri de yaptığı değerlendirmede, İsrail'in beşinci nesil F-35 uçaklarının bölge çapındaki hava üstünlüğüne sahip olduğu bir zamanda, İran'a verilecek olan Su-35'lerin, İsrail ile İran arasındaki durumu daha da karmaşık hale getireceğini belirtti.
Kasapoğlu, F-35'lerin teorik olarak üstün olduğunu ve özellikleri bakımından Su-35'e göre güçlü avantajlara sahip olduğunu söylerken, yine de Su-35'leri herhangi bir kaşılaşmada F35'lere büyük sorunlar çıkarabileceğini belirtiyor.
Ayrıca uzmanlara göre Ukrayna'dan alınan dersler; Su-35'ler'in özellikle güçlü Irbis-E radarı sayesinde etkili hava muharebe görevleri yapabileceğini gösterdi.
Ayrıca Su-35'e ek olarak, İran'ın askeri yeteneklerini önemli ölçüde artıracak diğer Rus unsurları arasında; Rusya'nın Bastion-P'si tarafından kullanılan Oniks ve Yakhnot füzeleri ve Rus yetkililerin İran'a satmaya istekli olduklarını S-400 karadan havaya füze sistemleri de bulunuyor.
İsrailli bir savunma analisti olan Guy Plopsky Newsweek'e yaptığı değerlendirmede; "İran'ın Su-35 savaş uçakları ve S-400 sistemleri satın alması, İsrail'in F-16 ve F-15 filoları için önemli bir zorluk teşkil edecek." tespitinde bulundu.
İran'ın Su-35 uçağı tedarik edeceğine dair bilgiler, Rusya'nın İran'dan Shahed-131 ve Shahed-136 gibi "kamikaze" insansız hava araçları aldığına dair raporların ortaya çıkmasından sonra, gün ışığına çıktı.
Hem Washington DC merkezli Orta Doğu Enstitüsü hem de Moskova merkezli Rusya Uluslararası İlişkiler Konseyi'nde (RIAC) akademisyen olan Anton Mardasov ise gelişmeyi; "Su-35'ler şüphesiz İran'ın hava filosunu güçlendirecek. Ancak İran'ın hava gücü genel olarak korkunç bir durumda ve hala büyük ölçüde İran'ın devrim öncesi monarşi günlerinde edinilen platformlara dayanıyor. Bu uçakların teknik düzeyde İsrail'e karşı koyamayacağı açık." sözleri ile değerlendirdi.
Uzmanlar; İran'ı Moskova'nın ilgisini çeken birinci sınıf insansız hava aracı ve füze programlarına yatırım yapmaya iten şeyin de bu içler acısı durumdaki hava filosu olduğunu belirtiyor.
Rusya Bilimler Akademisi Şarkiyat Enstitüsü'nde kıdemli araştırma görevlisi olan RIAC uzmanı Igor Matveev de İran ile Rusya arasındaki son gelişmelerin daha derin ilişkilerin habercisi olduğunu belirtiyor.
Matveev Newsweek'e verdiği demeçte, "Her iki taraf aslında Suriye üzerinden on yıldan uzun bir süredir böyle bir ortaklık kuruyor. Ancak şimdi Batı'nı iki ülkeye de yaptığı yaptırımlar bu ilişkinin daha da artacağını ortaya koyuyor." ifadelerini kullandı.
Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby de bu ayın başlarında gazetecilere verdiği demeçte benzer bir yaklaşımı dile getirmiş ve "İran ile Rusya arasında derinleşen, gelişen savunma ilişkisine atıfta bulunmuştu.