Newsweek: Trump'ın dönüşü NATO'yu büyük bir krizle karşı karşıya bırakabilir!
Trump'ın Beyaz Saray'a dönüşü, NATO'yu büyük bir krizle karşı karşıya bırakabilir! Yeni Trump dönemi, NATO'nun geleceğini ve Rusya-Ukrayna savaşını nasıl etkileyecek?
ABD merkezli yayın organlarından Newsweek'de, Trump'ın yeniden ABD Başkanı seçilmesinin NATO'nun geleceğine ve Rusya-Ukrayna savaşına olası etkilerinin değerlendirldiği bir analiz yayınlandı.
Trump'ın Beyaz Saray'a dönmesiyle birlikte NATO ülkelerinin, ittifakın geleceği hakkında büyük bir endişe yaşadığına dikkat çekilen analizde, önümüzdeki dönemin, Avrupa'nın güvenliğini nasıl sağlayacağı ve Ukrayna'ya yardım akışını kimin üstleneceği üzerindeki tartışmalara sahne olacağı belirtildi.
Analizde ayrıca; yeni Trump döneminin Rusya-Ukrayna savaşının geleceğini nasıl etkileyeceğine dair öngörülere yer verildi.
İşte Newsweek'de yayınlanan analiz:
Donald Trump'ın Beyaz Saray'a dönmesiyle birlikte NATO ülkeleri, geleceğin ne getireceği ve ittifakın en büyük oyuncusu olan ABD'ye ne kadar güvenebilecekleri konusunda büyük bir endişe yaşıyor.
2019'da New York Times'a konuşan üst düzey yönetim yetkilileri, Trump'ın ittifakı defalarca eleştirdiğini ve görevdeyken ABD'yi NATO'dan çekmeyi tartıştığını açıklamıştı.
Uzmanlar, Trump'ın ABD'yi NATO'dan çıkarma olasılığı düşük olsa da, önümüzdeki yılların ittifak için zorlu geçeceğini, özellikle de pek çok ülkenin Trump'ın geri dönüşüne hazırlanamadığını söylüyor.
Dikkatler, ABD'nin desteğinin azalması karşısında Avrupa'nın güvenliğini nasıl sağlayacağı ve Ukrayna'ya yardım akışını kimin üstleneceği üzerinde olacak.
Eski NATO yetkilisi Edward Hunter Christie yaptığı değerlendirmede;
“Avrupa'daki çoğu hükümet için bu kötü bir sürpriz gerçekleşti. Avrupalı politika yapıcılar, uzun süre boyunca ikinci bir Trump başkanlığı ihtimalinden korktular ve bunu asla gizlemediler.”
ifadelerini kullandı.
Şubat ayında ise Trump, Rusya'yı ittifaka verdiği mali taahhütleri yerine getirmediğini düşündüğü NATO ülkelerine saldırı düzenlemesi için “teşvik edeceğini” söyledi.
Biden yönetimi bu sözleri “dehşet verici ve akli dengesi bozuk” olarak nitelendirmiş ve kınamıştı.
Dönemin NATO şefi Jens Stoltenberg ise o dönemde yaptığı açıklamada “müttefiklerin birbirlerini savunmayacağı yönündeki her türlü önerinin tüm güvenliğimize zarar verdiğini belirterek;
“Başkanlık seçimlerini kim kazanırsa kazansın, ABD'nin güçlü ve kararlı bir NATO müttefiki olarak kalacağını umuyoruz”
değerlendirmesinde bulundu.
Trump'a göre NATO'daki en büyük sorun, üye ülkelerin gayrisafi yurtiçi hasılalarının (GSYH) yaklaşık yüzde 2'si oranında savunma harcaması hedefine ulaşmıyor olmasıydı.
Ancak Avrupalı NATO üyeleri son yıllarda savunma harcamalarını arttırmak ve bu kritere ulaşmak için çaba sarf ediyor.
Polonya Dışişleri Bakanı Radoslaw Sikorski Avrupa'nın “acilen kendi güvenliği için daha fazla sorumluluk alması gerektiğini” belirtti ve Varşova'nın 2025 yılında GSYH'sinin yüzde beşini savunmaya harcayacağını açıkladı.
Riskler ve Ukrayna'ya etkisi
Rusya Ukrayna'yı topyekün işgalini Trump'ın görevden ayrılmasından sonra başlattı ve Trump yeniden seçilmesi halinde ABD'nin Ukrayna'ya yaptığı askeri yardımı keseceğini söyledi.
Trump ayrıca, Oval Ofis'e geri döndükten sonraki 24 saat içinde çatışmayı durduracağını defalarca belirtti.
İngiltere merkezli Royal United Services Institute adlı düşünce kuruluşunda Avrupa güvenliği konusunda kıdemli araştırma görevlisi olan Ed Arnold yaptığı değerlendirmede;
“Avrupa'daki acil kriz, ABD olmadan Ukrayna'ya diplomatik, askeri ve insani desteğin nasıl sürdürüleceği olacaktır. Eğer Trump ilk gününde, yani Ocak ayının üçüncü haftasında, savaşı sona erdirmek için Rusya ile müzakere etmek isterse, Avrupalıların bir araya gelerek, bunu potansiyel olarak nasıl yönetecekleri üzerinde çalışmaları gerekir”
ifadelerini kullandı.
Arnold ayrıca; ABD politikasındaki bir değişikliğin, önümüzdeki dört yıl boyunca NATO için zincirleme ve bileşik etkileri olacağını iddia etti.
ABD içinde ve NATO'nun başka yerlerinde Ukrayna'nın savaş çabalarını destekleyenler, 2024'ün başında askeri yardımın onaylanmasında Cumhuriyetçilerin öncülüğünde yaşanan gecikmelerin ardından ikinci bir Trump başkanlığının Kiev için ne anlama gelebileceği konusunda uzun süredir endişeliydi.
Ukraynalı yetkililer de bu süreçte defalarca, savaş alanına ulaşan silah ve malzemelerin engellenmesinin ülkenin askeri hamlelerini sekteye uğrattığını açıkladı.
ABD'nin askeri yardımı Kiev için büyük önem taşıyor ve Avrupa ülkeleri, Washington olmadan Ukrayna'nın mücadelesini desteklemekte zorlanacak gibi görünüyor.