Norveç'li general NATO'nun savunmasını güçlendirmek İçin çok kısa bir süre kaldığını düşünüyor
General, Rusya'nın konvansiyonel bir saldırı gerçekleştirme kabiliyetini yeniden inşa etmesinden önce NATO ittifakının hazırlanmak için iki ila üç yıllık bir süreye sahip olduğunu söyledi.
NATO üyeleri Rusya'nın askeri kapasitesini arttırmasını ve Ukrayna'ya karşı geniş çaplı bir savaş yürütürken güçlerini yeniden oluşturma kabiliyetini tartışırken, bu bazı batılı yetkililerin tahmin ettiğinden daha kısa bir zaman dilimi.
Oslo'da bir mülakat veren 55 yaşındaki General Eirik Kristoffersen, "Bir noktada birileri bunun 10 yıl süreceğini söylemişti ama bence Rusya'da şu anda işleyen endüstriyel temel nedeniyle 10 yıldan daha az bir süreye geri döndük" dedi.
Kristoffersen, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in NATO ile bir savaşla ilgilenmediği yönündeki açıklamalarına işaret ederken, "Bu biraz zaman alacak, bu da bize önümüzdeki iki ila üç yıl boyunca kuvvetlerimizi yeniden inşa etmek, Ukrayna'yı desteklerken aynı zamanda stoklarımızı yeniden inşa etmek için bir pencere açıyor" dedi.
Kristoffersen, 1949'dan beri NATO üyesi olan Norveç'in, Rusya'nın nükleer güçleri ve Kuzey Filosu da dahil olmak üzere sınırındaki "duruşunda" son bir yılda önemli bir değişiklik görmediğini, Rusya'nın Kola Yarımadası'ndaki kara kuvvetlerinin ise Ukrayna'da ağır kayıplar verdikten sonra "yok olduğunu" söyledi.
Parlamentosunun, komşusundan gelen tehditlere uyum sağlamak için önümüzdeki 12 yıl içinde savunma harcamalarını neredeyse iki katına çıkaracak ve deniz ve hava savunma kabiliyetlerine odaklanacak bir planı onaylaması bekleniyor.
Norveç, savunma ittifakının bir parçası olarak gayrisafi yurtiçi hasılanın %2'si olan harcama hedefine 2024 yılında ulaşmayı amaçlarken, 2030 yılına kadar GSYH'nin %2,7'si seviyesine ulaşılması bekleniyor. NATO üyeleri %2'den daha fazla bir harcama hedefi üzerinde anlaşmaya varmışlardır.
Kristoffersen uzun vadeli harcamalardan "çok memnun" olsa da, İskandinav ülkesinin ordusu bunu uygulamak için personel sayısını korumak gibi çeşitli darboğazlarla karşı karşıya. Kristoffersen diğer sorunlar arasında üretim kapasitesinin yetersizliği ve daha hızlı kararlar için tasarlanmamış bir tedarik sistemi olduğunu belirtti.