Observer Research Foundation: İsrail-Hamas anlaşmasının geleceği nasıl şekillenecek?
İsrail ve Hamas arasındaki anlaşma, 42 günlük 1. aşamada sona mı erecek yoksa devam mı edecek? İşte anlaşmanın geleceğine dair olası senaryolar ve uzman görüşleri.
Hindistan merkezli düşünce kuruluşlarından Observer Research Foundation'da, İsrail-Hamas ateşkes anlaşmasının olası geleceğinin ve İsrail'in aşırı sağcı olarak tanımlanan yönetimin planlarının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
İsrail Başbakanı Netanyahu ve aşırı sağcı olarak adlandırılan bakanlarının 'sonsuza kadar savaş' politikalarını destekleyecek bir fırsat yaratmak için fırsat kolladığı belirtilen analizde, İsrail ve Hamas arasında imzalanan anlaşmanın geleceğine dair öngörülerde bulunuldu.
Analizde ayrıca; küresel ve İsrailli uzmanların sürecin geleceğine dair görüşlerine ve olası iki senaryonun geleceğine dair öngörülere yer verildi.
İşte Observer Research Foundation'da yayınlanan analiz:
Gazze'deki ateşkes anlaşması bu ayın başlarında Doha'da İsrail ve Hamas arasında imzalandığı andan itibaren, anlaşmanın uzun ömürlü olup olmayacağına dair endişeli spekülasyonlar da hemen peşinden geldi.
Anlaşma, 42 günlük 1. Aşamada sona mı erecek yoksa devam mı edecek?
Netanyahu, koalisyon ortakları ve Trump yönetimlerinin üst düzey yetkilileri İsrail'in “aksi bir durumda” savaşı sürdürmeye devam edeceğini açıkça ifade ettiler.
Hem yerel hem de uluslararası birçok güç, ateşkesin sürdürülmesi için baskı uyguluyor olsa da bu yaklaşım heran eteşkesin sonunu getirebilir.
Çok sayıda uzman, İsrail'in anlaşmaya tam olarak uyma ihtimalinin yarı yarıya olduğunu öne sürmese de çeşitli senaryolar da konuşulmaya devam ediyor.
İşte her bir senaryonun göstergeleri ve olasılıkları.
Senaryo 1: Ateşkes çökecek
Üç aşamalı ateşkes anlaşması açıklanır açıklanmaz İsrail'in deneyimli gazetecisi Zvi Barel bunun sadece bir aldatmaca olduğu ve Netanyahu hükümetinin “Gazze'ye yerleşmeye” öncelik verdiği için anlaşmanın 2. aşamaya asla ulaşamayacağı konusunda “kötü niyetli” olduğu uyarısında bulundu.
Benzer şekilde Walla'nın siyasi muhabiri Tal Shalev de;
“Netanyahu anlaşmayı imzaladığı andan itibaren anlaşmadan kaçmanın bir yolunu arıyor”
değerlendirmesinde bulundu.
Zira; Netanyahu'nun aşırı sağcı hükümetinin Trump'ı yatıştırmak, kamuoyu baskısını azaltmak ve İsrail ordusunun aşırı zorlanan yedek askerlerine bir an olsun nefes aldırmak için bu geçici duraklamaya ihtiyacı vardı.
Daha da önemlisi, savaş sırasında Netanyahu'ya meydan okuyan üst düzey İsrailli generalleri istifaya zorlamak için bu sükuneti kullandılar.
Savaş sırasında bu tür istifalar mümkün olmazdı, ancak bir anlık sükunet sağlanır sağlanmaz, iktidar koalisyonu İsrail ordusunun genelkurmay başkanını ve Güney Komutanlığı başkanı istifa etti.
Bu sayede Netanyahu ve aşırılık yanlısı bakanları güvenlik kurumunu yeniden şekillendirebilecek ve 'sonsuza kadar savaş' politikalarını destekleyecek yandaşlarını atayabilecekti.
İsrail Maliye Bakanı Bezalel Smotrich bu senaryoyu çok açık bir şekilde ortaya koyuyor:
Smotrich yaptığı değerlendirmede;
“Başbakan Netanyahu'dan İsrail'in Hamas'ı yok etme savaşına geri döneceğine dair bir taahhüt talep ettim ve aldım. İsrifa etmiyorsam bu yüzden.”
ifadelerini kullandı.
Sonuç olarak çok sayıda İsrailli analist de dahil olmak üzere bölge uzmanları, Netanyahu'nun 1. Aşamayı sadece kamuoyunu dizginlemek ve toparlanmak için kullanacağını düşünüyor.
Örneğin İsrail Başbakanı anlaşmayı imzalamadan önce yaptığı açıklamada 2. Aşama için müzakere şartlarının Hamas'ın İsrail'in “savaş hedeflerine ulaşmasını” kabul etmesi olduğunu daha baitan belirtti.
Bu hedefler arasında Hamas'ın askeri kanadının dağıtılması, Gazze'nin askerden arındırılması ve Hamas'ın hükümetten uzaklaştırılması yer alıyor.
Buna bir de ateşkesin yürürlüğe girmesinden bu yana İsrail'in aralarında beş çocuğun da bulunduğu 21'den fazla Gazzeli sivili öldürdüğü gerçeğini eklemek gerekiyor.
Ayrıca, Trump'ın Mike Waltz gibi İsrail yanlısı fanatiklerden oluşan çevresi, İsrail'in savaşı sonuna kadar sürdürmesini destekleyeceklerini açıkça belirttiler ve Trump'ın kendisi de Mayıs ayında Biden'ın alıkoyduğu 2,000 kiloluk bombaların İsrail'e silah tedarikini yeniden başlattı.
Senaryo 2: Anlaşma devam edecek
Savaşın bittiğine inanan çok sayıda İsrailli uzman da çeşitli nedenler öne sürüyor.
Bunlardan biri, ciddi ciddi Nobel Ödülü peşinde koşan ABD Başkanı Trump'ın kendisini bir barış elçisi olarak konumlandırmaya çalışması ve Gazze'deki savaşı bitirmenin Ukrayna'daki savaşı bitirmekten çok daha kolay olması.
Trump şimdiden elçisinin Netanyahu'yu “tek bir görüşmede Biden'ın tüm yıl boyunca yaptığından daha fazla etkilemeyi” başardığı iddialarının zaferinin tadını çıkarıyor.
Trump'ın Brian Hook, John Bolton ve Mike Pompeo gibi şahinleri kovması ve marjinalleştirmesi de iyimserliği arttırıyor.
Dahası, Trump'ın en büyük İsrail yanlısı bağışçısı Mariam Adelson'un, tüm rehineleri kurtaracak bir Gazze anlaşması için baskı yaptığı bildiriliyor.
Trump'ın ekibi halihazırda, görüşmelerin bir sonraki aşaması üzerinde sıkı bir şekilde çalışıyor. Aynı zamanda Cumhuriyetçi başkan İsrail'i Gazze savaşından uzaklaştırmak için onlara büyük bir “hediye sepeti” verdi.
Buna Netanyahu'ya “kırmızı halı sermek” ve Başkan Biden'ın bunu yapmaktan kaçınmasının ardından onu Beyaz Saray'a davet etmek de dahil.
Son olarak, İsrail'in Netzarim Koridoru'ndan kısmi olarak çekilmesi ve bu sayede zorla yerlerinden edilen yüz binlerce Filistinlinin Gazze'nin kuzey yarısına geri dönmesi, İsrail'in elindeki en güçlü baskı kartını elinden aldı.
Bu durum Chaim Levinson gibi İsrailli analistlerin “Savaş bitti. Bu kadar” demesine yol açtı.