Overseas Development Institute: NATO zirvesinin asıl galibi Erdoğan mı oldu?

İngiltere merkezli düşünce kuruluşu Overseas Development Institute (torteisemedia) tarafından NATO Zirvesi'nde Türkiye'nin ve Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın performansının değerlendirildiği bir analiz yazısı yayınlandı.

Türkiye'nin Vilnius'da gerçekleşen NATO Zirvesi'nde çok sayıda talebini kabul ettirdiği belirtilen analizde, İsveç'in onayını da Ekim ayına erteleyerek zamana oynadığı belirtildi.

Analizde ayrıca, zirvenin gerçek galibinin Zelensky ve hatta İsveç olmadığı, zirvenin asıl galibinin, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan olduğu tespiti yapıldı.

İşte Overseas Development Institute'de yayınlanan analiz:

ABD Başkanı Joe Biden, beş günlük Avrupa gezisini Finlandiya'nın başkenti Helsinki'de İskandinav liderleriyle birlikte tamamladı. Finlandiya bu yılın başlarında NATO'nun en yeni üyesi olurken, Türkiye bu hafta Vilnius'ta yapılan zirvede İsveç'in ittifaka katılmasına yönelik itirazlarını geri çekti.

Türkiye'nin bu kararının ardından NATO'nun ulaşmak istedği daire neredeyse tamamlandı.

Putin'in Ukrayna'yı işgali, Finlandiya ve İsveç'i Batı askeri ittifakının kollarına itti. Baltık Denizi artık adı dışında her şeyiyle bir NATO gölü haline geldi denilebilir.

Ancak bazı açılardan zirvenin gerçek galibi, G7'den “kalıcı” güvenlik garantileri alan Zelensky ve hatta İsveç değildi. Zirvenin asıl galibi, Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan oldu.

-2015 yılında başlayan göçmen krizinden bu yana Erdoğan, Türkiye sınırları içinde 3,5 milyondan fazla Suriyeli mülteci tehdidiyle AB'den tavizler alarak usta bir satıcı olduğunu kanıtladı.

-Türkiye öncelikle NATO'nun tam üyesi olmakla birlikte Rusya ile yakın bağlar kurdu.

-Rusya'nın Ukrayna'yı işgalinden bu yana Erdoğan dikkatli bir denge politikası izledi. Rusya ile ticaretini artırarak Türkiye'nin sallanan ekonomisini güçlendirdi.

-Şubat ayında 50.000'den fazla insanın hayatını kaybettiği depremin ardından, Erdoğan Mayıs'taki genel seçimlerini kaybedecek gibi görünüyordu. Ancak sanılanın aksine, Erdoğan iktidarını devam ettirmeyi başardı.

İsveç'in NATO'ya katılımı, Batılı güçlerin adeta can attığı bir karardı. Erdoğan, bu karara karşı direnmesi nedeni ile uzun süre baskı gördü. Ancak Erdoğan zirvede, taleplerini kabul ettirme konusunda yine usta bir politika izledi.

-ABD, Türkiye'ye 40 adet F-16 savaş uçağı göndermeyi kabul etti.

-Kanada, muhtemelen Türkiye'nin Suriye'deki askeri operasyonları nedeniyle 2019'da uygulamaya koyduğu silah ambargosunu kaldıracak.

-İsveç, PKK üyeleri hakkında soruşturma başlattı ve silahlı grubun finansmanını izlemek için Türk güvenlik teşkilatlarıyla yakın işbirliği içinde çalışacak.

Diğer yandan Erdoğan'ın evinde hala yüzleşmesi gereken büyük sorunları var.

-Türk Lirası kötü durumda.

-Türkiye, şu anda yüzde 40 civarında seyreden enflasyonu düşürme girişiminin bir parçası olarak geçen ay faiz oranlarını yüzde 15'e çıkardı.

-Erdoğan, uluslararası yatırımcılara güven vermek için ana akım finansal yöntemlere geri döndü.

Ayrıca Erdoğan, bundan sonra ülkesinin AB ile daha fazla işbirliği yapmasını umuyor olacak. Erdoğan zirvede, ülkesinin blokla gergin ilişkisini “yeniden canlandırmak” için yeni taahhütler aldı ve Türkler için vizesiz seyahati tartışmak üzere toplantılar yapma konusunda anlaştı.

-İsveç, NATO için büyük katkı yapabilir ve Paris veya Londra'nın aksine, Stockholm pahalı yabancı üslere veya nükleer denizaltılara sahip olmak zorunda değil.

-Helsinki ve İsveç yüksek teknoloji üretim kapasitesine sahip ülkeler olarak NATO'ya destek sağlayabilir. İki ülke genel olarak şunlara sahiptir:

-Yükseltilmiş Alman Leopard 2 muharebe tankları ve 100.000'den fazla askerle donatılmış üç birinci sınıf mekanize tugay.

-Yaygın olarak, dünyadaki örneklerş arasında ön planda gösterilen Gotland sınıfı üç saldırı denizaltısı. (ABD ordusu bile askeri tatbikatlarda onları tespit edemedi).

-Stratejik silah ve mühimmat üretim kapasiteleri.

Erdoğan, Türkiye parlamentosunun İsveç'in katılımını Ekim ayına kadar onaylamayacağını belirtti ve muhtemelen bu açıklaması ile zamana oynuyor. Taleplerin yerine gelmesini bekleyecek hatta belki de yeni taleplerle gelebilir. Batı, Erdoğan'ın hiçbir şeyi bedavaya vermediğini öğrendi.