Responsible Statecraft: Dünyada artan de-dolarizasyon dalgası ve BRICS
Çin ve Rusya öncülüğünde başlayan de-dolarizasyon süreci dünyada hızla yayılıyor. Süreç, yaptırımları bir dış politika tehdidi olarak kullananan ABD'nin elini kolunu bağlayabilir.
ABD'nin önde gelen düşünce kuruluşlarından Responsible Statecraft'da, dünyada giderek daha hızlı bir şekilde hayata geçirilmeye çalışılan de-dolarizasyon akımının ve BRICS ülkelerinin bu sürece dair adımlarının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
ABD'nin Çin ile olan ticaret savaşı ve ABD'nin Çin ve Rusya'ya uyguladığı yaptırımlar nedeni ile bu iki ülkenin öncülük ettiği ülkelerin de-dolarizasyon konusunda ciddi adımlar attığı belirtilen analizde, BRICS ülkelerinin de kendi para birimlerinden oluşan bir sepetle dolara karşı yeni bir rezerv para birimi oluşturma çabalarını sürdürdüğüne dikkat çekildi.
Analizde ayrıca; yaptırımları bir dış politika tehdidi olarak kullananan ABD politika yapıcılarının, bu süreç nedeni ile elinin kolunun bağlanabileceği belirtildi.
İşte Responsible Statecraft'da yayınlanan analiz:
BRICS'in şu anki dönem başkanı olan Rusya, üye ülkelerin uluslararası para ve finans sistemindeki rolünün arttırılması ve bankalar arası işbirliğinin ve ulusal para birimlerinde mutabakatın geliştirilmesini içeren finansla ilgili oldukça kapsamlı bir gündem oluşturuyor.
BRICS, Brezilya, Rusya, Hindistan, Çin ve Güney Afrika tarafından kurulan ve kısa bir süre önce genişleyerek İran, Mısır, Etiyopya ve Birleşik Arap Emirlikleri'ni de içine alan hükümetler arası bir örgüt olarak etki alanını giderek artırıyor.
BRICS yapısı son dönemde özellikle, doların uluslararası finansal işlemlerde birincil para birimi olarak ikame edilmesi anlamına gelen de-dolarizasyon stratejisini hayata geçirmeye çalışıyor.
Çin ve Rusya Etkisi
Şüphesiz, ABD'nin Çin ile olan ticaret savaşı ve ABD'nin Çin ve Rusya'ya uyguladığı yaptırımlar bu çabanın merkezinde yer alıyor.
Bu ayın başlarında Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ve Çin Devlet Başkanı Xi Jinping arasında Pekin'de gerçekleşen zirvede askeri ve siyasi işbirliğinin geliştirilmesinin yanı sıra mali konular da gündemin üst sıralarında yer aldı.
Zirvede; Rus heyetinde Putin'in yeni savunma bakanı Andrei Belousov da yer aldı. Bir ekonomist olan Belousov'un savunma bakanı olarak atanmasının, Rus ekonomisinin, ordunun stratejik ihtiyaçlarına daha fazla odaklanmasına olanak tanıyacağına inanılıyor.
Rusya Maliye Bakanı Anton Siluanov ve Merkez Bankası Başkanı Elvira Nabiullina da Peki'den gerçekleşen zirveye katıldı.
Nabiullina'nın katılımı, Putin'e yurtdışı ziyaretlerinde düzenli olarak eşlik etmediği için özellikle dikkat çekiciydi. Putin'in 2023 yılında iki ülke arasındaki ticaret hacminin yüzde 25 oranında artarak 227 milyar doları aşacağını söylemesi de dikkat çekiciydi.
Putin ayrıca iki ülke arasındaki ikili ticaretin yüzde 90'ının ruble ve/veya yuan üzerinden yapıldığının da altını çizdi.
Çin bankalarının bu düzenlemeleri finanse etmeyi durdurmaları için ABD'nin artan baskısı altında olduğunu belirtmek gerekir. Ancak her halükarda, Putin'in gözlemlerinin sadece Çin liderliği için değil, aynı zamanda "küresel çoğunluk" ya da Küresel Güney için de son zamanlarda artan bir destek alan de-dolarizasyon gibi küresel ortak Çin-Rus girişimlerini teşvik etme amacı taşıdığı açık.
Nitekim Putin'in ziyareti sırasında, ABD Hazine Bakanlığı'nın son verilerine dayanarak yapılan hesaplamalara göre, Pekin'in ilk çeyrekte toplam 53,3 milyar dolarlık ABD Hazine tahvili ve ajans tahvilini elden çıkardığının açıklanması muhtemelen tesadüf değildi.
Genellikle Çin'in varlıklarının koruyucusu olarak görülen Belçika da aynı dönemde 22 milyar dolarlık Hazine tahvilini elden çıkardı.
De-dolarizasyon süreci
Bu gelişmeler Çin'in de-dolarizasyon konusundaki kararlılığının altını çiziyor.
Mart 2024 itibariyle, Çin ödemelerinin yarısından fazlası (%52,9) Çin Yuanı cinsinden yapılırken, %42,8'i ABD doları cinsinden yapılmıştır.
Ayrıca, Çin Halk Bankası tarafından açıklanan verilere göre, Çin'in altın rezervleri 2023'ün dördüncü çeyreğinde 2 bin 235,39 ton iken 2024'ün ilk çeyreğinde 2 bin 264,87 tona yükselmiştir ki bu da önceki beş yıldaki payın iki katı olması anlamına geliyor.
Goldman Sachs'a göre, yabancıların Çin Yuanı cinsinden varlık ticareti yapma konusundaki artan istekliliği, Çin'in para birimi lehine de-dolarizasyon katkıda bulunmaya devam ediyor.
Diğer yandan geçen yılın başlarında Brezilya ve Arjantin, Çin Yuan'ı cinsinden ticaret anlaşmalarına izin vermeye başlayacaklarını duyurdu. Küresel de-dolarisazyon eğiliminin başlamasıyla birlikte, çok sayıda ülke altın varlıklarını arttırarak ve uluslararası işlemler için yerel para birimlerini benimseyerek rezervlerini çeşitlendirmeye hız verdi.
Mart ayında Endonezya'da yapılan ASEAN maliye bakanları ve merkez bankaları toplantısında, politika yapıcılar ABD doları, Japon yeni ve avroya olan bağımlılıklarını azaltmayı ve bunun yerine yerel para birimlerinde anlaşmalara geçmeyi tartıştılar.
Nisan ayı başında ise Hindistan medyası, Dışişleri Bakanlığı'nın Hindistan ve Malezya'nın ticaretlerini Hint rupisi üzerinden yapmaya başladığını duyurduğunu geniş bir şekilde haberleştirdi. Hindistan halihazırda Rusya ile enerji ticaretinin büyük bir kısmını rupi ya da ruble üzerinden gerçekleştiriyor.
De-dolarizasyon süreci hızlanırken BRICS ülkeleri de kendi para birimlerinden oluşan bir sepetle desteklenen yeni bir rezerv para birimi oluşturma çabalarını sürdürüyor.
Yeni rezerv para birimi
BRICS üyeleri kendi para birimlerini henüz geliştirmedi. Ancak Kremlin'in Mart 2024'teki yardımcısı Yury Ushakov'a göre BRICS blok zinciri tabanlı bir ödeme sistemi üzerinde çalışılıyor.
BRICS Köprüsü olarak adlandırılan ödeme sistemi, üye ülkelerin finansal sistemlerini, merkez bankası dijital para birimlerindeki ödemeler için ödeme ağ geçitleri kullanarak birbirine bağlayacak.
İdeal olarak bir BRICS para birimi, bu ülkelerin mevcut uluslararası finans sistemiyle rekabet ederken ekonomik bağımsızlıklarını savunmalarına olanak tanıyacaktır. Mevcut sisteme, tüm döviz ticaretinin yaklaşık yüzde 90'ını oluşturan ABD doları hakimdir.
Örnek olarak; yakın zamana kadar petrol ticaretinin neredeyse yüzde 100'ü dolar üzerinden yapılıyordu ancak, 2023 yılında petrol ticaretinin beşte birinin dolar dışı para birimleriyle yapılacağı bildiriliyor.
Yeni bir BRICS para biriminin ABD doları üzerindeki potansiyel etkisi belirsizliğini korurken, uzmanlar bu para biriminin doların hakimiyetine meydan okuma potansiyelini tartışıyor.
Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Ryabkov kısa süre önce verdiği bir röportajda, Ekim 2024'te Rusya'da yapılması planlanan BRICS zirvesinde de-dolarizasyon gündeminin ön plana çıkacağını açıkladı.
Uzmanlara göre bu zirve sonrasında ittifak daha da güçlenecek ve gelişmekte olan ülkeleri "yeni bir sürece” sokacak.
Her ne kadar de-dolarizasyon ve dijital bir BRICS para birimi süreci kısa vadede gerçekleşmeyecek olsa da, özellikle Çin ve Rusya'nın ABD doları tarafından desteklenen mevcut finansal mimariye bir alternatif yaratma konusundaki kararlılığı artık daha net bir şekilde görünüyor.
Süreç; özellikle Küresel Güney'deki ülkeler için cazip olabilir ve yaptırımları bir dış politika tehdidi olarak kullananan ABD politika yapıcılarının elini kolunu bağlayabilir.