Royal United Services Institute: Rusya ve ABD olası İsrail-İran çatışmasında nasıl bir yol izleyecek?

İran'a askeri bağımlılığı artan Rusya, olası bir İsrail-İran savaşında nasıl bir strateji izleyecek? ABD ve Rusya'nın izleyeceği strateji bölgesel çatışmayı küresel bir savaşa mı dönüştürecek?

1. resim

İngiltere merkezli düşünce kuruluşlarından Royal United Services Institute'de Ortadoğu'da artan gerilimin geleceğinin ve olası bir İran-İsrail savaşına Rusya ve ABD'nin nasıl tepki verebileceğinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

Rusya'nın Ukrayna savaşındaki sıkışmışlığı nedeniyle İran ile özellikle güvenlik başlığı üzerinden giderek daha yakın bir müttefik haline geldiği belirtilen analizde, Rusya'nın ayrıca İsrail-İran çatışmasının şiddetlenmesinin Batı'nın dikkatini Ukrayna'dan uzaklaştıracağını umduğuna dikkat çekildi.

Analizde ayrıca; ABD ve Rusya'nın bölgede izledikleri stratejiye dair ayrıntılara yer verilerek, bölgesel olan çatışmanın küresel bir savaşa dönme potansiyeline dair öngörülere yer verildi.

İşte Royal United Services Institute'de yayınlanan analiz:

Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin, geçtiğimiz günlerde İranlı mevkidaşı Masud Pezeşkiyan ile Türkmenistan'ın Aşkabat kentinde bir araya geldi.

Pezeşkiyan'ın Temmuz 2024 İran cumhurbaşkanlığı seçimlerinden zaferle çıkmasından bu yana Putin'le ilk görüşmesi olan bu buluşmada işbirliği vurgusu en üst düzeydeydi.

Putin, Rusya'nın İran'la uluslararası meselelerdeki “çok yakın” pozisyonunu övgüler dizdi ve Pezeşkiyan'ın bir stratejik ortaklık anlaşması imzalanacağına dair planına destek verdi.

Rusya'nın Ukrayna'yı işgalini desteklemek için insansız hava araçları ve balistik füzeler transfer eden İran, gelişmiş Rus askeri teknolojisine göz dikmiş durumda. Su-35 savaş uçakları ve S-400 hava savunma sistemlerinin İran'ın hedef listesinin başında yer aldığı söyleniyor.

Şubat 2022'de Ukrayna'yı işgal etmesinden bu yana İsrail ile ilişkileri ciddi şekilde bozulan Rusya, İran'a bu teknolojileri sağlayabilir ve Tahran'ın milis müttefiklerini gizlice destekleyebilir. Rusya ayrıca İsrail-İran çatışmasının şiddetlenmesinin Batı'nın dikkatini Ukrayna'dan uzaklaştıracağını umuyor.

Bununla birlikte Rusya'nın dikkatli davranmak için nedenleri de var.

Rusya, Suriye Devlet Başkanı Beşar Esad'ın İran'ın askeri varlıklarından oluşan ağının zayıfladığını görmek ya da bölgesel bir savaşın Körfez monarşilerine sıçramasına tanık olmak istemiyor.

Bu da Rusya'nın İran'a uygun gördüğü şekilde yardım edeceği ve Tahran'ın davranışlarını kısıtlayan bir ses olarak kendini konumlandırmaya devam edeceği anlamına geliyor.

Rusya'nın İran'a potansiyel askeri teknoloji transferi

İran'ın 2022 sonbaharında Rusya'ya Shahed ve Mohajer İHA'ları tedarik etmeye başlamasından bu yana, ortaklığın temelinde örtülü bir karşılık var.

İran Hava Kuvvetleri hala 1979 İran Devrimi'nden kalma ekipmanlara dayandığı ve yedek parçalar için operasyonel savaş uçaklarını yağmaladığı için Tahran, silah transferlerinin Su-35 jetlerini tedarik etmesine yardımcı olacağını umuyor.

İran'ın Tabnak medya kuruluşunda 8 Ekim'de yayınlanan bir makalede Su-35'ler övüldü ve “saf güç, operasyonel basitlik ve stratejik esnekliğin birleşimi” olarak tanımlandı.

İran'ın Su-35 jeti edinme umutları teslimatta yaşanan gecikmeler nedeniyle zora girmiş durumda. Kasım 2023'te İran Savunma Bakan Yardımcısı Tuğgeneral Mahdi Farahi Su-35 jetleri, Mil Mi-28 saldırı helikopterleri ve Yak-130 jetlerinin tedarikine ilişkin planların tamamlandığını açıkladı.

Farahi'nin açıklaması Tahran'da iyimserlikle karşılandı zira İran'ın Hasan Ruhani'nin cumhurbaşkanlığı döneminin sonlarına doğru Su-35 jetlerinin parasının tamamını ödediği bildirilmişti.

Rus medyası Su-35 jetlerinin transferinin İran'a yeni nesil Su-57 jetlerinin ihracatı için bir sıçrama tahtası olacağını iddia ediyordu.Yüksek beklentilere rağmen Rusya'nın İran'a Su-35 jetlerinin teslimatı gerçekleşmedi.

İran'ın Khabar medya kuruluşu bu gecikmeyi Rusya'nın Su-35 jetlerini Ukrayna'nın cephe hatlarına acil olarak gönderme ihtiyacına bağladı ve yakın zamanda bu işbirliğinin hayata geçireleceğini açıkladı.

Diğer yandan İran'ın Bavar-373 gibi Rusya'nın S-400'lerinin benzerlerini yurt içinde üretmeye odaklanması ve Rusya'nın İran'ın S-400'leri İsrail'e karşı kullanmak üzere Suriye'ye transfer etmesi konusundaki suskunluğu da bu ihracatı geciktirdi.

İsrail'in İran'ın nükleer tesislerini ve petrol altyapısını vurma tehdidi bu transferleri daha acil hale getirdi ve hemen ardından Rusya'nın Ağustos ayında İran'a S-400'ler ve teknik uzmanlar gönderdiğine dair haberler geldi.

Rusya'nın İran'a bağlı milislere muhtemel askeri yardımı

İran'ın askeri cephaneliğini güçlendirmenin yanı sıra Rusya, istediği takdirde Hizbullah ve Husileri silahlandırmak için iyi bir konuma sahip. Ağustos 2006'da bir İsrail heyeti, Hizbullah'ın ikinci Lübnan savaşında Rus yapımı tanksavar füzeleri kullandığı iddiasını protesto etmek için Moskova'yı ziyaret etti.

Rusya bu iddiaları reddetti. Ancak Moskova'nın Suriye'de Hizbullah'la sürekli işbirliği yapması ve Hizbullah'a askeri-teknik yardım yapıldığına dair spekülasyonları yeniden gündeme getirdi.

Kasım 2023'te ABD istihbarat raporları Wagner Grubu ve Esad'ın Suriye Arap Ordusu'nun Hizbullah'a SA-22 karadan havaya füze sevkiyatı konusunda koordinasyon sağladığını iddia etmişti.

Bu silah transferleri kesin olarak doğrulanmamış olsa da Ukrayna, Hizbullah komutanı Kamal Abu Sadiq'i Suriye'nin Şayrat askeri havaalanını Rus güçlerini İHA kullanımı konusunda eğitmek için kullanmakla suçladı.

Bu durum Rusya ve Hizbullah arasında daha derin bir askeri-teknik ilişkiye işaret ediyor ki bu da daha fazla silah transferinin habercisi olabilir.

Diğer yandan son aylarda Rusya'nın Husilere gemi savar füzeleri sağlayabileceğine dair ısrarlı haberler geliyor. ABD'li bir yetkili, Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman'ın Putin'in Aralık 2023'te Riyad'a yapacağı ziyaret öncesinde Rusya'nın olası gemi savar füze teslimatından haberdar olduğunu ve Kremlin'i bu planları iptal etmeye çağırdığını iddia etti.

Bununla birlikte Vladimir Solovyov ve Sergey Mardan gibi savaş yanlısı Rus yorumcular, NATO ülkelerinin Rus hedeflerine yönelik Ukrayna saldırılarına yeşil ışık yakmasına misilleme olarak Kremlin'i Husileri silahlandırmaya çağırdı.

İsrail'in Lübnan'daki saldırıları ve bölgesel bir savaşın yaklaşmasıyla birlikte Rusya'nın Husilere silah sevkiyatı yapacağına dair spekülasyonlar yoğunlaştı. Rusya'nın Husilere Yakhont P-800 Oniks anti-gemi füzeleri satmayı düşündüğü bildiriliyor.

Bu füzeler Husilerin ABD ve Avrupa gemilerini daha hassas bir şekilde hedef almasını sağlayacak.

Rusya ve ABD olası İsrail-İran çatışmasını nasıl görüyor?

Son dönemdeki çatışmalar boyunca Kremlin, İsrail'in İran'ın Direniş Ekseni'ni yok etme çabalarını beyhude bir çaba olarak nitelendirdi. 9 Ekim'de Rusya Dışişleri Bakanlığı tarafından yapılan bir açıklamada İsrail saldırılarının Hizbullah'ın komuta zincirini yok etmediği iddia edildi.

Kremlin'in eski danışmanı Sergey Markov İran'ın İsrail'e yönelik füze saldırısını “sahte” bir misilleme olarak nitelendirdi ve İran'ın çok daha ciddi misilleme saldırıları düzenleyebileceği uyarısında bulundu. Markov ayrıca ABD'nin 5 Kasım'daki başkanlık seçimlerinden önce İsrail'i İran'ın petrol ve nükleer tesislerini vurmaktan vazgeçirebileceğine dair iyimserliğini dile getirdi.

Bu güven görüntüsünün altında Rusya'nın İsrail-İran çatışmasının bölgeselleşmesi konusunda karışık hisleri yatıyor. Rusya'nın Orta Doğu'ya yönelik dış politikası konusunda Bakü merkezli bir uzman olan Ruslan Suleymanov, Rusya'nın Batı'nın İsrail'e verdiği desteğin kaynakları Ukrayna'dan uzaklaştırdığına inandığını doğru bir şekilde savunuyor.

Bu görüş Alexander Kots gibi önde gelen Rus savunma uzmanları tarafından dile getirilmiştir ve Moskova'yı İran'a bağlı milislere küçük çaplı silah sevkiyatı yapmaya teşvik edebilir.

Diğer taraftan Rusya, Orta Doğu'da kontrolsüz bir tırmanma sarmalının riskli olduğunu düşünüyor.

Ocak ayından bu yana İsrail Suriye'ye en az 104 saldırı düzenledi ve Esad hükümetini destekleyen silah depolarını ve Devrim Muhafızları Ordusu (DMO) personelini hedef aldı. İsrail'in 8 Ekim'de Şam'a düzenlediği ve 13 kişinin ölümüne neden olan hava saldırısı, İsrail'in Hizbullah ve Suriye'ye yönelik saldırılarını koordineli bir şekilde yoğunlaştırdığını gösteriyor.

Bu istenmeyen senaryolar, Rusya'nın Nisan ayında İsrail-İran gerilimini diplomasi yoluyla yatıştırmaya çalışmasının neden başarısız olduğunu ve bu yaklaşımı bu sefer de tekrarlamaya çalışabileceğini açıklıyor.

Putin 18 Ekim'de İsrail ve İran arasında arabuluculuk yapmayı teklif ederek “bitmek bilmeyen karşılıklı misillemelerin” durdurulmasını istedi.

Rusya Dışişleri Bakan Yardımcısı Sergey Lavrov da eş zamanlı olarak İsrail'in İran'ın nükleer tesislerine yönelik olası saldırılarına karşı sert bir uyarıda bulundu.

İsrail'le ortaklığı paramparça olan ve İran'a askeri bağımlılığı artan Rusya'nın elinde geçmiş krizlere kıyasla oynayabileceği daha az kart var. Yine de Kremlin'in Orta Doğu'daki diplomatik koz arayışı önümüzdeki haftalarda yoğunlaşmaya devam edecek.

Tartışma