Şam 12 yıl sonra Arap Birliği'nde

Suriye, 12 yıl aradan sonra yeniden Arap Birliği'ne dahil oluyor.

1. resim

32. Arap Birliği Liderler Zirvesi, Suudi Arabistan'ın Cidde kentinde 19 Mayıs'ta başladı.

Esad, Suriye'de çatışmaların başladığı 2011 yılından bu yana petrol zengini krallığa ilk ziyaretini gerçekleştiriyor.

Arap Birliği, iç savaş nedeniyle 12 Kasım 2011'de Suriye'nin üyeliğini askıya almıştı.

Esad'ın cuma günü başlayan zirveye katılımı, bu ülkenin Arap dünyasına geri dönüşünün yanı sıra on yılı aşkın süredir devam eden gerginliklerin ardından ilişkilerde yeni bir sayfa açması anlamına geliyor.

Cidde kentinde toplanan 22 üyeli birlik, kısa bir süre önce Şam'ı eski konumuna getirmişti. Suriye lideri, geçen hafta zirveye katılması için resmen davet edilmişti. Ülkedeki iç savaş sırasında Suudi Arabistan, Esad'ı devirmeye çalışan silahlı muhalif grupların en önemli destekçilerinden biri oldu. Ancak son aylarda Riyad, yarım milyon insanın ölümüne ve Suriye nüfusunun yarısının yerinden edilmesine neden olan çatışmanın sona erdirilmesi için diyalog çağrısında bulundu.

Esad'a bağlı ordu birlikleri, Rusya ve İran'ın desteğiyle güç dengesini kendi lehine çevirmesi sayesinde ülke topraklarının büyük bölümünü kontrolü altına aldı.

Şam ve Riyad hattındaki ilişkiler, Esad'ın babası ve eski devlet başkanı Hafız Esad'ın ölümünün ardından 2000 yılında göreve gelmesinden bu yana çalkantılı ilerledi.

İki ülke, Suriye'deki çatışmaların en yoğun olduğu 2012 yılında ilişkileri kesti. Ancak geçen hafta iki ülke büyükelçiliklerini yeniden açma konusunda anlaştı.

Suudi Veliaht Prensi Muhammed bin Selman, bölgesel barış için adımlar atıyor.

Geçen aylarda Riyad, İran ile ilişkilerini düzeltme kararı aldı. Yönetim, Suriye ile bağlarını yeniden kurdu ve krallığın Yemen'de yıllardır devam eden savaşını sona erdiriyor.

Çatışmalarda Suriye hükümetinin en önemli destekçisi olan İran, mart ayında Çin'de, Suudi Arabistan ile ilişkilerini yeniden başlatmak için bir anlaşma imzaladı.

Yeniden rayına oturtulan Suudi-İran ilişkilerinin, iki ülkenin rakip grupları desteklediği Orta Doğu ülkeleri üzerinde olumlu etkileri olması bekleniyor.

Bununla birlikte Esad hükümetine yönelik Batı yaptırımlarının sürmesi ve paralelinde petrol zengini Körfez ülkelerinin yeniden inşa fonlarını serbest bırakmak için acele etmelerini engelleyebilecek olması Suriye'ye yatırım yapılmasını pek mümkün kılmayacak gibi görünüyor.

Washington, Suriye'deki çatışmaya önce BM Güvenlik Konseyi kararları temelinde bir çözüm bulunması gerektiğini belirterek Esad ile ilişkilerin normalleşmesine şiddetle karşı çıkıyor.

Türkiye ve Suriye'yi vuran ve altı binden fazla Suriyelinin ölümüne neden olan 6 Şubat depreminin ardından Şam ve Arap ülkeleri arasında diplomatik temaslar yoğunlaşmış durumda.

Türkiye ile Şam normalleşme görüşmelerinde terörle mücadele, siyasi çözüm ve mültecilerin dönüşü gibi başlıklar öne çıkıyor

Türkiye-Suriye ilişkileri normalleşme sürecinde dışişleri bakanları arasında yapılan kritik görüşmenin ardından bir dahaki temasın bakan yardımcıları arasında olması planlanıyor. Geniş kapsamlı heyetler arasında yapılacak görüşmeler için haziran ayı sonu işaret ediliyor. Türkiye terör örgütü PKK-YPG’nin Tel Rifat ve Menbiç’ten temizlenmesi için Suriye rejimi ile koordineli hareket etmeyi öneriyor. Bu kapsamda bir yol haritası için hazırlıklar başladı. Gündemde mültecilerin güvenli ve onurlu dönüşü de var ancak Türkiye bu konuda Rusya ve İran ile birlikte garantör olmak istiyor.

Suriye ile normalleşme sürecinde en son 10 Mayıs’ta Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Suriyeli mevkidaşı Mikdat Faysal’ın yanı sıra Rus ve İran dışişleri bakanlarıyla masaya oturmuştu.

Ilımlı atmosfer

Hürriyet’in edindiği bilgilere göre dörtlü toplantı daha önce teknik heyetler arasında yapılan toplantılardan daha ılımlı geçti. Türkiye’nin masadaki öncelikleri arasında öne çıkan başlık terörle mücadele. Konu Suriye Dışişleri Bakanı Mikdat Faysal’a da tüm yönleriyle aktarıldı. “Terörle mücadelede ortak adımlar atılması” önerildi. Fırat’ın batısında Tel Rıfat ve Münbiç’te PKK-YPG varlığının ortak operasyonlarla temizlenebileceği, buraların yeniden Suriye’nin kontrolüne geçmesine imkân sağlanabileceği ifade edildi. Suriye tarafı da terörle mücadelede birlikte hareket edilebileceği mesajı verdi.

Mültecilerin geri dönüşü

Hürriyet’in görüştüğü kaynaklar bu normalleşmenin Suriye muhalefeti ve mülteciler pahasına olmayacağının altını çiziyor. Siyasi süreçte bir uzlaşma için Türkiye, Suriye muhalefeti ile de görüşmelerini sürdürüyor. Mülteciler konusunda ise temel ilke, “gönüllü, güvenli ve onurlu bir geri dönüş”. Bunun için Rusya, İran ve Türkiye’nin garantör olarak bu sürece dahil olması gündemde.

Kaynaklar

Tartışma