Selçuk Bayraktar'ın kırışmış kıyafetleri ve ekşimiş yüzler üzerine
Yanlış okumadınız. Yukarıdaki cümle doğru. "Selçuk Bayraktar'ın kırış kırış giyinmesi" sosyal medyanın ekşisi ekşi sözlükte gündem.
Selçuk Bayraktar'ı artık tanımayan yok. Tanınırlığının sınırları Türkiye'yi çoktan aştı.
Baykar'ın yerli ve milli olarak ürettiği Bayraktar TB2 SİHA ve AKINCI TİHA sadece Türk güvenlik güçlerinin envanterine girmekle kalmadı, uluslararası ihracat başarılarıyla da göz doldurdu.
Harp sahalarında sergilediği başarılar, paradigmaları değiştirdi. Özellikle Karabağ dönüm noktası oldu. 33 yıllık mücadelenin 44 günde bitirilmesinde etkili olan Bayraktar TB2 SİHA'lar sayesinde Karabağ savaşı savunma uzmanları ve analistler tarafından "SİHA'larla kazanılan ilk savaş" olarak adlandırıldı.
Karabağ'ın öncesinde Türkiye'nin iç terör harekatı olan hendek çukur olayları sürecinde, sonrasında Suriye'de terör örgütlerine vurulan darbede, Libya'da iç savaşın sonlandırılması süreçlerinde konuşulan savunma aracı Bayraktar TB2 SİHA'ydı.
Son olarak Ukrayna Savaşı'nda sergilediği başarılar Avrupalı ülke liderleri tarafından da takdir edilen Bayraktar TB2 SİHA, dünyanın en fazla haberi yapılan savunma aracı oldu.
Türkiye'nin "2005'te biz daha iyisini yaparız" denilerek başlayan serüveni, bugün dünya gündeminde.
Başta Twitter olmak üzere, sosyal medya platformlarında, milyonlarca kullanıcının Baykar'ın ürettiği SİHA platformları ile ilgili paylaşımlarını, Türkiye'ye karşı takdir cümlelerini okuyabilirsiniz.
Bu kullanıcılar içerisinde, AB ülkelerinin siyasi isimlerinin veya dünyanın en önemli savunma analistlerinin olduğunu da belirtmeden geçmeyelim.
Fakat Türkiye'de durum biraz karışık.
Türkiye'nin savunma dinamiklerini harekete geçiren, askeri anlamda kuvvet çarpanı olan yüksek teknolojisinin üreticisi Baykar'ın Teknoloji Lideri Selçuk Bayraktar'a karşı sistematik bir hedef alma kampanyasına şahitiz.
Neyse ki, başarının dozu yüksek olunca, hedefe konulan argümanlarda bir o kadar küçülmeye başladı.
Son argüman Selçuk Bayraktar'ın kırışmış pantolonu.
Söz konusu başlığın açılma sebebi ise aşağıdaki fotoğraf. Selçuk Bayraktar'ın fabrikasında yine misafirlerini ağırlamış olduğu bir an.
Baykar'ın kurucusu, yerli ve milli SİHA'ların fikir babası Özdemir Bayraktar vefat ettiğinde, "kendisinin ve ailesinin fabrikada geçirdiği bir ömür" sağcısından solcusuna, farklı görüşlere sahip insanların taziye mesajlarındaki en önemli vurguydu.
Selçuk Bayraktar'ın zaman zaman yaptığı paylaşımlardan anlaşılıyor ki; Baykar artık dünyanın gündeminde olsa da, en büyük SİHA ihracatçısı konumuna yükselse de, Özdemir Bayraktar'ın aileye aşıladığı bu gelenek hiç bozulmamış. Aile üyeleri fabrika ile bütün bir şekilde hayatlarına devam ediyor.
Yeterince anlaşılmıyor olabilir. Olayın döngüsünü biraz daha geriye sararak anlatalım...
Dünyada tekellerin olduğu, savunma gibi kritik bir alanda, global bir başarıyı yerli ve milli olarak elde edebilmeniz, küresel güçlere rağmen, ülkeniz için kullanıma sunabilmeniz kolay bir şey değildir.
İşinizle yaşamadan, hayatınızı adamadan, üstünüzü başınızı kırıştırmadan altından kalkabileceğiniz, elleriniz yağlanmadan, teriniz akmadan, takım elbise ve kravat ile başarabileceğiniz bir süreç yok.
Selçuk Bayraktar bütün Türkiye'nin gözü önünde, hepimizin gözleri önünde bu emeği ve gayreti temsil ediyor.
Bu gayretin sonucunda kırışmış kıyafetleriyle, ülkesi için kendini adamış bir mühendisi görmekten daha doğal ne olabilir?
O kıyafetler kırışmasaydı, bugün sadece Ortadoğu'da değil, dünyada çok daha farklı bir sürece şahit olabilirdik. Avrupa ve Amerika büyük bir göç dalgasıyla boğuşurken, haritalar ve sınırlar yeniden çiziliyor olacaktı.
Bu cümleleri abartı olarak okuyanlar, Ukrayna savaşı başladıktan sonra Kiev'e 60 kilometreye kadar yakalaşan Rus konvoylarının imha görüntülerini izleyebilirler.
Savaşın 100'ncü gününde ABD, Ukrayna'ya hava gücü için SİHA verip vermemeyi yeni tartışmaya başlarken, Ukrayna halkı Bayraktar TB2'leri kurtarıcı olarak nitelendirip, adına şarkılar yazdılar. Çocuklarına, hayvanlarına, sokaklarına Bayraktar adını verdiler.
Bugün Türk bir mühendisin öncülüğünü yaptığı yüksek teknoloji SİHA'ları elde edip, Ukrayna'ya bağışlayabilmek için sosyal medyada dünya ülkelerinin siyasetçileri, analistleri kampanyalar düzenliyor. İnsanların Türkiye'nin SİHA teknolojisine olan güvenleri o kadar büyük ki, Ukrayna için düzenlenen Bayraktar TB2 SİHA bağış kampanyalarında bir kaç gün içerisinde yüz milyonlarca lira, milyonlarca dolar toplanıyor.
Dünyada bütün bunlar olup biterken, geçtiğimiz yıllarda Türkiye'nin kendi coğrafyasında terörle mücadelesinde, sınırlarının altında inşa edilen terör koridorlarını keşfetmesinde, imha etmesinde sağladıkları katkıyı da hep beraber yaşadık gördük.
Fabrikasında yatıp kalkan, üretim bandında kırıştırdığı kıyafetleriyle poz vermekten gocunmayan, bir ülkenin kurtuluşu ve mücadelesine kendisini adayan bir mühendisin başarıları yukarıdakiler.
Bunlar saha başarıları. Bugün 3 bine yakın bir personelin çalıştığı Baykar'ın alt yüklenicilerine kazandırdığı iş hacmini de düşündüğümüzde, Türkiye'nin ekonomisine olan katkısının da küçük olmadığını görebiliriz.
Gerçekler böyleyken, Türkiye'nin bugününde ve geleceğinde "biyolojik zaiyat" olarak kayıtlara geçecek olanların ekşimiş yüzleri mi Türkiye'ye dert olacak...