Sesleri görmek, renkleri duymak: Sinestezi
Sinestezi bir müzik duyduğunuzda, bir şekil gördüğünüzde ortaya çıkar. Ya da bir kelime veya isim duyarsınız ve zihninizde aniden bir renk belirir. Örneğin "Ahmet" ismini duyduğunuzda yeşil renk görebilirsiniz.
Yunanca kökenli bir kelime olan sinestezi, 'birleşik duyu' anlamına gelir. Sinestezik kişilerde bir duyu organından gelen sinyaller, otomatik olarak başka bir duyu organının işlenmesinden sorumlu beyin bölgesine gider. Örneğin, gördüğünüz renkler ses olarak algılanır. Genetik olduğu düşünülen bu durum, kadınlarda daha fazla görülüyor.
Bu durumu yaşayan kişiler sinestezik olarak adlandırılıyor.
Mesela bir matematik problemi çözerken bölen ile bölüneni farklı renklerde görseniz nasıl olurdu? Sinestezi işin içine girdiğinde sayıların ve harflerin renkleri bir anda değişebilir.
Bu tür durumlar bize tuhaf gelse de, sinestezik kişilerin algıları bizden daha farklıdır. Onlar dünyayı bazen daha renkli bazen de farklı boyutlarda görürler.
Yapılan araştırmalara göre, her 23 kişiden birinde sinestezi görülüyor. Nüfusun en az yüzde 4.4'ünü oluşturan sinestezikler azımsanmayacak bir topluluk. En yaygın görüleni ise harf renk sinestezisidir.
Harf renk sinestezisinde harfler veya sayılar belirli renklerde görülür. Kişi 3 sayısını mavi renkli görürken 5 sayısını pembe görebilir. Bunun dışında, haftanın günleri 3 boyutlu olarak görülebilir, aralarında mesafe farklı olabilir.
Sinestezik bağlantılar bazen tek başına çıkabileceği gibi bazen birden fazla bağlantı aynı anda ortaya çıkabilir.
Belirtileri
Bu konuda yapılan araştırmalar, çocukken soyut kavramlarla yoğun şekilde ilgilenen kişilerde; sinestezinin çocuklukta ortaya çıkabileceğini gösteriyor.
Semantik vakum hipotezi olarak adlandırılan bu hipotez, neden çoğu sinestezinin harf-renk ve sayı-form sinestezisi olduğunu açıklıyor. Çünkü harfler, sayılar ve renkler öğrencilerin evde ve okulda öğrendikleri ilk kavramlardır.
Laboratuvarlarda sinestezinin birçok türü incelenmiş ve bütün türlerde insanların algılarının kişiden kişiye değiştiği gözlemlenmiş.
Birçok kayıtta sinestezik bireylerin yaşadıkları bu durumunda farkında olmadıkları yazıyor. Bu kişiler başkalarının gördüklerinden farklı şeyler gördüklerinde buna şaşırıyorlar ve bir uzmanla görüştükten sonra gerçeği öğreniyorlar.
Bazıları çok küçük yaşlarda farklı olduklarını anlarken bazıları çok daha geç yaşlarda bunu öğreniyor. Sinestezi kendiliğinden olmuş ve çok doğal gözüktüğü için kişiler bunu gerçek bir şey olarak algılıyor. Ve çoğu kişi yaşadığı tecrübeleri hoş veya nötral olarak tanımlıyor.
Sinestezi bir hastalık değil
Sinestezi bir hastalık değil, sağlığa zarar vermiyor. Zaten sinestezikler de bunu bir hastalık olarak görmüyorlar. Hatta bazıları bunu algı yüksekliği, gizli bir duyu olarak görüp bu durumdan memnun oluyor. Günlük hayatta ve iş dünyasında yeteneklerini nasıl kullanacaklarını öğreniyorlar.
Örneğin, telefon numaralarını ezberlemek onlar için daha kolay olabiliyor.
Sinestezi türleri
Sinestezi temel olarak ikiye ayrılıyor: bağlantısal (associative) ve yansıtmalı (projective) sinestezi.
Yansıtmalı sinestezide, insanlar dışarıdan uyarıldıklarında şekiller, renkler ve sayılar görülüyorlar. Bağlantısal sinestezide ise uyaran ve yaşanılan his arasındaki bağ çok güçlü olduğu için birey ikisini birbiriyle bağdaştırıyor.
Örneğin seslerin renklere dönüştüğü sinestezi türünde, kişi ney sesi duyarken üçgen içinde sarı renk görebilir. Bağlantısal sinestezide ise ney sesini duyarken aynı zamanda neyden “sarı” duyduğunu ifade eder. Yansıtmalı sinestezide ney sesi sarı rengi çağrıştırırken, bağlantısal olanda ney sesi doğrudan sarı anlamına gelir.
Bir sayfadaki renkleri duyabilmek, sesleri kelimelere dönüştürmek birçoğumuzun ancak hayal edebileceği bir durum.
Kaynak
- Web MD
- Sinir Bilim