TCG KINALIADA Japonya'ya doğru yolda, sektörün gözü Doğu'ya ihracatta

Donanma, Ada sınıfı korveti TCG Kınalıada'yı hem Türkiye ile Japonya arasındaki diplomatik ilişkilerin 100. yıldönümünü kutlamak hem de Japonya ziyaretinin ardından Osmanlı fırkateyni Ertuğrul'un tayfun sırasında batışının 134. yıldönümünü anmak için görevlendirdi.

Ancak Defense News'e konuşan uzmanlara göre geminin doğuya yaptığı seyahatin ardında daha derin bir mesaj var ve bu mesaj Türkiye'nin savunma sanayiinin Asya'da daha fazla yer edinmesini sağlayabilir.

Kınalıada'nın ziyaret edeceği ülkelerden bazıları Türk savunma ürünlerinin kullanıcısı.

Japonya'ya giderken Suudi Arabistan ve Cibuti'ye uğrayan gemi ve mürettebatının Somali, Maldivler, Bangladeş, Malezya, Endonezya, Tayland, Çin ve Güney Kore'yi de ziyaret etmesi planlanıyor.

Gemi yurda dönerken Filipinler, Singapur, Sri Lanka, Hindistan, Umman, Katar, Birleşik Arap Emirlikleri, Pakistan, Cibuti ve Ürdün'de duracak.

Askeri gemilerin bu tür liman ziyaretleri diplomatik ve jeopolitik ilişkileri geliştirmek için kullanılıyor.

Milli Savunma Bakanlığı'na göre, mürettebatın Suudi sahil kenti Cidde'deki durağı sırasında şirket temsilcilerinin de yer aldığı bir Türk savunma ürünleri sergisi düzenlendi.

Türkiye'nin sektörel çatı kuruluşlarından biri olan Savunma ve Havacılık Sanayi İhracatçıları Birliği tarafından paylaşılan istatistiklere göre, Türkiye’nin 2023 yılındaki toplam ihracatı 255,8 milyar dolar değerinde olup, bunun 5,5 milyar doları savunma ve havacılık sektöründen gelmektedir.

TCG Kınalıada'nın görev süresince ziyaret ettiği ülkelerin hiçbiri derneğin ilk 10 ihracat müşterisi listesinde yer almıyor.

Ancak Bağımsız Devletler Topluluğu ülkeleri hariç Asya ülkelerine yapılan satışlar Türkiye'nin savunma ve havacılık ihracatının %16'sını ya da yaklaşık 1 milyar dolarını oluşturuyor.

"Güneydoğu Asya ülkeleri Rusya ve Çin gibi eski tedarikçilerinden uzaklaştıkça ve ordularını modernize etmeye çalıştıkça, özerkliklerini engellemeyecek uygun maliyetli tedarikçiler arayacaklardır. Türk şirketleri, özellikle de insansız sistemlerde, bölgede önemli avantajlara sahip olabilir," diyor Abdullah Gül Üniversitesi'nde yardımcı doçent olan ve yerel savunma sanayinin uluslararası hedefleri hakkında yazılar yazan Çağlar Kurç.

Defense News'e konuşan Kurç, "Türk şirketleri Asya ülkelerine satış yaparken fiyat ve kapasite avantajına sahip. Türk silahları ABD sistemlerine kıyasla yüksek kaliteli ve ucuz. Türkiye silah ticareti ilişkilerini bir koz olarak kullanmıyor; dolayısıyla güvenilir ve inanılır bir tedarikçi."

FNSS 2000 yılının başından beri Endonezya ve Malezya'da faaliyet gösteriyor. FNSS, Endonezya'da, PT Pindad ile ortaklaşa ürettiği Kaplan MT'ye dönüşen bir orta tank prototipi geliştirdi. FNSS, Malezya'da, ACV-300 Adnan zırhlı piyade muharebe aracını sağladı.

STM, Pakistan'ın deniz kuvvetleri için bir destek tankeri inşa etmek üzere, 2013 yılında bir sözleşme imzaladı.

Teslimat 2018 yılında gerçekleşti ve aynı yıl Türkiye'nin ASFAT'ı da aynı ülke için modifiye edilmiş Milgem sınıfı bir korvet üretmek üzere anlaşma imzaladı.

Türkiye 2021 yılında Filipinler'e 629 milyon dolar karşılığında altı adet T129 Atak savaş helikopteri sattı.

Ve bu yıl Maldivler, ada ülkesinin münhasır ekonomik bölgesinde devriye gezmek için Bayraktar'ın TB2 savaş uçağını seçtiğini duyurdu. İnsansız hava sistemi, Şubat 2022'de komşusunu geniş çaplı bir işgal başlatan Rusya'ya karşı savaşta Ukrayna tarafından kullanılmasıyla önem kazandı.

Endonezya Ocak ayında Türkiye'den 45 adet Atmaca gemisavar füzesi satın almayı planladığını açıkladı. TCG Kınalıada'nın bu silahla donatılmış olması, ev sahibi ülkelerdeki savunma yetkililerinin füzeyi bizzat görme fırsatına sahip olabilecekleri anlamına geliyor.

Mart ayında Malezya, Littoral Mission Ship Batch 2 programı için Ada sınıfı korvetler satın alma planlarını açıkladı. TCG Kınalıada ise Türkiye'de tasarlanan ve inşa edilen ilk muharip deniz platformu olan Ada sınıfının dördüncü gemisi.

Ancak Kurç'a göre Türkiye Doğu'da daha fazla yer edinmek istiyorsa, bölgesel savunma ihracatında lider konuma yükselen Güney Kore ile ilişkilerini geliştirmeyi düşünmeli.

Doğan, yine de bunun potansiyel müşteriler için dengeleyici bir hareket olduğunu belirtti.

"Bölge ülkeleri ekonomik olarak Çin'den beslenirken, Çin saldırganlığının getirdiği güvenlik odaklı zorlukları da ABD'nin güvenlik şemsiyesiyle savuşturmaya çalışıyorlar" dedi.

“Tüm bu stratejileri uygularken ABD'ye fazla yaklaşıp ejderhayı [Çin'i] kızdırmamaya çalışmalı, Çin'in ekonomilerine getirdiği katma değere fazla kapılıp ABD'nin koruyucu atmosferinin dışına çıkmamaya da dikkat etmeliler."

"Türkiye, ülkelerin bu zorlu süreçte ellerini çeşitlendirmeleri için tercih edilen bir orta yol olarak öne çıkıyor" diye ekledi.