The Epoch Times: Çin'in beklenen “Tayvan yumruğu” beklenenden daha önce gelebilir!

ABD merkezli yayın organlarından The Epoch Times'da, Çin olası Tayvan saldırısının ve hem dünya hem de bölge açısından olası etkilerinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

Çin'in Tayvan'ın seçim sonuçlarının ardından Tayvan'a karşı daha sert bir askeri tutum izlemeye başladığına dikkat çekilen analizde, Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nun ise tüm unsurlarını hazır hale getirdiği ve abluka tatbikatlarını her an gerçek bir savaşa dönüştürebileceği belirtildi.

Analizde ayrıca, Çin'in ABD'yi artık tam bir caydırıcı unsur olarak görmediği ve özellikle Kasım ayında ABD'de gerçekleşecek olan seçimlerin Çin'in Tayvan işgali için bir şans olabileceği tespiti yapıldı.

İşte The Epoch Times'da yayınlanan analiz:

Çin lideri Xi Jinping Kasım 2023'te San Francisco'da ABD Başkanı Joe Biden'a Tayvan hakkında konuşmaktan yana olduğunu ancak sonsuza kadar da beklemeyeceğini belirtmişti.

Tayvan'da Ocak ayında yapılacak seçimler öncesinde Pekin, bunun barış ve refah ile savaş ve gerileme arasında bir seçim olduğu uyarısında bulunmuştu. Ancak seçim sonuçları Çin'in istediği şekilde sonuçlanmadı.

Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nun Mayıs ayındaki Sword-2024A tatbikatı net bir şekilde seçim sonuçlarının ardından Tayvan'ı "cezalandırmayı" amaçlıyordu. Bu tatbikat ayrıca, daha fazlasının da geleceğini ortaya koydu.

Çin'in tatbikatlar ile Tayvan'ı abluka altına alması, Tayvan pes edene kadar sıkıştırması ve izole etmesi aslında Tayvan'ın tamamını ele geçirmek için topyekün bir saldırının provası niteliğinde bir strateji olarak kabul ediliyor.

Çin Halk Kurtuluş Ordusu son tatbikatları ile ne mesaj verdi?

Çin Halk Kurtuluş Ordusu tüm unsurlarını hazır hale getiriyor ve planlandığı tatbikatların B, C ve D aşamalarını da hayata geçirecek.

Çin ordusu yaptığı abluka tatbikatları ile müşterek ve birleşik operasyonlar için becerilerini geliştiriyor ve deniz, hava, kara, lojistik, siber, elektronik, istihbarat toplama, hedefleme ve benzeri spesifik kabiliyetler üzerinde çalışıyor.

Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nun Tayvan üzerindeki operasyonel (ve psikolojik) baskıyı arttırıyor ve Taipei'nin ve en önemlisi de Washington'un tepkilerini ölçüyor.

Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nun bu faaliyetleri, eğer siyasi karar verilirse, nispeten kısa bir süre içinde tatbikattan "gerçeğe" geçebileceği bir noktada.

Gelinen noktada elbette Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nun yeteneklerini tam olarak tespit etmek zor. Çünkü Çin'deki gelişeler geellikle yabancı basında yer almıyor ve hiçbir dost yabancı askeri ataşe tatbikatları gözlemlemiyor.

Ancak en büyük zayıflık, Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nun modern zamanlarda hiçbir zaman gerçek anlamda bir savaşa girmemiş olmasıdır. Savaş her zaman bir askeri tatbikattan daha zordur çünkü insanlar karşılık verir ve neredeyse hiçbir şey tahmin edilemez.

Dolayısıyla Çin rejimi Tayvan için bir savaş başlatmaya karar verirse riskili vir zar atmış olur.

2022'de pek çok uzman Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin'in Ukrayna'yı işgal etmeye cesaret edemeyeceğini belirtmişti. Hatta bunu destekleyecek "gerçeklere" sahiptiler. Ancak Putin herkesi yanılttı. Çin için de benzer bir süreç yaşanabilir.

Tayvan'ın savunması

Tayvan ordusu; daha fazla yerde, daha fazla yönden, daha yakından ve daha sık şekilde, her zamankinden daha fazla şeyle karşı karşıya.

Tayvan ordusunun Çin ordusunun artan tehdidine ayak uyduramadığı görünüyor ve bu, büyük bir sorun. Zira Çin Halk Kurtuluş Ordusu, neredeyse yarım asırdan fazla bir süredir Tayvan üzerinde çalışıyor ve planlamalarını yapıyor.

Diğer yandan Çin, Tayvan üzerinde beşinci kol faaliyetlerini de sürüdürüyor ve Tayvan'daki muhalefet partisi KMT ile sıkı ilişkiler yürütmeye çalışıyor.

Zira Tayvan içerisinde eğer yeterince iç kaos olursa, Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nun saldırmak ve "düzeni yeniden sağlamak" için bir bahanesi olacaktır.

Tayvan'da yaşanan durum, 7 Ekim 2023'ten önce İsrail'deki iç çekişmeleri ya da 2022'de Moskova'nın işgalinden önce Ukrayna'daki iç siyasetin durumunu hatırlatıyor.

Amerika'nın seçimler nedeniyle yakın geleceğinin belirsiz olduğu düşünüldüğünde de Xi'nin Tayvan için planlarını hayata geçirmek için şansı daha da artabilir.

Kasım ayında yapılacak olan seçim sonuçları, ABD'nin de bir iç karışıklığa gitmesine ve ABD ordusunun Tayvan'a yönelik bir saldırıya tam ölçekli olarak karşılık verememesine neden olabilir.

ABD ordusu müdahale edebilir mi?

Böyle bir işgal girişiminde savaşı muhtemelen Amerikalılar yapacaktır. Japonya arka planda sınırlı bir rol oynayabilir ama hepsi bu kadar.

Filipinler, ABD güçlerinin Filipin topraklarından operasyon yapmasına izin verebilir ama daha fazlasını yapamaz. Zira Filipinler, kendi topraklarını savunmakta bile zorlanıyor.

Biden yönetimi ise ancak tam ölçekli bir savaş çıkarsa harekete geçmeye istekli olacaktır. Ancak Biden, göreve geldikten sonra en az dört kez Tayvan'ı savunacağını söylemiş olsa bile bu da kesin bir şey değil.

Nitekim ABD, Çin Halk Kurtuluş Ordusu'nun Tayvan'a yönelik "cezalandırma tatbikatlarına" karşılık vermek konusunda neredeyse hiç bir şey yapmadı. Bu nedenle de Çin'in saldırganlığı ve atılganlığı hız kesmeden devam etti.

ABD'nin yaptığı hiçbir şey Çin rejimini yavaşlatmadı ve yavaşlamayacak gibi görünüyor.

Diğer yandan Pekin, Kuzey Kore lider Kim Jong Un'u da serbest bırakmış gibi görünüyor. Ve Kim, Ukrayna'ya karşı Rusya'yı açık bir şekilde destekliyor.

Sonuç olarak Çin; ABD'den korkuyormuş gibi davranmıyor. Zira tarih gösteriyor ki; göreve hazır olduğunu düşündüğünüz bir ordunuz varsa ve sizi durdurabilecek tek ülkeden korkmuyorsanız, işler tehlikeli bir hal alabilir.

Tüm bu nedenlerle dünya artık Tayvan konusunda herşeye hazır olmalı.