The Hill: ABD, İsrail ile birlikte “sonsuz bir savaşa mı” sürüklenecek?

İsrail, Netanyahu'nun “7 cepheli” olarak tanımladığı bir savaşı nasıl kazanabilir? ABD, İsrail ile birlikte Vietnam, Irak ve Afganistan örnekleri gibi “sonsuz bir savaşa mı” sürüklenecek?

1. resim

ABD'nin önde gelen yayın organlarından The Hill'de, İsrail'in Gazze'deki yıkımının ardından Lübnan ve Suriye gibi noktalara da saldırması ile genişleyen savaş alanının ve savaşın olası gidişatının değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

Gerek ABD'nin gerekse de İsrail'in Ortadoğu'daki gruplarla yaptığı savaşlarda sicillerinin kötü olduğuna dikkat çekilen analizde, ABD'nin İsrail ile birlikte Vietnam, Irak ve Afganistan örneklerinde olduğu gibi “sonsuz bir savaşa mı” sürüklenebileceğine dikkat çekildi.

Analizde ayrıca; İsrail'in girişeceği sonsuz bir savaşın faturasını yine Amerikalıların ödeyeceği ve bu sürecin durdurulması gerektiği tespiti yapıldı.

İşte The Hill'de yayınlanan analiz:

7 Ekim 2023'de Hamas'ın İsrail'e fırlattığı roketlerinin ardından 13 Ekim'de İsrail için yeni bir 7 Ekim yaşandı.

Amerikalılar, sağcısı ve solcusuyla, bir zamanlar Irak, Afganistan ve diğer yerlerde ABD'nin giriştiği ve sonsuza dek sürecek savaşlardan artık nefret ediyor.

Ancak şimdi öyle görünüyor ki; İsrail'in girişeceği sonsuz bir savaşın faturasını yine Amerikalıların ödeyecek.

İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu ülkesindeki çatışmayı yedi cepheli bir savaş olarak nitelendirdi. Bu cephelerden sadece bir tanesi siyasi olarak tanınan bir varlık olan İran. Diğerleri ise Hamas, Hizbullah, Yemen'deki Husiler, Suriye ve Irak'ta İran tarafından silahlandırılan gruplar ve Batı Şeria'daki gruplar olarak tanımlanabilir.

İran dışındaki varlıkların hiçbirisi tanınmış hükümetler, daimi ya da geleneksel ordular değil.

Sadece bu bile Amerikalıları İsrail'e şunu sormaya zorlamalıdır. Bu yedi cepheli savaşı tam olarak nasıl kazanacaksınız?

ABD'nin bunu sorması gerekiyor çünkü, bu tür çatışmalar söz konusu olduğunda ne ABD'nin ne de İsrail'in sicili pek parlak değil.

Bu tür grupları yenmek inanılmaz derecede zordur.

Örnek olarak ABD Vietnam'ın üstesinden gelemedi. Irak'ta El Kaide ile mücadele etti ve Taliban'ın Afganistan'ı ele geçirmesini izlemek zorunda kaldı. Öğrenilen ortak ders, bir isyanı yenmek için isyancıyı sivil halktan ayırmanız gerektiğidir. Ancak bu genel olarak imkansıza yakındır.

Ayrıca isyancı gruplarla birlikte sivilleri öldürmek genellikle daha fazla sivilin bu tür isyancı gruplara katılmasına yol açar.

Örnek olarak; 11 Eylül'den önce 45,000 Taliban savaşçısı olduğu tahmin ediliyordu. Bu sayı 2008 yılına gelindiğinde 11,000'e düşmüştü. İHA saldırıları arttıkça, sivil kayıplarla birlikte Taliban savaşçılarının sayısı 2016'da 60,000'e kdar yükseldi.

Bu gibi durumlarda savaşınız sonsuza dek sürecek bir savaşa dönüşür ve ne kadar çok insan öldürürseniz o kadar çok savaşırsınız.

İsrail de şu anda aynı durumda.

Hamas'ı yok etme iddialarına rağmen, 7 Ekim'in yıldönümündeki roket saldırısı Hamas'ın hala bir güç olduğunu gösteriyor. Sivil kayıplar felaket boyutuna ulaştıkça, siviller isyancı gruplara akın ettikçe Hamas savaşçılarının sayısının arttığını göreceksiniz.

Aynı şey Lübnan, Suriye, Irak ve Yemen'de de yaşanabilir. İran'ın her yere para, silah ve danışman göndermesiyle İsrail on yıl sürebilecek bitmek bilmeyen bir savaşla karşı karşıya kalacaktır.

Netanyahu bunu sorun etmiyor gibi görünse de ABD kesinlikle sorun etmeli.

Ancak İsrail için kalıcı barışa yol açacak ve açması gereken bir seçenek var. Ancak; güvenlik, eğitim, sağlık hizmetleri, gıda, ilaç ve altyapı sağlayarak isyancı bir grubun siyasi avantajını zayıflatabilirsiniz.

İsrail ilk olarak rehineleri eve getirecek bir ateşkes anlaşması yapmalı ardından yerel halkla barışı sağlamak için çalışarak İran, Hizbullah, Hamas ve diğerlerininin etkisini zayıflatmalıdır.

Elbette bu zaman alacaktır. Ancak sonsuza dek sürecek bir savaştan çok daha iyi sonuçlar doğuracaktır.

Tartışma