The Hill: Asya'daki “güç oyunu” nasıl şekillenecek?
Çin'e karşı askeri ve ekonomik meydan okuma, Kuzey Kore ve Rusya-Çin ittifakları. Trump ve ekibi Asya'daki “güç oyununu” yeniden şekillendirebilecek mi?
ABD'nin önde gelen yayın organlarından The Hill'de, Trump'ın Beyaz Saray'a geri dönüşünün ardından, ABD-Çin rekabetinin ve Kuzey Kore ile Çin ve Rusya'nın müttefiklik adımlarının geleceğinin değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.
ABD ve Çin arasındaki ilişkilerin Trump ile birlikte daha da gerginleşeceği yeni döneme girildiği tespiti yapılan analizde, KuzeyDoğu Asya'daki Rusya-Çin ve Kuzey Kore ittifaklarının ise ABD'nin hedefinde olacağı belirtildi.
Analizde ayrıca; yeni dönemde bu bölgede yaşanacak olan rekabetin, küresel ortamı daha da büyük bir kaosa sürükleyebileceği öngörüsünde bulunuldu.
İşte The Hill'de yayınlanan analiz:
Yeniden ABD Başkanı seçilen Donald Trump yıllardır Çin hakkında sert konuşuyor ve aykırı politikalardan bahsediyor ve Çin'in ABD ile giderek artan muazzam ticaret fazlasından nefret ediyor.
Çin Devlet Başkanı Xi Jinping'in, Çin'in ABD'ye milyarlarca dolarlık ihracat yapmasını garanti altına almak için elinden geleni yaptığına, ucuz işgücü ile mal üretirken kuralları ve düzenlemeleri ihlal ettiğine veya atlattığına şüphe yok.
Giderek artan ticaret açığı, Trump'ın Çin'den yapılan ithalata yüzde 60 gümrük vergisi uygulama tehdidini haklı çıkarıyor gibi görünüyor.
Yeni dönemde ABD-Çin ilişkileri
ABD-Çin ilişkileri Trump ile birlikte daha da gerginleşecek ve bu yeni dönemde, Çin'in nasıl misilleme yapacağı merakla takip edilecek.
Çin'in Afrika'dan Orta Doğu'ya, Güney ve Orta Asya'dan Güneydoğu Asya ve Pasifik'e kadar birçok ülkeyle ilişkilerini geliştirmesi beklenen bir gelişme olacak.
Diğer yandan, Çin'in sürekli büyüyen varlığı için kritik öneme sahip olan Kuşak ve Yol Girişimi, ekonomik olduğu kadar askeri sonuçları da olan agresif Çin yayılmacılığının çerçevesini oluşturuyor. Ancak bu girişim hiçbir yerde, Himalayalar üzerinden Pakistan'a uzanan ve Arap Denizi'ndeki Gwadar limanında son bulan, Çin tarafından inşa ve finanse edilen bir otoyol kadar belirleyici değil.
Trump'ın büyük ölçüde tecrübeli olmayan dış politika ve savunma ekibi, Çin'e karşı büyük bir meydan okuma ile karşılık verebilir.
Ancak nasıl sonuçlar doğuracağından kimse emin değil. Uzmanlar; en azından bir joker kartın, Trump'ın Çin'in Amerikan pazarını sömürmesini engellemesini sağlayabileceğini belirtiyor.
Bu joker ise Kuzey Kore olabilir.
Haziran 2018'de Singapur'daki zirvede bir araya gelen Trump ve Kuzey Kore'nin öngörülemez lideri Kim Jong Un, o dönemde olumlu mesajlar vermeye çalışsalar da şüphesiz birbirlerinden hoşlanmıyorlar.
Üstelik geçen zaman içerisinde Kim Jong Un, Rusya ile kaya gibi sağlam bir ittifak kurdu. Ancak Rusya'nın aksine Xi, Kim'in Güney Kore'yi bir “düşman devlet” olarak görmesini istemeyebilir ve Kim'in Güney'i nükleer başlıklı füzelerle vurmakla tehdit etmesinden hoşnut olmayabilir.
Xi, Çin'in her iki Kore'ye de hakim olduğunu düşünüyor. Tıpkı Japonların 1895'te Çin-Japon savaşında Çinlileri yenip Tayvan'ı ele geçirmeden ve 15 yıl içinde tüm Kore'yi bir sömürgeye dönüştürmeden önceki yüzyıllarda Çinlilerin tüm Kore yarımadasına hakim olduğu gibi.
Trump ise Çin'e haddini bildirmek, Çinlilerin Amerikan pazarlarını yutmasını ve Amerikan güçlerini Güney Pasifik'ten Güney Çin Denizi'ne ve ötesine kadar tehdit etmesini engellemek için yüksek sesle verdiği sözleri yerine getirerek üstünlük kurmaya çalışacak.
Peki Trump Kuzey Kore ile nasıl başa çıkacak?
Trump seçim kampanyası sırasında, Kim'in Şubat 2019'da Hanoi'de yapılan ikinci resmi zirveyi terk etmesiyle kopan diyaloğu yeniden başlatmak isteyebileceğine inandığını belirtiyor.
Kuzey Kore'nin Trump'ın seçim zaferi karşısında sessiz kalması ise Kim'in bu ilişki hakkında uzun uzun düşündüğünü gösteriyor.
Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile güçlü bir karşılıklı savunma anlaşmasına varan Kim, Trump'ın tahmin etmediği bir şekilde Kuzey'i güçlendirdi. Ancak diğer yandan da Washington ile diyaloğa devam etme olasılıklarını da düşünmek zorunda.
Kim'in bu şartlar altındaki hamlesi, yüksek ihtimalle Trump'ı Putin'e karşı kullanmak olacaktır. Zira; Trump da Putin'e oynuyor ve Ukrayna'daki savaşı hızla sona erdirmek için bir anlaşma arıyor.
Hatta böyle bir süreçte, muhtemelen şu anda Ukrayna'da savaşan Kuzey Koreliler de anlaşmanın bir parçası olacaktır.
Çinliler Rusya'yı sevmeyebilir ve Xi, Putin'in Kim ile kurduğu sıkı bağlardan hoşlanmıyor olabilir ama Çinliler ve Ruslar birlikte hala Kuzey Kore'nin kurtarıcıları, Kore Savaşı sırasında olduğu gibi Kuzey'in hayatta kalmasının garantörleridir.
Trump ve ekibi, işte tüm bu dengeler ışığında Kuzeydoğu Asya güç oyununu yeniden tanımlamak zorunda.
Hiçbir şeyin bir çırpıda gümrük tarifelerini yükseltmek ya da Kore yarımadasında “barış” ilan eden bir kağıt parçası imzalamak kadar basit olmadığını görecekler.
İkinci bir Kore Savaşı ya da yeni bir ticaret savaşıyla başlayan bir retorik dalgası, küresel ortamı daha da büyük bir kaosa sürükleyebilir.