The Jamestown Foundation: Savaş sonrası Gazze'nin geleceğine dair sekiz olası senaryo

Artık Gazze'nin geleceği ve Gazze'de hayat, asla eskisi gibi olmayacak. İşte savaş sonrası Gazze'nin geleceğine dair sekiz olası senaryo...

1. resim

ABD merkezli düşünce kuruluşu The Jamestown Foundation'da, İsrail'in saldırılarının ardından Gazze'nin geleceği hakkında ortaya çıkabilecek olası senaryoların değerlendirildiği bir analiz yayınlandı.

Sekiz farklı senaryonun değerlendirildiği analizde, işgalden barış güçlerinin konuşlandırılmasına, Arap Ligi'nin rola almasından Hamas'ın tam kontrolü sağlanmasına kadar çeşitli olasıklılar değerlendirildi.

İşte The Jamestown Foundation'da yayınlanan analiz:

Hamas'ın 7 Ekim'deki saldırları, Gazze'deki Filistinli nüfusun statüsünü ve geleceğini değiştirmeye yönelik süreci tetiklemek için tasarlanmıştı. Bu bağlamda operasyon başarılı oldu.

Artık Gazze'de hayat asla eskisi gibi olmayacak.

İsrail Savunma Bakanı Yoav Gallant, İsrail Hava Kuvvetleri operasyon karargâhında düzenlenen bir toplantıda, İsrail Savunma Kuvvetleri'nin (IDF) Gazze'ye düzenleyeceği kara harekâtı hakkında;

"Bu Gazze'deki son savaş olmalı. Çünkü bundan sonra Hamas diye bir şey olmayacak."

ifadelerini kullandı.

Peki IDF başarılı olursa Hamas sonrası Gazze nasıl şekillenecek? İşte Gazze'nin geleceği sekiz olası senaryo.

Senaryo 1: Filistin yönetiminin geri dönüşü

Hamas'ın 2007 yılında Gazze'de etkin olması Filistin Birlik hükümetinin feshedilmesinden sonra Gazze ve Batı Şeria arasında çok az resmi etkileşim oldu. Bu da, Batı Şeria'daki Filistin Yönetimi'nin ve Mahmud Abbas'ın Gazze'de çok az varlığı ya da etkisi olduğu anlamına geliyor.

Filistin Yönetimi'nin Gazze'ye dönmesi halinde buradaki halk arasında güvenilirliği zedelenebilir. Bu durumda Mahmud Abbas, İsrail'in kuklası olarak nitelendirilmekten kaçınamayacaktır.

Gazzelilerin kalmasına izin verilmesi halinde ise, İsrail'in Gazze'deki direniş gruplarına para ve silah akışını engellemek için daha da sıkı kontrol mekanizmaları getireceği kesindir.

Senaryo 2: Aşırılıkçı grupların etkisi artabilir

İsrail'in Hamas'ı ve diğer küçük grupları yok etme planı, zaten derin bir travma geçirmiş olan bölgede tehlikeli bir güç boşluğu bırakacaktır.

Bu boşluğun İsrail'e sempati duyan herhangi bir grup ya da hareket tarafından doldurulması pek olası değil. Filistinlilerin öfkesi daha büyük bir aşırıcılığın büyümesini teşvik edebilir. Bu durum muhtemelen yeni şekillerde ya da El Kaide veya İslam Devleti gibi daha tanıdık grupların Gazze'deki popülaritesinin artmasıyla kendini gösterebilir.

Senaryo 3: İsrail işgali

Eğer beklendiği gibi IDF Gazze'nin tamamını işgal ederse, bu İsrail askerlerinin ve yerleşimcilerin 2005'teki tahliyesinden bu yana yapılan üçüncü büyük operasyon olacak.

Gazze'nin İsrail askeri tarafından tamemen işgali neredeyse hiç destek görmeyen bir fikir. Böyle bir durumda İsrail, ekonomik açıdan pahalı, askeri açıdan zorlu ve siyasi açıdan zarar verici bir saldırı-karşılık döngüsünden kurtulamayabilir.

Senaryo 4: Mısır kontrolüne geri dönüş

Şu anda Mısır'ın Gazze ile mümkün olduğunca az ilişkisi var ve Gazze ile olan tek sınır kapısını sık sık kapatıyor.

Gazze 1959 yılında Cemal Abdülnasır'ın Birleşik Arap Cumhuriyeti'ne dahil edilmiş ve 1967 yılına kadar Mısırlı bir vali tarafından yönetilmişti. İsrail, 1967'deki Altı Gün Savaşı'nda Gazze ve Sina'yı Mısır'dan ele geçirdi. Sina Yarımadası sonunda Mısır'a iade edilirken, Gazze iade edilmedi ve 2005 yılına kadar İsrail askeri işgali altında kaldı.

Resmi olarak Mısır, Haziran 1967 Arap-İsrail Savaşı öncesinde var olan sınırlara dayalı bağımsız bir Filistin devletini savunmaya devam etmektedir. Bu nedenle böyle bir senaryo da gözardı edilemez.

Senaryo 5: Gazze'nin nüfusunun azalması

İsrail hava saldırıları ve uyarıları bir arada kullanarak Gazzelileri yerleşim bölgesinin Mısır sınırına yakın güney kesimine gitmeye zorluyor. Bu durum İsrail'in Gazze nüfusunun tamamını sınırdan Mısır'ın Sina bölgesine sürmeye çalışabileceği korkusuna yol açtı.

Batı'nın Mısır'ın bir milyondan fazla Gazzeli mülteciyi kabul etmesi yönündeki önerileri Mısır hükümetini kızdırdı.

Üst düzey bir Mısırlı yetkili, Avrupalı bir elçiye gönderdiği mektupta;

"Bir milyon insanı almamızı mı istiyorsunuz? Bizonları Avrupa'ya gönderelim. İnsan haklarına bu kadar önem veriyorsanız, onları siz alın"

ifadelerini kullandı.

Filistin Yönetimi lideri Mahmud Abbas da Gazzelilerin kalıcı olarak yerlerinden edilmesinden korkuyor ve bunun 1948'de yaklaşık 750,000 Filistinlinin İsrail devletini oluşturacak topraklardan sürülmesine atıfta bulunarak "ikinci bir Nakba" olacağını öne sürüyor.

İsrail İstihbarat Bakanlığı'ndan sızdırılan bir belge, savaş bölgelerinden büyük ölçekli göçün büyük sonuçları olacağını gösteriyor. Bu belgede; Gazzelilerin kitlesel göçü için olası varış noktaları olarak belirtilen ülkeler arasında Yunanistan, İspanya ve Kanada yer alıyor. Ancak bu plan gerçekçi görünmüyor.

Senaryo 6: Bir “BM mandasının” kurulması

Hamas sonrası Gazze için olası bir yönelim, birinci ve ikinci dünya savaşları arasındaki dönemde Orta Doğu ve Afrika'da yaygın olduğu gibi “manda bölgelerinin” yeniden canlandırılmasını içeriyor.

Nitekim Gazze de, 1923'ten 1948'e kadar İngiliz Filistin Mandası altındaydı.

Milletler Cemiyeti'nin himayesi altındaki bu mandalar kendi kendilerini yönetiyor görünse de, genelikle sömürge statüsünü devam ettiriyordu.

Böyle bir yetkinin BM Güvenlik Konseyi tarafından onaylandığını varsayarsak, Gazze'nin BM yetkisi altındaki bir görev gücü ile yönetilmesi mümkün olabilir. Bu durumda Gazze için, barış güçleri, yeniden inşa yardımı, tıbbi ve kalkınma yardımı ve altyapı onarımını içeren büyük bir operasyon da dahil olmak üzere geniş bir uluslararası katılım gerekecektir.

Senaryo 7: Arap Birliği işgali

İsrail'e dost bazı Arap ülkelerine (özellikle Mısır, Ürdün, Fas, Bahreyn ve Birleşik Arap Emirlikleri) silahsızlandırılmış bir Gazze üzerinde yetki verilebileceği bir senaryo ortaya çıkabilir.

Örneğin, aralarında İsrail'e dost denebilecek en az yedisinin de bulunduğu dokuz ülke, 26 Ekim'de İsrail'in çatışmadaki tutumunu eleştiren bir bildiri yayınladı.

Bildiride;

“Meşru müdafaa hakkı, insani ve uluslararası hukukun bariz ihlallerini haklı çıkarmaz. Filistin halkını herhangi bir şekilde topraklarından sürmeye yönelik her türlü girişimi, uluslararası insancıl hukukun ciddi bir ihlali ve savaş suçuyla eşdeğer görüyoruz.”

ifadeleri kullanıldı.

Senaryo 8: Hamas'ın hayatta kalması ve yeniden canlanması

İsrail, fizibiliteden ziyade öfkeden doğan bir politikayla, hem siyasi hem de silahlı kanatları olan Hamas'ın tüm izlerini ortadan kaldırmayı kendisine imkansız bir görev olarak belirlemiştir.

Gazze'de yaşayan herkesi öldürmek ya da sınır dışı etmek dışında bu imkansız.

Gazze'de derin kökleri olan Hamas'ın, biraz farklı bir biçimde veya farklı bir isim altında olsa bile, mevcut çatışma döneminden sağ çıkma ihtimali yüksek. Bu durum, Hamas'ın daha güçlü olmasına İsrail ile de çatışmalarının devam edeceği anlamına gelecektir.

Tartışma